Suç örgütü lideri Sedat Peker’in ‘derin devletin başı ve Türkiye’de uyuşturucu trafiğini yöneten kişi’ olarak suçladığı eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, hakkındaki iddialara cevap verdi. Sözcü Gazetesi’nden Saygı Öztürk’ün konuya ilişkin soralarını cevaplayan Ağar, Peker’in, ‘iş adamı Mübariz Mansimov’u tehdit ederek Yalıkavak Marina’yı aldığı’ iddiasına, “Bizi buradan uzaklaştırınca yapılacak olan da belli, buraya mafya çökecek. Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır.” şeklinde karşılık verdi.
YA MEHMET AĞAR OLMASAYDI!
Mehmet Ağar’ın açıklamalarından, iktidarın söylemlerinin aksine mafyanın hala Türkiye’de bir marinaya çökecek kadar güçlü olduğunu, polisin ve adli makamların yetersiz kaldığını anlıyoruz. Mafya, bir işadamının marinasına bu kadar kolay çökebiliyorsa o ülkede hangi iş adamının can ve mal güvenliğinden söz edilebilir? Bu ülkenin güvenlik güçleri, yargısı ne işe yarıyor? Mafyanın bir yere çökmesini engellemek için Mehmet Ağar’ın o işyerine, holdinge vs. profesyonel yönetici olarak atanması mı gerekiyor?
Mehmet Ağar’ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
EHLİ NAMUZ OLAN BENDEN ŞİKAYETÇİ OLMAZ
“Devlet hizmetinden ayrılalı 25 yıl, siyaseti bırakalı da 15 yıl oldu. Dokunulmazlığım yok. Devlet benimle ilgili istediği araştırmayı istediği zaman yapar. Bunun için herhangi bir engel yok. İnsan yaptığından korkar, yapmadığından değil. Benim çok şükür korkacak hiçbir şeyim yok. Ben alnı açık gezerim. Böyle olduğumu devlet de, millet de bilir. Benden, ehli namus olan, ehli vatan olan kimse şikayetçi olmaz.”
Mehmet Ağar’a göre kendisinden şikayetçi olanlar ‘namussuz ve vatan haini’! Devam ediyor Mehmet Ağar;
MAFYA BURAYA ÇÖKECEKTİ!
“Ama son dönemlerde marina ve benimle ilgili yalan haberler üretiliyor. Bunlar karşılık bulmuyordu. Şimdi farklı taktikler uygulanıyor. Beni gündeme getirmelerinin asıl nedeni de bizi buradan uzaklaştırmak. Bizi buradan uzaklaştırınca yapılacak olan da belli, buraya mafya çökecek. Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır.”
BU MARİNA DÖVİZ MAKİNASI
Devam ediyor Mehmet Ağar: “Burası, dünyanın, Akdeniz’in en önemli marinasıdır. Bu marina döviz makinesidir. Buraya gelen yatlarda prensler, devlet başkanları, dünyanın bilinen iş insanları var. Dünyanın sayılı milyarderleri gelip Türkiye’de bir ay kalıyorlar. İngiltere’nin ünlü yat dergisi, en iyi mega yat marinası olarak burayı seçti. Buraya gemi değil, yatlar geliyor. Prensler, dünyanın sayılı zenginleri mi uyuşturucu taşıyor? Roman Abramoviç mi, Katar prensi mi, Suudi yetkililer mi kaçakçılık yapacak, uyuşturucu sokacak. Kimin geldiği belli. Devletin polisi, sahil güvenliği var.”
MUHALEFET TÜRKİYE ALEYHİNE DÜŞMANLIK YAPIYOR
“Bu söylentilerin üzerine atlayan siyasetçiler, gazetecilerin yaptığı Türkiye’nin aleyhine düşmanlık yapmaktan başka nedir? Bu düşmanlığı yapan, dedikodunun üzerine atlayanlara yazıklar olsun. Beni tanıyan bazı gazeteci ve siyasetçilerin tutumuna üzüldüm. Yazıklar olsun onlara.”
BURADA PROFESYONEL YÖNETİCİYİM
Mehmet Ağar’a, Azerbaycan kökenli Türk vatandaşı Mübariz Gurbanoğlu’na ait Bodrum Yalıkavak Turizm ve Yat Limanı’na tehditle el koyduğu iddiası da soruluyor: “Madem tehditle el koydumsa, bu kişinin tehdit davası açması gerekirdi. Madem tehdit, zorlama varmış niye dava açılmamış. Bu marinanın biz bir tarafında yokuz. Rica üzerine profesyonel yönetici olarak buradayım. Devletin bütün kayıtlarında buradaki konumum bellidir. Utanç verici, saçma sapan iddia ve isnatlarla suçlama konusu yapmak utanç vericidir.”
İşadamı Gurbanoğlu, kendisini Fethullah Gülen’e Mehmet Ağar’ın götürdüğünü açıklamıştı. Bu konuda Ağar, şunları söylüyor: “Mübariz Gurbanoğlu, Fethullah Gülen’e bir kez değil, devamlı gidiyordu. En az 10 sefer gittiğini ben biliyorum. Benim uçağım yok. Fethullah Gülen’le bağlantım yok. Onun Fethullah Gülen’e yakınlığı biliniyordu.”
bu hukumet degistiginde cok meseleler aydinlasacak