CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı Man adası belgeleriyle AKP Lideri Tayyip Erdoğan’nın ailesinin yurtdışdaki off-shore hesaplarına 15 milyon dolar çıkardığını ortaya çıkmıştı. Bu tartışmalar devam ederken Erdoğan’dan ilginç bir çıkış geldi. Bu dönemde bazı iş adamlarının mal varlıklarını yurtdışına kaçırma girişimleri olduğunu belirten Erdoğan, “Buradan sesleniyorum, önce kabinemize sesleniyorum, bunların hiçbirine çıkış için asla izin vermemelisiniz. Çünkü bu adımlar ihanet-i vataniyedir. Bu ülkede kazanıp bu kazançları yurt dışına kaçırmak isteyenlere biz iyi gözle bakamayız” dedi.
Erdoğan, Muş’ta partisinin il kongresinde konuştu. Bazı iş adamlarının mal varlıklarını yurtdışına kaçırma girişimleri olduğunu söyleyerek, “Bazı haberler, sinyaller alıyorum. Bazı iş adamlarının varlıklarını yurt dışına kaçırma gibi gayretlerinin olduğunu duyuyorum. Buradan sesleniyorum, önce kabinemize sesleniyorum, bunların hiçbirine çıkış için asla izin vermemelisiniz. Çünkü bu adımlar ihanet-i vataniyedir.” diye konuştu.
“İYİ GÖZLE BAKMAYIZ”
Erdoğan’ın konuşmasının satır başlır şöyle:
“Bazı haberler, sinyaller alıyorum. Bazı iş adamlarının varlıklarını yurt dışına kaçırma gibi gayretlerinin olduğunu duyuyorum. Buradan sesleniyorum, önce kabinemize sesleniyorum, bunların hiçbirine çıkış için asla izin vermemelisiniz. Çünkü bu adımlar ihanet-i vataniyedir. Bu ülkede kazanıp bu kazançları yurt dışına kaçırmak isteyenlere biz iyi gözle bakamayız.”
“Bu dava 17-25 Aralık kumpasının okyanus ötesine taşınmasından başka bir anlam taşımıyor. Ortada bir dava yoktur. Sadece şantaj malzemesi üretme gayreti vardır. Kimse kusura bakmasın.”
“BU ŞANTAJA BOYUN EĞMEYİZ”
“Alışmışlar emir kipiyle hareket eden Türkiye’ye. Bağımsız Türkiye’yi hazmedemiyorlar. Mesela ne yapmışız. Sözleşmemiz olan bir ülkeden vatandaşımız kışın üşümesin diye doğalgaz satın almışız. Diğer ülkeler gibi bizi de sadece BM’nin kararları bağlar. Türkiye bu kararları harfiyen uygulamıştır. Üstelik bizim yaptığımız işin müttefiklik ruhuna aykırı bir durumu da yok.”
“Hadi işin ticari boyutunu bir kenara bıraktık. Ortada bir ticari hesaplaşma varsa onu da kendi mecrasında takip etmek gerekir. Asıl önemli olan meselenin siyasi bir zemine çekilmeye çalışılmasıdır.”
“Bu dava 17-25 Aralık kumpasının okyanus ötesine çekilmesinden başka bir şey değildir. Kimse kusura bakmasın biz bu şantaja boyun eğmeyiz.”
“KASETLE GELEN DEKONTLA GİDER”
“Son olay, kaset operasyonuyla bu zatı CHP genel başkanlığına taşıyanların 2019 seçimlerine farklı bir isimle gitmek istediklerine işaret ediyor. Gidicidir Bay Kemal. Bu zatın siyasette son kullanım süresini tamamladığı anlaşılıyor. Geçen hafta tongaya bastırılmasının başka izahı olamaz. Kasetle gelen dekontla gider bunu böyle bilesiniz.”
Bu konusmalara yorum yapmak insan aklina ve izanina hurmetsizlik olur.
Asil konu bu binlerce dinleyen nasil bir muhasebe icerisinde? Insan bu derece nasil tefessuh edebiliyor? Bu seviyede bir korluk nasil oluyor?
Hangi gunahlar boyle bir neticeyi celbediyor? Nasil bir tevbe etmeleri gerekiyor?