Mafya-Hüda Par-Hizbullah-AK Parti ittifakı

YORUM | M. AHMET KARABAY

21 yıldan bu yana tek başına iktidarda olan Tayyip Erdoğan’ın altını ne kadar kirlettiğini anlamak için, iktidarda kalma uğruna zaman içinde kurduğu ittifaklara bakmak yeterli. Ancak, Erdoğan’ın kurduğu ittifaklar hiç bu dönemki kadar tehlikeli olmadı. Şimdi Mafya-Hüda Par-Hizbullah ittifakı söz konusu.

14 Mayıs’ta yapılacak seçime ilişkin ayrıntılar artık netleşti. Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim takvimine ilişkin kararları bugünkü (14 Mart 2023) Resmi Gazete’de yayınlandı. Buna göre seçim takvimi 18 Mart Cumartesi günü resmen başlamış olacak.

31 Mart 2019 yerel seçimlerinden bu yana Millet İttifakı’nın HDP ile kurduğu açık-örtülü ilişkiler, iktidar tarafından gündemden düşürülmüyor. Oysa yakın geçmişte Erdoğan, Çözüm Sürecini HDP ve PKK ile kol kola yürüttü. 

Dağlardan kahramanlar gibi inip karşılanan PKK’lıları yargılayıp aklamak için ayaklarına mahkemeler götürdüler. Tarihe “çadır mahkemeleri” olarak geçen bu trajikomik yargılamaları Erdoğan’dan başkası yaptırmadı.

Erdoğan, kol kola açılım sürerken, bunun partisine oy getirmeyeceğini anlayınca sürece nokta koydu. 28 Şubat 2015’te gerçekte Abdullah Öcalan ile devlet heyeti arasındaki mutabakatı yansıtan, görünüşte ise AK Parti ve HDP heyeti arasında varılan Dolmabahçe Mutabakatı’nın ardından masayı dağıttı. 

O tarihten itibaren AK Parti ve lideri için HDP düşmanlaştırıldı. Kendilerinin üç yıl boyunca gece gündüz görüştükleri HDP, bir anda terör örgütünün uzantısı diye nitelendirilir oldu. Çözüm Süreci’ni yürütülürken “Meclis’teki yasal parti” olan HDP’ye, sonraki dönemde bayram ziyaretine gideni bile yakmaya kalktılar.

Özellikle 15 Temmuz Erdoğan darbesinden sonra MHP’nin küçük ortak olarak iktidara yanaşmasından itibaren Devlet Bahçeli, her türlü çirkin ve yakışıksız ifadeyi, Meclis’in üçüncü büyük partisine karşı sarf etmeyi kendisi için görev belledi. 

Bahçeli, HDP için “Meclis’te PKK’lı istemiyoruz” diyerek bu partinin kapatılmasını talep etti.

Erdoğan ve Bahçeli, Millet İttifakı’nın HDP ile şu veya bu şekilde işbirliği yapmasının önüne geçmek amacıyla her gün iki tarafa da hakaretler yağdırdı.

KÜRDÜ KÜRDE KIRDIRMA POLİTİKASININ UYGULANDIĞI YILLAR

Terör eylemlerini yoğunlaştırdığı dönemde, PKK’yı laboratuvarda üreten yapı, 1980’lerin sonunda örgütün kontrolden çıktığını görünce bu kez Hizbullah’ı piyasaya sürdü. İki örgüt de Kürt halkından insan gücünü devşirdi ve yıllar boyu birbiriyle savaştı.

Kürtlere yaptığı işkencelerle adını duyuran Albay Atilla Uğur, Hizbullah’ın devletin bir başka tarafında üretilip araziye sürüldüğünü kendi hatırası olarak anlattı. Emekli asker Uğur, bu röportajı AK Parti’nin Hüda Par ile işbirliğine gittiği bugünlerde vermiş değil. Röportaj 4 yıl öncesinde 8 Mayıs 2019 tarihinde yapıldı.

 

Hizbullah bölgede aktif olduğu dönemde, bugünkü AK Parti yönetiminin iddia ettiği gibi sadece PKK’ya karşı katliamlar yapmadı. 

🔴 Bölgede çatışmaların ve gerginliğin durdurulması yolunda önemli mesafeler alan Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı öldürdü.
🔴 Kendi eylemlerine karşı çıkan İslamcı Zehra Vakfı Başkanı İzzettin Yıldırım’ı öldürdü,
🔴 İslamcı feminist yazar Konca Kuriş’i öldürdü,
🔴 Gazeteci Halit Güngen’i öldürdü. 

Gazeteci Güngen’i öldürmesinin nedeni, Hizbullah’ın eğitimlerinin Çevik Kuvvet Merkezi’nde verildiğini ortaya koyan bir haber yapmasıydı. Haber, 16 Şubat 1992’de yayınlandıktan iki gün sonra 18 Şubat’ta 2000’e Doğru dergisinin bürosu basıldı ve Güngen kurşunlanarak öldürüldü. 

Hizbullah bu dönemde, sindirme girişiminde ve katliam yapmada PKK ile yarışa girmiş gibiydi. İHD raporlarında Hizbullah’ın yıllara göre yaptığı katliamların dökümü şöyle:
* 1989-1991 yıllarında 42
* 1992 yılında 210
* 1993 yılında 510
* 1994 yılında 292
* 1995 yılında 321
* 1996 yılında 78
* 1997 yılında 109
* 1998 yılında 192
* 1999 yılında 210

Toplam 1964 kişi

Hizbullah’ın eylemlerini sonraki yıllarda 32. Gün programında Mehmet Ali Birand şöyle özetlemeye çalışmıştı.

 

HÜDA PAR’IN ERDOĞAN’A DESTEĞİNİ PERİNÇEK BİLE HAZMEDEMEDİ

Bugün AK Parti ile işbirliğine giren Hüda Par, Hizbullah terör örgütüyle iç içe olduğu gerekçesiyle Mustazaf Der’in (tam adı Mustazaflar ile Dayanışma Derneği) kapatılmasından sonra 2012 yılında devreye girdi. Mustazaf Der kapatıldıktan hemen sonra, aynı taban bu kez siyasi bir yapıya dönüştü ve Hüda Par olarak örgütlendi. HDP’nin programına almaya cesaret edemediği pek çok konu, Hüda Par’ın programında açık ifadelerle yer aldı. 

🔷 Özerklik ve federasyon tartışılmalı,
🔷 Türkiye eyaletlere bölünmeli,
🔷 Anadilde eğitim olmalı,
🔷 “Türk Milleti” tanımı kaldırılıp Türk ve Kürt tanımı konulmalı.

Temel sermayelerinden birisi “beka” vurgusu olan Cumhur İttifakı, mesele üç-beş oy olduğunda kendi tanımlarınca “terör örgütünün siyasi uzantısı” olan partiden medet umuyor.

Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, bir gün olsun Hizbullah’ı terör örgütü olarak nitelemedi.

 

Yapıcıoğlu, “Hizbullah terör örgütü değildir” görüşünü sadece geçtiğimiz yıllarda dile getirmedi. Daha dün akşam katıldığı Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un programında aynı tavrı sürdürdü.

Ersoy’un “Hizbullah’a terör örgütü diyor musunuz?” sorusunu gülerek geçiştirdi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakan olduğu 2011’de partisinin Hizbullah örgütüyle farklı kanallardan işbirliği yaptığı suçlaması karşısında ağzını açmış, gözünü yummuştu:

 

“AK Parti’yi Hizbullah’la, herhangi bir terör örgütüyle ilişkilendirme gayreti içerisine girmek bir densizliktir, namertliktir. Benim partimi kimse bu tür örgütlerle ilişkilendiremez.”

Şimdi AK Parti’nin Hüda Par ile giriştiği işbirliğine BBP açık destek verir MHP örtülü destek yolunu seçerken tepki minik ortak Vatan Partisi’nden geldi. Hüda Par’la seçim ittifakı yapmayı “gaflet” olarak değerlendiren VP lideri Doğu Perinçek, “Umarım AKP ve MHP bu gafletten geri döner. MHP’nin ne yaptığı çok şaşırtıcı. PKK’ya evet demekle HÜDA PAR’a evet demek arasında hiçbir fark yok” açıklamasını yaptı.

JANDARMA GENEL KOMUTANINA, ALAATTİN ÇAKICI’NIN SÖZCÜSÜNDEN ZİYARET

Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, göreve geldiğinden bu yana suç örgütü temsilcilerini ağırlayan isim olarak anılır oldu. Arif Çetin’in son ziyaretçisi, Alaattin Çakıcı’nın danışmanı olan Ferhat Aydoğan idi. 

Çakıcı adına yapılan basın açıklamalarını kamuoyuna duyurmasıyla tanınan Ferhat Aydoğan, Kahramanmaraş’ta Mobil Harekat Komutanlığı’nda gerçekleşen görüşmeyi sosyal medyasından paylaştı. 

İçişleri Bakanlığı’nın raporlarında bile “organize suç örgütü lideri” olarak geçen Alaattin Çakıcı’nın danışmanını kabul eden Arif Çetin, Jandarma Genel Komutanı olarak yakın gelecekte kurulacak sandıkta, seçim güvenliği sağlama görevi üstlenecek.

Muhtemelen bu ziyaretlerle bir kesime gözdağı verilmek isteniyor. 

Artık görev, devlet aklı denilen bir kavram varsa bunun devreye girmesi. AK Parti içinde vicdanlı milletvekillerinin de “yeter” demelerinin zamanı bugün olsa gerek… 

Köprüden önce son çıkışta bu gidiş durdurulamazsa, Türkiye yeni dönemde “haydut devlet” liginde yer alacak.

Bunların koltuktan kalkmamak için yapmayacakları yok. Seçmen ise bütün bunları aşmanın bir yolunu bulmak zorunda ve bulacağını umuyorum.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin