HABER | İLKER DOĞAN
Hizmet Hareketi’ne ait yurt dışındaki okulları gasp etmek için kurulan Maarif Vakfı’na 3 yılda 1,2 milyar TL kaynak aktarıldığı ortaya çıktı. Rakamı bizzat Vakfın Mütevelli Heyet Başkanı Birol Akgün açıkladı.
Hizmet okullarını gasp etmek için ‘örtülü ödenekten’ ne kadar harcandığını da bilmiyoruz. Akgün’ün açıklamalarına göre 3 yılda 19 ülkedeki Hizmet Hareketi’yle iltisaklı 213 okul gasp edilmiş. Başka bir ifadeyle MEB’in bütçesinden, gasp faaliyetlerini finanse etmek için sadece 3 yılda 1 milyar 200 milyon lira harcanmış! Söz konusu parayla maliyeti 10 milyon TL’den 120 okul yapılabilirdi. İstanbul’da toplam 3 bin 647 okul binası var. Gasp için kullanılan 1,2 milyar lira ile riskli okulların tamamı depreme dayanıklı hale getirilebilirdi.
17/25 Aralık asrın yolsuzluk soruşturmasında suç üstü yakalanan AKP rejimi, yargıda ‘aklanmak’ yerine yargıyı ‘ak’lamaya karar verdi. Rejime muhalif bütün hakim ve savcılar meslekten ihraç edildi, yerlerine ‘militan’ isimler getirildi. Yargı ‘ak’lanmış oldu! Yargı ‘ak’lanınca AKP’ye yönelik soruşturmalarda da ardı ardına takipsizlik kararı verildi. Onlarca delil ve internete sızan ‘sıfırlama’ tapelerine rağmen…
Yolsuzluk ve rüşvetin deşifre edilmesi Tayyip Erdoğan’ı öfkelendirdi. İntikam almalıydı. Önce 17/25 Aralık operasyonunu yapan polisler ve amirleri görevden alındı. Yetmedi tutuklandı. Yıllardır esirler… Ardından yargı camiası hallaç pamuğu gibi atıldı. Binlerce hakim ve savcı bir gecede açığa alındı, yüzlercesi hiç bir somut delil olmaksızın tutuklandı. Milli Eğitim Bakanlığı, TSK, Emniyet… Tamamı AKP rejimi eliyle yeniden dizayn edildi.
Ancak bütün bunlar Tayyip Erdoğan’ın kinini dindirmeye yetmedi. Suçüstü yakalanmış olmanın öfkesiyle yurt içinde Hizmet Hareketi’ne ait okulların tamamını gasp etti. Ardından gözünü yurt dışındaki eğitim kurumlarına dikti Erdoğan. Ancak oradaki okullar özeldi! Milli Eğitim Bakanlığı olarak ‘gasp’ etmek mümkün değildi. İşte bu nedenle Maarif Vakfı’nın kurulmasını emretti.
‘GASP’TA KISITLAMA OLMAZ!
Maarif Vakfı, 17 Haziran 2016’da işte tam bu sebeple kuruldu; Hizmet Hareketi’ne ait yurt dışındaki okulları gasp etmek için… Yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti adına Millî Eğitim Bakanlığı dışında doğrudan eğitim kurumu ‘açma’ yetkisine sahip tek kuruluş. Okul ‘açmak’tan kasıtları ‘gasp’! MEB’in bütçesinden destekleniyor. MEB’in iki yıl önce ekonomik kriz nedeniyle bütçesinde 2 milyarlık kısıtlamaya gidilmişti. Ancak Maarif Vakfı’nın bütçesinde kısıtlama olmadı; zira AKP rejimi gasp meselesini gerçekten önemsiyor!
213 OKUL GASP EDİLDİ
Demokratik ülkelerde ‘gasp’ kolay değildi ancak ikinci, üçüncü dünya ülkelerinde AKP rejimi kısmen başarılı oldu. Vakfın Mütevelli Heyeti Başkanı Birol Akgün’ün açıklamalarına göre 3 yılda 19 ülkedeki Hizmet Hareketi’yle iltisaklı 213 okul gasp edilmiş. Akgün, bu rakamı ‘gurur’ duyarak paylaşıyor. Peki bu okulların ‘gasp’ edilmesi için ne kadar harcandı? Birol Akgün’e göre 1.2 milyar TL! Başka bir ifadeyle, Hizmet Hareketi’ne ait ve tamamı gönüllülerin bağışlarıyla kurulmuş olan okullar, 1.2 milyar lirayla gasp edilmiş oldu…
SAYIŞTAY: 498 MİLYON DENETİMSİZ AKTARILMIŞ
Vakfa aktarılan para, geçmişte Sayıştay’ın da incelemelerine takılmıştı. Sayıştay raporunda, söz konusu vakfa MEB’in bütçesinden 2016, 2017 ve 2018 yıllarında toplam 498 milyon TL’nin denetimsiz olarak aktarıldığını belirtiliyordu. Vakfın kimseye hesap vermesi söz konusu değil. İstediği kadar parayı, istediği yere harcıyor!
İSTANBUL’DAKİ BÜTÜN OKULLAR DEPREME DAYANIKLI HALE GETİRİLEBİLİRDİ
Peki bu kadar büyük bir parayla neler yapılabilirdi? Maliyeti 5 milyon TL olan orta büyüklükte 240 okul inşaa edilebilirdi. 100’den fazla hastane yapılabilirdi. Hepsinden önemlisi, İstanbul’daki riskli bütün okul binaları yenilenebilirdi. İstanbul’da MEB’e göre, 3 bin 647 okul binası var. Bunlardan kaçının depreme dayanıklı, kaçının riskli olduğuna dair net bir rakam bile yok. Çünkü bununla ilgili çalışma yok! Bu okul binalarının dörtte birinin riskli olduğunu varsayalım; yaklaşık 1.000 okul demek bu. İşte milletin kurduğu okulları gasp etmek için kullanılan o 1 milyar 200 milyon lira ile İstanbul’daki riskli okulların tamamı depreme dayanıklı hale getirilebilirdi…
