YORUM | SEMİH ARDIÇ
Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk bir sene bile geçmeden yeniden bankaların kapısını çalıyor.
2,1 milyar (yaklaşık 15 milyar TL) euro tutarında borca ilaveten İstanbul Karaköy’de inşâ ettiği Galataport’un 1,2 milyar euroluk kredisi için ödemenin ileri bir tarihe tehir ettirilmesini talep ediyor.
ŞAHENK BORÇ YÜKÜ ALTINDA İNLİYOR
Sadece grup bünyesindeki Doğuş Otomotiv’in net borcu 2,2 milyar TL. Kral TV’yi kapattığı halde medya grubunun zararı durmak bilmiyor. Star TV ile NTV’nin senelik zararı 800 milyon TL.
Cenevizlilerden kalma izleri taşıyan Karaköy’e “gecekondu liman” inşâ etmenin manevi mesuliyetini 82 milyonun vicdanına havale edip projenin malî tablosuna kısaca göz atalım.
Galataport’un mali tablosu Şahenk ve ortağı Serdar Bilgi’yi banka kapılarında süründürecek kadar vahim. 2018’de hizmet vermeye başlayacağı söylenmişti. Hesaplar altüst oldu.
İhaleyi kazandıkları 2013’te dolar 2 TL bile değildi. Yüzde 200’e yakın kur artışı sebebiyle projeye dair bütün maliyet hesapları çöpe gitti.
Döviz kredilerinin altından kalkılması imkânsız.
PROJE GECİKTİKÇE MALİYET ARTIYOR
Takvimde “28 Ağustos 2019 Perşembe” yazıyor ve Karaköy’den Fındıklı’ya kadar olan 1,2 kilometre uzunluğundaki sahil devasa bir çukuru andırıyor.
Şahenk ve Bilgili’nin gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda ise Fenerbahçe futbol kulübünün bu sene şampiyonu olup olamayacağı ya da Şahenk’i bir senede nasıl 12 kilo zayıfladığı konuşuldu.
Gazete ve televizyonların ekonomi müdürleri Erdoğan rejiminde nelerin haber olacağını nelerin can yakacağını gayet iyi bildikleri için esas mevzuya girmiyorlar.
Şahenk bankalardan 2022’ye kadar “ana para ödememe” ruhsatı alamazsa geçen seneki paket bile bozulabilir.
Bankaların kredileri geri çağırması halinde Şahenk elde avuçta kıymetli ne varsa haraç mezat satmak mecburiyetinde kalacaktır ki varlık fiyatlarının yüzde 30’a yakın düştüğü bir piyasada bu satış bile fayda sağlamaz.
ALBAYRAK VE UYSAL BAŞKA ÂLEMLERDE
Türkiye’nin en büyük gruplarından biri banka kapılarında genel müdürlerden kredi dilenirken gazeteciler diyetten, futboldan, marinalardan, Nusret’ten bahsediyor.
Türk Lirası, 26 Ağustos gece yarısında yüzde 15’e yakın erimiş, Merkez Bankası Başkanı ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan hâlâ “çıt” yok.
Albayrak Hazine’de köstebek avına çıkmış. Hazine’nin İstanbul’a taşınacağına dair yazışmaları sızdıran memurları bulmak için 50 bilgisayara el koydurmuş. Müfettişler tek tek bilgisayarları inceliyor.
6 Temmuz gece yarısında Saray darbesi ile Merkez Bankası Başkanı olarak koltuğa oturtulan Murat Uysal ise enflasyonun düştüğünü, ekonominin 2019’un 2’nci çeyreğinde toparlandığını anlatıyor.
Kime? Türkiye’de faaliyet gösteren 47 bankanın genel müdürlerine.
ONLAR TANZANYA’NIN ZAMLARI OLMASIN!
“Devletin kefen parası” diye bilinen 47 milyar liralık ihtiyat akçesi bütçenin dipsiz kuyusunda kaybolmuş gitmiş, son bir ayda iğneden ipliğe zam gelmiş…
Benzin, motorin, otogaz, çay, sigara, taksi, dolmuş, öğrenci servisi, elektrik ve doğalgaz 10 ila yüzde 30 arasında değişen oranlarda zamlanmış… Kimin umurunda bütün bunlar! Bu kadar zam Tanzanya’da yapıldı herhalde.
Ne de olsa Saray’ın medyası işbaşında.
Şahenk’in krizden nasıl çıkacağını değil de hangi diyetle kilo verdiğini yazan ekonomi müdürleri zam yağmurunu “fiyatlar değişti, “fiyatlara güncelleme” gibi dahiyane başlıklarla halkın dikkatinden kaçırdı.
OTOMOTİV PİSTON YAKTI
Türkiye’nin ihracat gelirlerinde ilk sırada bulunan otomotiv sanayiinin ihracatı bu sene ocak-temmuz döneminde yüzde 8 azaldı.
Kriz o kadar şiddetli ki Japon Honda, 1996’dan beri Kocaeli Gebze’de imalat yapan tesisi kapattı ve Türkiye’yi terk etti.
Sabancı Holding, 51 yıllık otobüs markası TEMSA’yı 37 milyon dolar gibi komik bir fiyata sattı. Zira satışlar yüzde 50 daraldı.
Sektör kan ağlıyor. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ihracatta destan yazdıklarından dem vuran bir toplantı yaptı.
Otomotivdeki krize yine kimse temas etmedi. Mezarlığın yanından geçerken ıslık çalarak ihracatı patlatacaklarını zannediyorlar.
ALGIYI YÖNET, GERİSİ TEFERRUAT
Türkiye’nin sıradan hâlleri artık bunlar. Algı yönetimi ile tarihin en ağır krizi bile Şahenk’in kiloları kadar yer bulamıyor.
Almanya’da işsiz sayısı bir ayda 4 bin kişi artarak 2 milyon 286 bindan 2 milyon 290 bine çıkınca hükûmet krizi çıkacak neredeyse?
Gazeteler “Resesyona mı giriyoruz?” tartışmasında Başbakan Angela Merkel’i başarısızlıkla itham ediyor.
Oysa her rakamı sahih olan Almanya’da işsizlik sadece yüzde 5. İlk altı ayda 45,3 milyar euro (292 milyar TL) bütçe fazlası vermeleri ise Almanya için sıradan bir başarı.
Türkiye’nin hakikatle bağının ne kadar koparıldığının hülâsasıdır…