Krizden nokta transferlere

HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK

Süper Lig’in tek 4 yıldızlı ekibi Galatasaray için geçen sezon kâbus olmuştu. Fatih Terim’le başlayan sezonda ilerleyen haftalarda alınan başarısız sonuçlar sebebiyle tecrübeli isimle yollar ayrılmış, yerine İspanyol Domenec Torrent getirilmişti. Gelenin gideni arattığı günlerde yönetim krizi işin tuzu biberi oldu. Koltukta daha bir yılını dolduramayan Burak Elmas yönetiminin ibra edilmemesi sonucu olağanüstü genel kurul zorunlu olunca işler daha da karışmıştı. Ligde tarihinin en kötü sezonunu geçiren sarı-kırmızılar bir de yönetim kriziyle sarsılınca, toparlanması zor olur diyenler çoğunluktaydı. Ancak krizin üstesinden önce yeni başkanı ardından yeni teknik direktörü seçerek kısa sürede gelindi. Transferde suskun giderken son günlerde peş peşe açıkladığı yıldızlarla şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri konumuna geldi.

UÇURUMDAN DÖNDÜ

Türk futbolu son yıllarda adı konmamış bir ekonomik kriz yaşıyor. Ligimizin lokomotif ekiplerinin milyarca lira borcu bulunuyor. Dövizin roket hızıyla yükseldiği Türkiye’de, TL üzerinden gelir elde edip, yabancılara Euro üzerinden ödeme yapmak kurun her değişiminde yeni külfet demek oluyor. Mali tablo moralleri bozarken, saha sonuçları da keyifli olmayı engelliyor. 22 şampiyonluk gören Galatasaray için geçen sezon hem mali hem de saha sonuçları bakımından faciaydı. Krize hızlı reaksiyon verilmemiş olsa, içinden çıkılmaz problemler yumağı kulübü zor durumda bırakırdı.

HIZLI ATLATILDI

Hakkını teslim etmek gerekir. Galatasaray delegeleri, tribünlerin desteğiyle koltuğa oturan ancak yaptığı hatalarla kısa sürede kulübe irtifa kaybettiren Başkan Burak Elmas’ın daha fazla zarar vermesinin önüne geçmesini bildi. Yönetimi ibra etmeyip, olağanüstü genel kurulda Elmas’ın bir daha aday olmasının önüne geçti. Geçmişte başkanlık yapan Dursun Özbek’i seçip, tecrübesiyle krizden çıkmanın önünü açtı. Haziran ayı içinde başkanı seçip, mevcut hocayı gönderip, Okan Buruk’u getirerek, taraftarın “Ne olacak gelecek sezon?” endişesini bitirdi. Sırada transferler vardı.

FENERBAHÇE’YLE TRANSFER REKABETİ

Fenerbahçe’nin bir düzine yeni oyuncu transfer ettiği günlerde Galatasaray’ın sessiz kalması olmazdı. İki takım arasında yıllardır süren transfer rekabeti var. Son yıllarda Galatasaray’ın talip olduğu 14 oyuncuyu Fenerbahçe renklerine bağladı. Bu yıl da benzeri yaşandı. Adı Galatasaray’la anılan bazı isimlerin adresi Fenerbahçe oldu. Tersi de olmadı değil. Fenerbahçe’nin anlaştığı Konyaspor’un stoperi Abdulkerim, rotasını sarı-kırmızılı ekibe çevirdi. Galatasaray, ezeli rakibiyle sadece rekabet etmedi, takıma yararlı olacak nokta transferleri yaptı.

ÖNCE TEMİZLİK, SONRA TAKVİYE

Önce kadroda temizlik yapıldı. Yıllardır baş ağrısı olan Mbaye Diagne nihayet bedelsiz olarak da olsa gönderildi. Ryan Babel, Aytaç Kara bedelsiz giden diğer isimler oldu. Sözleşmesi biten Sofiane Feghouli, Semih Kaya, Arda Turan ayrılanlar kervanına katıldı. Marcao’yu Sevilla’ya 12 milyon Euro’ya satan Galatasaray, beklentilerin altında kalan Romen oyuncu Morutan’ı da Pisa’ya kiraladı. Kadro temizliğinden sonra sıra takviyelere gelmişti.

Kiralık gittiği Adana Demirspor’da harika bir sezon geçiren Yunus Akgün ve Alanyaspor’da kiralık oynayan Emre Akbaba yuvaya dönüş yaptı. Altay’dan Kazımcan Karataş ve Konyaspor’dan Abdülkerim Bardakçı ilk dış transferler oldu. Bu isimleri Olimpik Lyon’dan 2,5 milyon Euro’ya transfer edilen sağ bek Leo Dubois takip etti. Doğrusu bu transferlerin hiçbiri taraftarı heyecanlandırmaya yetmedi. Benfica’dan kiralanan Haris Seferovic ilk heyecan dalgasını oluşturan isim oldu. AZ Alkmaar’dan gelen Fredrik Midtsjö adı pek bilindik olmayan ancak oldukça katkı sağlayacak biriydi. Nihayet taraftarın coşkusunu tavan yapacak iki isim aynı anda açıklandı: Dreis Mertens ve Lucas Torreira. 9 yıldır Napoli formasını giyen Mertens, İtalyan ekibinin tarihine geçen isimlerden biri. Her ne kadar yaşı 35 olsa da Mertens adı her takımın taraftarını heyecanlandırır. Keza Arsenal formasıyla göz dolduran Torreira da nokta atışı bir transfer oldu.

SIRA HOCADA

Okan Buruk’un elinde oldukça kaliteli bir kadro var. Çok oyuncu transfer edilmedi ama tribün veya yedek kulübesinde oturacak oyuncu da transfer edilmedi. Her isim kalitesini ispat etmiş olarak Galatasaray’a geldi. Uyum sorunu yaşanmazsa rakiplerini endişelendirecek bir kadro oldu. Elbette yıldızlara sahip olmak kadar, yıldızları oynatmak da maharet istiyor. Geçen sezon bunun örneğini Beşiktaş’ta gördük. Kâğıt üzerinde çok güçlü oyuncularla kurulu kadro, sahada beklentilerin çok altında kaldı. Galatasaray’da yönetim görevini yaptı. Sıra Okan Buruk’ta.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin