ERSAN AY | BRÜKSEL TR724
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından Batı Balkanlar’daki artan Rus etkisini de göz önünde bulunduran Kosova ve Bosna-Hersekli makamlar NATO üyeliğinin bölgedeki güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayacağını düşünüyor. Al Jazeera’ye verdikleri röportajda Kosova Cumhurbaşkanı ile Bosna-Hersek Savunma Bakanı, bölgesel güvenliğin önemine vurgu yaparken Sırbistan’a dair endişelerini paylaştı.
Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı olası NATO üyeliğini bahane ederek işgal etmesinin ardından Batı Balkanlar’da Rus tehdidi daha hissedilir hale geldi. Rusya’nın, Ukrayna’da olduğu gibi Bosna-Hersek’te de NATO üyeliği talebine karşı olduğu biliniyor. Geçtiğimiz yıl Saraybosna’daki Rus büyükelçiliği, üyelik yolunda adımlar atılması halinde “bu saldırgan davranışa tepki vermek zorunda kalacakları” konusunda Bosnalı yetkilileri uyarmışlardı. Bosna’daki Rus Büyükelçi Igor Kalabukhov yakın tarihte Bosna TV’ye verdiği röportajda Moskova’nın Ukrayna’yı işgalini örnek vererek bu konudaki uyarılarını yineledi. Büyükelçi, “Bosna herhangi bir şeye üye olmayı seçerse, bu onun iç meselesidir. Ama başka bir şey daha var, bizim tepkimiz” dedi. Ukrayna’da yaşananlara atıf yapan Büyükelçi bir tehdit algıladıkları takdirde tepki vereceklerini vurguladı. Rusya’nın bölgedeki diğer aktörlerin de NATO üyeliğini engellemeye dair çalışmalarda bulunduğu geçtiğimiz yıllarda belgelenmişti. NATO’ya 2017’de üye olan Karadağ’da ve 2020’de üye olan Kuzey Makedonya’da üyelik süreci devam ederken Rusya’nın darbeleri kolaylaştırma girişimlerinin olduğu iddia edilmişti
Sırbistan, Moskova’nın yanında yer alabilir
Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, Al Jazeera’ye verdiği demeçte Rus Büyükelçinin uyarısı ile ilgili “Rusya’nın bölgemizde yıkıcı bir çıkarı olduğunu gösteriyor” dedi. Rusların, özellikle Kosova, Bosna-Hersek ve kısmen de NATO üyesi olan Karadağ’a saldırmakla ilgilendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Rusya’nın yaveri olarak görünen Sırbistan için de Avrupa’da olanlardan cesaret alarak Rusların yanında yer alabilecekleri uyarısında bulundu. “Rusya’nın Sırbistan’daki etkisi azalmıyor; aksine, yıllar geçtikçe artıyor” dedi.
Kosova, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin hemen ardından hızlandırılmış bir prosedür ile NATO üyeliği ve topraklarında kalıcı bir ABD askeri tesisi talep etmişti. Fakat NATO üyesi olan 4 ülkenin (İspanya, Slovakya, Yunanistan ve Romanya) henüz Kosova’nın bağımsızlığını tanımamış olması Kosova’nın NATO üyeliği ihtimalini oldukça zayıflatıyor. Kosova Cumhurbaşkanı, işgalin başlamasının ardından NATO üyeliği için ABD Başkanı Biden’dan destek isterken aynı zamanda Kosova’nın şimdilik önceliğinin üye olmayan ülkelerle iş birliğini teşvik eden bir NATO programı olan ‘Barış için Ortaklık’ gibi mekanizmalara katılmak olduğunu söyledi. Osmani, siyasi diyaloğu vurgulayarak, ” özellikle Ukrayna’daki olaylar ışığında herkesin üyeliğin nasıl zaruri bir hale geldiğini anlamasını sağlamak için NATO üyeleriyle zaten görüşüyoruz” dedi.
Bosna’nın geleceğine Rusya karar vermeyecek
Bosna Savunma Bakanı Sifet Podziç, Bosna-Hersek’in NATO üyeliğinden önceki son adım olarak görülen Üyelik Eylem Planına (MAP) katılmakta olduğunu vurguladı. Savunma Bakanı, Ukrayna’daki savaş sona erdiğinde jeopolitik ilişkilerin değişeceğini, bölgesel güvenliğin öneminin artacağını ve buna bağlı olarak Bosna’nın NATO üyeliğinin hızlı bir şekilde ilerleyeceğini umduğunu ifade ederken tüm kriterleri yerine getirmek için bekledikleri takdirde ise üyeliğin çok uzun zaman alabileceğini çünkü Bosna’nın ordusunu modernize etmek zorunda olduğunu belirtti. Bosna’nın, iç uyum eksikliği ve 1995 Dayton barış anlaşmasından kaynaklanan engeller nedeniyle yaklaşık 2010’dan beri güvenliğine yatırım yapmayı bıraktığını açıklayan Sifet Podziç ne olursa olsun ülkelerinin NATO üyeliğine karar verecek olanın Rusya değil kendileri olduğunu vurguladı.
AB, yanlış aktörleri teşvik ediyor
Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ayrıca Rusya ile yakın ilişkiler kurmaya devam eden ve geçtiğimiz pazar ezici bir farkla seçimi kazanan Sırbistan lideri Aleksandar Vucic’e karşı aktif bir yatıştırma politikası izlenmesi için Avrupa Birliği’nin ciddi bir efor sarf ettiğini belirterek bunun çok büyük bir hata olduğunu ifade etti. Osmani, “Bizler, Kosova halkı olarak, uluslararası toplumun özellikle bu iki sandalye birbirinden bu kadar çok uzaktayken, Sırbistan’a aynı anda iki sandalyeye oturamayacaklarına dair net mesajlar vermesini bekliyoruz. Ne yazık ki, henüz bu net dili duymadık” dedi. Avrupa Birliği’yle, NATO’yla ve bu kurumların değerleriyle tamamen uyumlu olan ülkeleri teşvik etmek yerine, bu değerlerin tam tersi olan her şeyi yapan Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ve Bosnalı Sırp ayrılıkçı lider Milorad Dodik gibi liderlerin teşvik edildiğini de sözlerine ekledi.