Ekrem Dumanlı, “Okuma Zamanı” programında, José Saramago’nun “Körlük” romanını detaylı şekilde ele alıyor.
“Körlük” romanının aniden başlayan ve hızla yayılan gizemli bir körlük salgınına değindiğine işaret eden Dumanlı, romanın başlangıcında, bir adamın trafik ışıklarında beklerken aniden kör olduğunu ve bu durumun nasıl toplumsal bir krize dönüştüğünü anlatıyor. Salgın, dokunulduğu herkesi etkiliyor ve klasik körlükten farklı olarak, insanları uçsuz bucaksız bir beyazlığa gömüyor. Dumanlı, bu beyaz körlüğün, Saramago’nun insanlık durumuna dair metaforik bir eleştirisi olduğunu belirtiyor.
Dumanlı, romanın, toplumun bu kriz karşısındaki tepkisini ve insan doğasının karanlık yönlerini gözler önüne serdiğini vurguluyor. Romanın ilerleyen bölümlerinde, kör olan insanların karantina altına alındığı ve bu süreçte insanların nasıl hayatta kalma mücadelesi verdiğini anlatıyor. Dumanlı, romanın, insanların zor durumlar karşısında nasıl değişebileceğini, toplumun çöküşünü ve bireyler arası ilişkilerin nasıl dönüştüğünü gösterdiğini ifade ediyor.
Ekrem Dumanlı, “Körlük” romanının, sadece bir salgın hikayesi olmanın ötesinde, insanların iç dünyalarına, toplumsal yapılarına ve moral değerlerine dair derin bir eleştiri sunduğunu belirtiyor. Romanın, insanın içsel körlüğüne ve modern toplumun çeşitli sorunlarına ışık tuttuğunu, okuyucuya etkileyici ve düşündürücü bir deneyim sunduğunu vurguluyor.
Dumanlı’nın programında, “Körlük” romanının, insanlık hali üzerine derinlemesine bir yansıma sunduğu ve okuyucuları sadece hikayenin kendisiyle değil, aynı zamanda içerdiği zengin simgeler ve metaforlarla da etkilediği belirtiliyor.
00:20 Bir Kitap | Körlük
18:32 Bir Kitap | Küçük Prens
29:46 Bir Söz | Laf-ı güzaf
