HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ
İktidar temsilcilerine göre Türkiye ekonomisi ‘yukarıya doğru pik yapmış’ durumda ancak ekonomik göstergeler hiç de öyle demiyor. Resmi verilere göre bile durum içler acısı. TL, rejimin yanlış para ve ekonomi politikaları nedeniyle pul olmuş durumda. Alım gücü sadece 1 yılda yüzde 35-40 eridi. Çok değil, 7 yıl önce 12 bin 500 dolar olan kişi başına milli gelirin bu yıl sonunda 8 bin dolar civarına düşmesi bekleniyor. Geniş tanımlı işsiz sayısı TÜİK’in rakamlarına göre bile 9 milyona dayandı. Neredeyse 3 gençten biri işsiz. Yüksek enflasyonun sonucu olarak insanların giderleri inanılmaz bir hızla artarken, gelirleri azaldı.
ÇÖZÜM İÇİN ‘SORUNUN VARLIĞI’ KABUL EDİLMELİ
Merkez Bankası’nın rezervleri doları dizginlemek için eritildi. Sonuç; dolar dün itibariyle 7.60’a dayandı. Son 1,5 yılda yaklaşık 110 milyar dolar buhar oldu! MB’nin Swaplar hariç net rezervi -30 milyarın bile üzerinde! Başkanlık sistemiyle birlikte ekonomi uçacaktı sözde. Dolar Haziran 2018’de 4.75 civarındaydı. Bugün 7.60’a çıktı. Artış oranı yüzde 60! Bu Türk Lirası sadece iki yılda yüzde 60 değer kaybetti demek! Sadece bu bile korkunç bir durum. Başkanlık sistemiyle birlikte yüzde 60 fakirleşti ülke!
Durum içler acısı ancak daha kötüsü, iktidar temsilcilerine göre ortada bir sorun olmaması! Ne AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne de Hazine’nin başına getirdiği damadı Berat Albayrak’a göre ekonomide sorun gözükmüyor. Dolayısıyla çözüm üretmeye de gerek yok!
OLAN YİNE VATANDAŞA OLDU!
AKP rejiminin en iyi yaptığı şey, vatandaşları borçlandırmak. Müteahhitlere can suyu vermek içni Haziran ayında aylık yüzde 0.64’ten konut kredisi kullandırıldı. Peki kim kazandı; müteahhitler! Bankalar ve vatandaşlar kaybetti. Zira kredi faizlerinin düşmesiyle ev fiyatları ortalama yüzde 25 oranında arttı. 400 bin liralık evler, 500 bin TL’ye satıldı! Bankaların dağıttıkları krediye nasıl toplamayacakları meçhul. Söz konusu kredilerin ne kadarı batacak, kimse bilmiyor. Haziran ayında kamu bankaları liderliğinde başlayan konut kredisi kampanyaları sona erdi. Müteahhitler stokta bulunan konutları yüksek fiyatlardan sattı, rekorlar kırıldı. Ancak şimdi faiz oranları yeniden yükseldi. Konut faiz oranları yüzde 1,50’lere fırladı. Ancak ev fiyatları düşmüyor! Olan yine vatandaşa oldu.
İHTİYAÇ KREDİLERİNDE ÖDEME ZAMANI!
Salgın döneminde ekonomik olarak zor durumda kalan vatandaşlar, iktidar tarafından kredi çekmeye yönlendirildi. TL kredi hacmi 8 ayda 615 milyar TL arttı. Kamu bankalarının sunduğu ‘temel ihtiyaç kredisi’ ve ‘işletme kredisi’ paketlerinden nisan ayında yararlananlar için ödemesiz dönem bu ay bitiyor. Ancak vatandaşın gelirinde bir düzelme olmadığı gibi daha da kötüleşti. Salgında ikinci dalga endişeleri arttı. Peki 7 milyona yakın insan bu kredileri nasıl ödeyecek? Kamu bankalarının kredilerden ortaya çıkacak zararını kim karşılayacak? Tabii ki halk… Kamu bankalarının batık kredi zararları ilerleyen yıllarda Türk halkının vergisiyle finanse edilecek!