İnsanlığın kirli tarihi ya da FIFA (1)
YORUM | M. NEDİM HAZAR
2022 Dünya Kupası dün Katar’da büyük tartışmalarla başladı.
Bu vesile ile sevgili okur, size bugünden itibaren insanlık tarihinden çok kısa bir kesit ile beraber insanoğlunun nasıl kirlendiğini ve bu kiri nasıl hızla neredeyse herkese bulaştırdığını anlatacağım.
Kaç bölüm sürer bilmiyorum.
Ben sadece yazacağım, kalem bizi nereye götürürse.
Hikayeyi anlattıkça göreceksiniz ki, futbol asla sadece futbol demek değil. Çok daha fazlası ve karanlığı var.
Futbolun siyaset, diktatörlük, imaj gibi pek çok kavram ile ilişkisini okuyacaksınız, ille de para ile olan ilişkisini.
Ve insanın zaaflarını; kibrini, kinini, hırsını, doyumsuzluğunu ve ölümsüz olmak istediğini…
İsterseniz bandı biraz geriye sararak başlayacağız ve 1974 yılına gideceğiz… Ancak muhtemelen bu ikinci bölümümüzde olacak…
Önce birçok kısa, genel arka plan verelim…
FIFA ya da açılımıyla Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (Fransızca: Fédération Internationale de Football Association), futbol ve futsalın dünya çapındaki en üst düzey yönetim organı 21 Mayıs 1904 tarihinde Paris’te kuruldu. Bugün ise bu organizasyonun merkezi İsviçre’nin Zürih kenti.
İlk tüzüğü çok mütevazıydı aslında:
- Yalnızca temsil edilen Ulusal Dernekler tanınacaktır.
- Oyuncuların aynı anda yalnızca iki Ulusal Dernek için oynayabildiği kulüpler resmen tanınır.
- Tüm Federasyonlar, herhangi bir Federasyondaki bir oyuncunun ceza alması durumunda bu cezayı kabul eder.
- Maçlar “Futbol Federasyonu Ltd. Oyun Kurallarına” göre oynanır.
- Her Ulusal futbol birliği yıllık 50 Fransız Frangı ücret öder. (Ne kadar az değil mi, ben bile öderim MNH)
- Sadece FIFA Uluslararası Maçlar düzenleyebilir. (Kıyamet bu maddeden kopacaktı MNH)
… şeklinde devam ediyordu…
Futbol keşfinden itibaren uzun yıllar boyu, bir tür eğlence, özellikle zengin eğlencesi olarak kullanıldı.
Ardından 1. ve 2. Dünya savaşıyla beraber askeri liderler ve diktatörler futbolun gücünü fark edip kullanmaya başladılar. Futbolu ilk kirletenler askerler oldu.
Ardından diktatörler elbette.
Sonra kapitalizm geldi.
Para ise bütün renkleri hızla kirletti.
Ve insanları da…
FIFA’nın doğuşu, 20. yüzyılın şafağından kısa bir süre sonra uluslararası oyunların sayısının artmasının bir sonucuydu.
Avrupa’daki futbol liderleri, bu kadar genişleyen rekabetin bir yönetim organı gerektirdiğini hissettiler ve Fransız gazeteci Robert Guerin’in liderliğinde yedi kurucu üye, (Belçika, Danimarka, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç ve İsviçre) sporun geleceğini şekillendirmek için Paris’te bir araya geldi.
FIFA’nın ilk başkanı Guerin, 1904’ten 1906’ya kadar organizasyona başkanlık etti.
Jules Rimet, 1921’den 1954’e kadar 33 yıl FIFA başkanı olarak görev yaptı.
Bir ayrıntı, FIFA’nın üçüncü ve en etkili başkanı Rimet, 33 yıllık başkanlığında, 1930’da Uruguay’da açılışı yapılan Dünya Kupası’nı kurdu.
FIFA, 1924 ve 1928 Olimpik futbol etkinliklerinin düzenlenmesine yardım etmişti, ancak kendi etkinliğine ihtiyaç duydu ve böylece Dünya Kupası kuruldu. Dünyanın en büyük tek spor etkinliği haline geldi.
Yani ilk dünya kupası 1930’da düzenlenmiş oldu.
“Niye Uruguay?” cevabını da verelim, çünkü o yıl Uruguay’ın bağımsızlığını ilan etmesinin 100. yılıydı.
Ancak FIFA ilk tökezlemeyi Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşamıştı.
Birçok oyuncu savaşa gönderilmişti ve uluslararası oyuncuların seyahat etme imkanı ciddi şekilde sınırlıydı. Biraz önce bahsettiğimiz gibi pek çok oyuncu savaşta ya öldü ya da sakat kaldı. Savaştan sonra ölenlerin arasına FIFA’nın ikinci başkanı Daniel Burley Woolfall da eklenmişti.
Woolfall’un ölümünün ardından örgüt, Hollandalı Carl Hirschmann’ın eline geçti. Ve fakat ülke futbol federasyonlarının son Dünya Savaşı düşmanlarıyla uluslararası yarışmalara katılma isteksizliğini dile getiren İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda ‘Düşmanla futbol mu oynanırmış?’ diyerek FIFA ve yarışmalardan çekildiler.
FIFA, Dünya Kupası’nı 2. Dünya Savaşı boyunca askıya aldı ve 1950’de Brezilya’da yeniden başlattı. Kurucu üyeler de “Bu kadar hasımlık yeter” diyerek 1946’da FIFA’ya yeniden katıldı ve 1954’te FIFA, 85 üye ülkeye kadar genişledi.
1966 Dünya Kupası’nın televizyon yayını FIFA’nın genişlemesine katkıda bulundu. Çünkü paranın ve gücün kokusunu almıştı ülke yöneticileri.
FIFA’nın kaderini değiştiren başkan, 1961 yılında koltuğa oturan İngiltere Futbol Federasyonu Başkanı Stanley Rous olacaktı. Futbolcu değil, hakem kökenli bir spor adamıydı Rous.
Ve bir not, futbola kart uygulamasını getiren yönetici de Rous olmuştu. 1970 yılında sarı ve kırmızı kart uygulamasını başlattı. Rous özellikle saha ve tribün içindeki şiddete karşı çok sert yaptırımlar istiyordu.
1962 yılında, henüz ayağının tozuyla bir karar aldı Stanley Rous. Televizyon denilen aygıt her evde olmasa da artık çok yaygındı ve 1962’de Şili’de düzenlenen Dünya Kupası’nı canlı yayınlama kararı aldı.
Gerçi İngiltere gibi gelişmiş ülkeler bile maçları doğru düzgün canlı izleyemedi ama olsun. FIFA World Cup 1962 canlı yayınlanan ilk dünya kupası finalleri olmuştu.
Rous, kapitalizmi çok bilen biri değildi. Elinde tuttuğu sporun aynı zamanda bir ”ürün” olduğunu kavrayamadan başkanlığı bir başka enteresan isme bırakacaktı: Brezilyalı yüzücü Joao Havelange…
Devam edeceğiz…