Kılıçdaroğlu’ndan Bahçeli’ye ‘DNA’ cevabı: Testi birlikte yaptıralım, kimin ne olduğu çıksın ortaya!

Yeni yasama yılının ilk grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, kendisini ‘DNA testi’ üzerinden hedef alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, “Kendi DNA testini yaptırırsan ölen teröristin test sonuçlarını görürsün” diyen Bahçeli’ye, “Güzel bir öneri ama bir şartım var. Beraber DNA testi yapacağız, kimin ne olduğu çıksın ortaya” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında, kendisini ‘DNA testi’ üzerinden hedef alan MHP lideri Devlet Bahçeli’ye cevap verdi. Bahçeli, Kılıçdaroğlu’na hitaben, “Kendi DNA testini yaptırırsan ölen teröristin test sonuçlarını görürsün.” demişti.

Kemal Kılıçdaroğlu, Bahçeli’ye şöyle cevap verdi: “Vallahi güzel bir öneri ama bir şartım var. Beraber DNA testi yaptıracağız, kimin ne olduğu çıksın ortaya. Benim kim olduğumu öğrenmek istiyorsan Konya’nın Akşehir’ine gideceksin. Seyyid Mahmudi Hayrani türbesinde bir Fatiha okuyacaksın. İki İstanbul Müftülüğüne gideceksin Kuyudi Kadime Arşivi’ne bakacaksın. Benim kim olduğumu öğreneceksin. Kim olduğumu biliyorum, herkesin kimliği nasıl şerefiyse benim kimliğim de benim şerefimdir.”

Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında ‘yandaş’ medyayı da hedef aldı. Şunları söyledi:

En büyük gücüm, bu ülkenin gençleri yani sizlersiniz. 7,5 milyon gencimiz ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. 7,5 milyon gencin tarihsel bir sorumluluğu var. Ya bir dikta yönetimine kalıcılık sağlayacağız ya da bir dikta yönetimini demokratik yollarla sonlandıracağız. İkincide benimle beraber olmaya hazır mısınız?

KALEMİNİ SATAN İNSANDAN GAZETECİ OLMAZ

Şu anda Türkiye’de iki tür medya var. Bir, gazetecilerin hakkını veren, eleştirel olarak olaylara bakan, özgürlükçü medya. Burada görev yapanlar gerçek anlamda birer gazeteci. Bu özgür medyada görev alan ve kalemini satmayan bütün gazetecilere buradan selamlarımızı saygılarımızı gönderiyoruz.

Kalemini, dolayısıyla iradesini satan gazetecilere gazeteci denmez. Onun adına havuz medyası denir. Kalemini satan insandan gazeteci olmaz. Havuz medyasının neler yaptığını, toplumu nasıl kamplaştırdığını gayet iyi biliyoruz. Yalanın her türlüsünü rahatlıkla yazabiliyorlar, çizebiliyorlar, söyleyebiliyorlar.

HAVUZ MEDYASININ EN BÜYÜK KAYNAĞI 5’Lİ ÇETE

Havuz medyası her kanaldan besleniyor. En büyük kaynağı beşli çete. Beşli çetenin varlık nedeni havuz medyasıdır. Havuz medyasının varlık sebebi de beşli çetedir. O yüzden söylüyorum geliyor gelmekte olan, beşli çeteyi bulacağız ve yakalayacağız onları. Dezenformasyon yasasını getirmelerinin temel amacı Saray ve şürekasının ve onun beslemelerinin yaptığı yolsuzlukları kimse yazmasın diye.

10 MİLYON EURO RÜŞVET DAĞITTILAR

10 milyon Euro rüşvet dağıttılar. Buradaki mahkemede gizlilik kararı aldılar kimse öğrenmesin diye. Ama Siemens bir Alman firması ve Almanya’da da mahkeme var. Oradan öğreniyoruz. Rapordan okuyorum… ‘Siemens Türkiye’nin verdiği 10 milyon Euro’nun yüzde 30 Türk devlet görevlilerine… Yüzde 20 Kolin’e… Yüzde 20 TCDD yetkililerine… Yüzde 20 Siemens ile Kolin’i buluşturan aracılara… yüzde 10’u Siemens Türkiye’nin yöneticilerine verdik’ diyor.

DEVLETİ YÖNETEMEDİKLERİNİ İTİRAF EDİYORLAR

Dış güçler Türkiye’yi bu hale getirdiyse peki siz neredeydiniz? Siz demek ki Türkiye’yi yönetemiyorsunuz. Efendim son mermiyi de ekonomiye sıkmışlar. Şu akla bakar mısınız? Devleti yönetemediklerini itiraf ediyorlar.

Şu anda ülkeyi yönetenler çok açık bir şekilde halka yalan söylüyorlar. Ne diyorlar, ‘Biz faize karşıyız, faizi indireceğiz’ diyorlar. İndirin. Hangi faizi indirdiler? Kimin faizini indirdiler? Merkez Bankası’nın bankalara açtığı faizi indirdiler. Yani halkın faizini değil.

ERDOĞAN’IN DİLİ ÜLKEYİ BÖLÜYOR

‘Sırf daha iyi arabaya binmek, daha iyi telefon alabilmek, daha iyi konsere gidebilmek gibi süfli heveslerle ellerin yani başka ülkelerin kapısına varanlara acıyarak bakıyorum’ diyor.

Sevgili gençler bu dili sakın kullanmayın. İnsanınıza saygılı olun. Bu dil kutuplaşmayı yaratan bir dildir. Böyle bir dili kendi gençlerine niye kullanıyorsun? Sen ülkede iş verdin de çalışmadı mı? Türkiye’deki gençler sarayın ya da havuz medyasının beslemeleri olmak istemediler. Bu gençler çalışarak, üreterek, kazanarak kendilerine daha iyi bir yaşam kurmak istediler.

BİZİ SOKAĞA ÇEKMEK İSTİYORLAR

Onlar bizi zaman zaman tahrik ederek sokaklara çekmek istiyorlar. Cam çerçeve indirtmek, polisleri üstümüze salmak istiyorlar. Çok dikkatli, çok kararlı hep birlikte sandığı bekleyeceğiz. Sandık geldiği zaman her birimiz tek tek sandığa gideceğiz. Türkiye’nin kaderini hep birlikte değiştireceğiz.

BAHÇELİ’YE ‘DNA’ YANITI

Bir parantez açayım biraz gülelim. Sayın Bahçeli bugün demiş ki, ‘Ey Kılıçdaroğlu DNA testi yap’ diye. Vallahi güzel bir öneri ama bir şartım var, beraber DNA testi yaptıracağız. Kimin ne olduğu çıksın ortaya. Beraber gideceğiz, aynı laboratuvara gideceğiz birlikte DNA testi yaptıracağız.

Ama ona bir ipucu daha vereceğim. Benim kim olduğumu öğrenmek istiyorsan Konya’nın Akşehir’ine gideceksin. Seyit Mahmûd-ı Hayrânî türbesinde bir fatiha okuyacaksın. İstanbul müftülüğüne gideceksin kuyud-ı kadime arşivi var, o arşive bakacaksın. Benim kim olduğumu öğreneceksin. DNA testi yapmaktan asla vazgeçmem, kim olduğumu biliyorum. Herkesin kimliği nasıl şerefiyse, benim kimliğim de benim şerefimdir.

GÜNDEM OLAN ‘BAŞÖRTÜSÜ’ ÇIKIŞI

Dün akşam bir video yayımladım. Çok önemli bir konu hakkında halkımıza seslendim. ‘Saray beni iyi dinledin. Kadınların duygularını inançlarını istismar ettiğini yeter bugün kanun teklifimizi gazi meclisimize vereceğiz. Artık kanunu çıkaralım ve bu çağ dışı tartışma bitsin. Yüreği yeten de peşimden gelsin.’ Bu yaraları kapatmaya ant içtim. Omuz omuza yan yana yapacağız dostlarım.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin