CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte sahilde yürüyüş yaptığı fotoğrafı, “Ve dünyamıza yeniden renk geliyor. O kaleleri yıkamazlar. İyileşeceğiz dostlar” notuyla paylaştı.
Partisinin TBMM Grubu tarafından İzmir Seferihisar’da düzenlenen ve üç gün sürecek olan 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı için İzmir’de bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaroğlu’yla sahilde yürüyüş yaptı.
Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu’yla birlikte sahilde yürüyüş yaptığı fotoğrafı, “Küçük bir gülümseme bile artık bir olay. Ülkede sevgisizlik virüsü yayılıyor” notuyla paylaştı.
Kılıçdaroğlu Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Küçük bir gülümseme bile artık bir olay. Ülkede sevgisizlik virüsü yayılıyor. Ama işte hepimizin kaleleri var. Oraya kimse ulaşamıyor. Orada bekleyenler hayatın o kadar da kötü olmadığını gösteriyor. Ve dünyamıza yeniden renk geliyor. O kaleleri yıkamazlar. İyileşeceğiz dostlar” ifadelerini kullandı.
Küçük bir gülümseme bile artık bir olay. Ülkede sevgisizlik virüsü yayılıyor. Ama işte hepimizin kaleleri var. Oraya kimse ulaşamıyor. Orada bekleyenler hayatın o kadar da kötü olmadığını gösteriyor. Ve dünyamıza yeniden renk geliyor. O kaleleri yıkamazlar. İyileşeceğiz dostlar. pic.twitter.com/iwBkGgfGBW
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) September 24, 2022
İyileşeceğiz tabi ki, yıkan da sensin iyileştirende. Önce yık, yenikapıda Laik Devleti, güçler ayrılığını, Cumhuriyeti yık sonra kurtarıcı olarak gel. Şimdi de sevginin arkasına saklanıyor. Önceden bunlar laikliğin, cumhuriyetin değerleri arkasına saklanırlardı, irticayı, iranı kötü gösterirlerdi. Şimdi kötü olarak rejimi göstermiyor fark edildiyse, kötü Tayyip olarak gösteriliyor. Yani Tayyipin şahsı kötü gösteriliyor. Bunun karşısına da sevgiyi koyuyor ve kendisini sevgiyi getirecek adam olarak gösteriyor.
Yani adamlar resmen kelimelerle yeni dünyalar oluşturuyorlar. Önceki dünyamızda irtica tehlikesi vardı ve laiklik en önemli değerdi. Mesela İran olmak bir tehditti yani şeriat. Peki Kılıçdaroğlu ve onun gibileri İranda olup bitenleri görüyorlar değil mi? Ama sanki görmüyor gibi davranıyorlar. Çünkü yeni dünya yeni kelimeler üzerine kuruldu. Değişmeyen tek şey Kılıçdaroğlunun hizmet ettiği kutsal derin yapı. Bir kez olsun İranı görüyormusunuz? İşte laiklik bunu engelliyor diye bir tane İran rejimine eleştiri yapıyor mu? Yok. Çünkü onların derdi İran ile değil. Onların derdi Türkiyeyi kontrol etmek. İranla ilişkilerinin eski laiklerin gayet iyi olduğunu düşünüyorum. Şeriatçı İranı antiemperyalist olarak konumlandırdı. Batıyı da emperyalist. Tabi bu arada batı değeri olan Cumhuriyetin değerleri, güçler ayrılığı da kim vurduya gidiyor.
Sevgisizliğe karşı sevgiyi konumlandırıyor. Önceden laikliğe karşı şeriatı konumlandırırdı. Ama bu kavramlar irticacıların işi bittiği için anlamını yitirdi.
Bu NATO nun SSCB den sonra kendisine yeni düşman aramasına benziyor. Kılıçdaroğlunun yeni düşmanı sevgisizlik. Kendisi 20 yıldır sevgiyi temsil ediyordu. Karanlık bir çağda Cumhuriyet rejimin ve güçler ayrılığın yıkıldığı bir zamanda Kılıçdaroğlunun tek derdi sevgisizlik.
“Bırakın biribirlerini yesinler” denildiğinde, ses çıkartmadınız. Adalet olmayan yerde huzur olur mu? Zulüm olan yerde kalblerde sevgi kalır mı?