Kılıçdaroğlu Man Adası kararını değerlendirdi: ‘Yargıtay daha desin?’

Yargıtay, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın akrabalarının vergi cenneti Man Adası’ndaki şirketlere 18 milyon dolar aktardığına dair açıklamaları doğrulayan karara imza attı. Mahkeme, Kılıçdaroğlu hakkındaki tazminat kararlarını bozdu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 2017 yılında gündeme getirilen, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın akrabalarının vergi cenneti Man Adası’na milyonlarca dolar aktardığına yönelik ifadeler, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın üç ayrı kararı sonucu doğrulandı. Kılıçdaroğlu hakkındaki tazminat kararlarına itirazı değerlendiren Yargıtay, davacı pozisyondaki Erdoğan’ın akrabaları tarafından Kılıçdaroğlu’nun belirttiği şirket hesabına para aktarıldığını vurguladı.

Kılıçdaroğlu, Kasım 2017’de partisinin grup toplantısında, Erdoğan’ın oğlu, kardeşi, eniştesi, dünürü ve eski özel kalem müdürünün vergi cenneti olarak nitelenen Man Adası’ndaki off-shore şirketine 2011’de 18 milyon dolar gönderdiğini iddia ederek swift mesajları ve dekontlar gösterdi. Mahkeme, Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan ve aile üyelerine tazminat ödemeye mahkûm etti.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, tazminat kararlarını ayrı ayrı değerlendirdi. Yüksek Mahkeme tarafından verilen kararda, ilk olarak ifade özgürlüğüne yönelik değerlendirmeler yapıldı. Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’a yönelik ifadelerinin özgürlüğünün sınırlarının aşılmadığı vurgulandı. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarının ‘Man Adası’na para gönderdiği’ iddiası dolayısıyla Kılıçdaroğlu aleyhinde üç ayrı davada verilen toplam 631 bin TL tazminat kararlarının tümünü bozdu.

‘‘YARGITAY DAHA NE DESİN?’’

Kararsın ardından açıklama yapan Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

“Çünkü uygulanması için, Erdoğan’ın imzasıyla, ‘Vergi Cennetleri’ listesinin yayımlanması gerekiyor. Bu listenin yayımlanmaması sadece Erdoğan ailesine değil, uyuşturucu ve insan kaçakçılarına da hizmet ediyor. Hem vergi vermemelerini hem de yasadışı yollarla elde ettikleri paraları aklamalarını sağlıyor. Bir ülkeyi yöneten kişi, kendi ülkesine bile isteye böyle bir kötülük yapar mı? Bu kötülük karşısında benim susmam mümkün mü? Asla! Ayrıca, benim sözlerimin tamamı belgelere dayanıyor. Zaten Yargıtay da kararında ‘sözlerimin olgusal dayanaklarının olduğunu’ söyleyerek bunu kabul ediyor. Dahası Yargıtay benim açıklamam için, ‘Bu açıklamada kamu yararı var’ diyor, daha ne desin?”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin