Antalya, Kepez Buluşması’nda konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu İBB’ye başlatılan soruşturmaya tepki gösterdi. “Ülkede terörist geziyorsa sen İçişleri Bakanı değil misin?” diyerek Süleyman Soylu’ya seslenen Kılıçdaroğlu, 16 milyon İstanbullunun milli iradesine darbe vurulmak istendiğini söyledi. Kılıdaroğlu, “Sordum Ekrem beye siz eleman nasıl alıyorsunuz. Gayet basit dedi. Savcılıktan iyi hal getirecek, zaten ilk şart bu. Sen terörist diye birini suçlayacaksan o yer Cumhuriyet Savcılığı’dır. Kağıdı veren o. İmamoğlu’nun Milli İstihbarat teşkilatı mı var? İnsanda biraz vicdan, ahlak olur, kırıntı kadar alet duygusu olur. 16 milyonun iradesine darbe vurmak istiyorlar. Bunların gözü tamamen kararmış.” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
PAZARLIĞA AÇLIK SINIRINDAN BAŞLARSAN, SONU BU OLUR!
Eğer asgari ücretle pazarlığa açlık sınırından başlarsan sonu böyle olur. ‘Açlık sınırını kabul etmiyoruz’ E kabul etseydin hiç değilse! Esnafın, çiftçinin, üreticinin hakkı nasıl savunulacak?
Bir avuç kişiye milyarları aktaracaksın, milyonlara gelince gıdım gıdım vereceksin. Yüksek zam yaptık, E gıda enflasyonunun 5 puan altında, gayri resmi rakamlar çok daha üstünde.
Saray, TÜİK’in sahte gıda enflasyonunun bile 5 puan altında zam açıklayarak, bu ülkenin 33 milyon vatandaşını soydu. Ne asgari ücretlinin hak ettiği oldu ne de küçük esnafın vergi yükü düşürüldü. Yine “biri istedi” diye, öyle oldu.
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) December 22, 2022
Saray, TÜİK’in sahte gıda enflasyonunun bile 5 puan altında zam açıklayarak, bu ülkenin 33 milyon vatandaşını soydu. Ne asgari ücretlinin hak ettiği oldu ne de küçük esnafın vergi yükü düşürüldü. Yine ‘biri istedi’ diye, öyle oldu.
Asıl mesele, asgari ücrete tenezzül etmeyen bir Türkiye’yi yaratabilmektir. O da endüstriyel dönüşümle olur. Sadece Sarayı yolcu etmeyeceğiz, yoksuldan alıp zengine verdikleri bu düzeni de tarihe gömeceğiz.
8 BİNLİK OY FARKI 800 BİNE ÇIKTI
İBB Başkanımızla ilgili, bir seçime girildi eyvallah, seçimi kazandı eyvallah. Olması gereken neydi? Madem demokratik yollarla seçim kazanıldı, kazanan kişiye hakkını teslim etmekti. Olmaz dediler, sarayın hakimleri.
Aynı zarfa 4 tane oy pusulası konmuş, üçü doğru biri yanlış, nereden biliyorsunuz? Biz bilmiyoruz, kimse de bilmiyor, ama talimat öyle. Bunu hangi vicdan hangi ahlak kabul eder? Ama bu milletin bir feraseti, mazlumun yanında durma gibi bir geleneği var. 8 binlik oy, 800 bin küsura çıktı. İstanbullular hakkın ve adaletin yanında durdular.
SOYLU, YOLSUZLUK DOSYALARINA ALDI; SONUÇ YOK
Görevine başladı, görevini yapıyor. 10’un 20’nin üzerine yolsuzluk dosyalarına el attı. ‘Ben İstanbul’un hakkını yiyene vermeyeceğim bunu’ dedi. Benim fotoroman dediğim adam (Süleyman Soylu) dosyaları kendisi aldı. ‘Ben bakacağım bunlara’ dedi.
Namuslu adam ne yapar. ‘Evet kardeşim sen buna bakıyordun ama benim müfettişlerim var onlar bakacaklar’ eyvallah. Namuslu, vicdanlı adam baksın, kul hakkı yemeyen adam baksın. Dosyalar kapatıldı bir tarafta duruyor. Yıllar geçti.
Allah aşkına söyler misiniz? Dosyayı alıyorsun, malı götürenlerin hesabı sorulacak diyorsun ve hiç bakmıyorsun. Arkasından dava açtırıyorsun.
Hani o YSK üyeleri vardı ya ‘4 tane pusula 1 tanesi doğru’ diyen. Hakimlere bir şey olmadı, sandık görevlilerine de bir şey olmadı. Ama İstanbul’un rantı elden gidiyor diye bir endişeye kapıldı bunlar.
BUNLARIN GÖZÜ TAMAMEN KARARMIŞ
Şimdi gazetelerden öğreniyoruz, İBB Başkanıyla ilgili yeni bir suç duyurusunda bulunulmuş. Neymiş teröristleri istihdam ediyormuş diye. Akıl tutulması var, bunların gözü tamamen kararmış.
Kardeşim ortalıkta terörist geziyorsa sen İçişleri Bakanı değil misin? Sen bu teröristleri nasıl serbest bırakıyorsun? Milyar dolarları, İstanbul’un rantını almak istiyorum. Milyar dolarları ben almak istiyorum, doymadım diyor. Allah gözünüzü doyursun.
O rant o kentin sahibine aittir, o kentin sahibi 16 milyon İstanbullu. ‘Çetelere vereceğim’ diyor. Söz verdim bu millete, Allah’a da söz verdim. İktidar olursak o çetelerin hepsinin burnundan fitil fitil getirmezsem bana da Kemal demesinler.
SÖZDE MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRDİLER
Önce kalktı bu fotoraman konuştu. Efendim İBB’de teröristler var. Gitti müfettişler kalktı gittiler. Ne yapsınlar bir şey yok. Sonra AKP’den milletvekili olan sözde bir müfettiş görevlendirdiler. Git ona bak illa bir rapor yaz.
Sordum Ekrem beye siz eleman nasıl alıyorsunuz. Gayet basit dedi. Savcılıktan iyi hal getirecek zaten ilk şart bu. Sen terörist diye birini suçlayacaksan bunu ibra etmiş bir makam varsa suçlayacağın yer Cumhuriyet Savcılığı’dır. Kağıdı veren o.
Ekrem İmamoğlu’nun Milli İstihbarat teşkilatı mı var? Kimin ne olduğunu nereden bilecek? Devletin nasıl yönetildiğini bilmediğinizi anlatmak için bunları ifade ettim. Devlet böyle yönetiliyor. Çürüyen bir yapı var. Bir kişiye devlet teslim edilmez. Bir kişiye devlet teslim edilirse 85 milyonluk ülke bir süre sonra adalet için bağırmaya başlayacak.
YÜREĞİN YETİYORSA YENİDEN SEÇİM YAPALIM
İnsanda biraz vicdan, ahlak olur, kırıntı kadar alet duygusu olur. Bula bula hiçbir şey bulamıyorlar. Birilerini görevlendirecekler, birilerini suçlayacaklar. Başka işiniz yok mu ya?
Milletin dünya kadar derdi var. Bunları bırakmışlar acaba biz Ekrem beyi oradan nasıl alacağız? 16 milyonun iradesine darbe vurmak istiyorlar. Hem milli irade diyorlar. Milli iradeyse İstanbul oyunu kullandı. İtiraz ettin, yerine yeniden seçim yapıldı. Sonuç yine belli.
Diyorsan ki yine seçim yapalım. Yüreğin varsa yarın sabah gel İstanbul için yeniden seçim yap. Hayatımda bu kadar dünya malına tamah eden başka bir yer görmedim. Para, para, para ne yapacaksınız bu kadar parayı. Kefenin cebi yok, birinin bunlara bunu hatırlatması lazım.