CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, “MİT’e darbe ihbarı yapan Binbaşı O.K. bir daha ifadesi alınmasın diye MİT elemanı yapıldı” dedi.
Şimdi darbeyle ilgili büyük sorular bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “O konuda komisyondaki arkadaşlarımız bizim tarihimize geçecek çok önemli bir rapor hazırlıyorlar. Hem partimizin hem Türkiye’nin hem bütün vatandaşların hislerine tercümen olacak bir rapor hazırlıyoruz. Sorularımız var. Onlarca soru var. Bunların cevabını almış değiliz.” dedi.
“Askerlerin darbe yapacağını anlatan O.K.’nin ifadesi Genelkurmay’dan neden gizlendi?” diye soran Kılıçdaroğlu, ” MİT’e darbe ihbarı yapan Binbaşı O.K. bir daha ifadesi alınmasın diye MİT elemanı yapıldı. Kimse Başbakan’a telefon açıp bir şey söylemedi. Ben 249 şehidin haklarını arıyorum.” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
“Bugün Binali Bey diyor ki; ‘Kılıçdaroğlu bilmiyor, 7 milyon işsiz yok’ diyor. Yahu Binali Bey, ben değil, siz bilmiyorsunuz. İş aramaktan umudunu kesenleri bilmiyorsunuz siz. 2 milyon kişi umudunu kesmiş iş aramaktan. Siz bunları işsiz saymıyorsunuz. Bana laf yetiştireceğinize otur biraz kitap oku Binali Yıldırım.”
“İfade, konuşma ve basın özgürlüğü sağlanmalı ve demokratik, bağımsız gazeteler, dernekler tekrar açılmalıdır. Bizim söylediklerimiz işte. HAK-İŞ söylüyor bunu, TÜRK-İŞ söylüyor, DİSK söylüyor. Bu bildiri, dünyanın her ülkesinde birinci haberdir. Bu bizde görülmüyor arkadaşlar. Neden? Başımızı belaya girer diye. Grup başkan vekillerime sesleniyorum, bunu TBMM’de okuyacaksınız. Biz bu sendikaların seslerini parlamentoda duyuracağız.”
“Zeytin kuran’da da geçen bir ağaç, bundan ne istiyorsunuz?”
“İnsan hakları ihlalleri var. Haksız gözaltılar, işten atılanlar var. Bunlar sürerken şimdi sıra zeytin ağacının katliamına geldi. Doymuyorlar, yiyorlar, doymuyorlar. Ranta doymuyorlar. Ya sen zeytin ağacından ne istiyorsunuz? Zeytin, Kuran-ı Kerim’de de geçen bir ağaçtır. Nurdur. Siz bundan ne istiyorsunuz. 1939 yılında zeytinle ilgili kanun çıkarıyor Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları. Nasıl koruruz diye uzmanlar getirtiyorlar. Şimdi zeytin ağacını nasıl yok ederiz, onun çabası içindeler. 167 milyon zeytin ağacımız var. Zeytin üretiminde, dünyanın üretiminin yüzde 6’sını Türkiye tek başına yapıyor. Ve bizim ihracatımız, 86 milyon dolardır. Niye zeytinle ilgili böyle bir karar geliyor TBMM’ye? Değerli kardeşlerim, zeytinin ana vatanı Anadolu’dur. Barışın simgesidir.”
“Şimdi siz, alıyorsunuz zeytinleri nasıl yok ederim diye bir çabanın içine giriyorsunuz. Bir üretici şunu söylüyor; biraz Allah korkusu olan zeytin ağacına dokunmaz. 2002’den bu yana 6 kez zeytin ağacının katliamıyla ilgili kanun tasarısı getirdiler. Şimdi 7 oldu. 6 kez reddedildi, şimdi getiriyorlar. Neden? Maden arayacaklar, madencilerin isteği üzerine. Ya maden yerin üstünde, bırak yerin altındakini. Neden karışıyorsunuz buna? Dolayısıyla zeytinle ilgili mücadeleyi biz yapacağız, parlamentoda yapacağız. Sizler de her türlü desteği verin.”
“AKP Genel Başkanı Rabia’yı kullanmaktan vazgeçmeli”
“Dün bir olay yaşandı. Suudi Arabistan dahil 7 ülke Katar’ı teröre destek vermekle suçladılar ve Katar’ın büyükelçi ve vatandaşlarını kendi ülkelerinden çıkmaya davet ettiler. İslam dünyasının geldiği noktaya bak. Dolayısıyla hepimizin ama hepimizin bunlardan ders çıkarması lazım. Karışan orta doğudan, terörden, akan kandan herkesin ders çıkarması lazım. Eğer politikayı siz, etnik kimlik üzerinden yaparsanız acıyı ve kanı asla önleyemezsiniz. Şimdi değerli arkadaşlarım. Bizim bu konuda hükümete önerilerimiz var. Birinci öneri şu; Katar, İhvan’a desteğini kesmelidir. Yani Müslüman Kardeşler’e desteğini kesmelidir.”
“Bu siyasetten Adalet ve Kalkınma Partisi uzak durmalıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı bizzat destekliyor. Rabia’yı da kullanmaktan vazgeçmeliler. İslam dünyasının teröre destekle suçladığı İhvancıların simgesini getiriyorsunuz, yerli ve milli diye yutturuyorsunuz. Akıl alacak bir şey değil. İkincisi, Yemen’deki kirli savaş bitirilmelidir. Üçüncüsü Türkiye, Suudi Arabistan ve katar arasında tarafsızlığını korumalıdır.”
Darbeye karşı çıktık
“Gelelim son konuya, 15 Temmuz darbe girişimini yaşadık. Bu darbe girişimine karşı 4 siyasi parti ortak bildiri yayınladı. Parlamento dışındaki bütün siyasi partiler de buna destek verdiler. Darbe Komisyonu’nu kurduk, kurduk da sonuca ulaştık mı? Hayır. Ben zaman zaman iktidarı ve darbe yapanları eleştiriyorum. Darbe yapanların kimler olduğunun ortaya çıkarılmasını istiyorum. Gerçek faillerin bulunmasını istiyorum. Gerçek failleri bulup ortaya çıkarmazsak darbeyle tam anlamıyla yüzleşemeyiz. Ben bunları söylerken zaman zaman eleştiri konusu oluyorum. “Siz F…’yü mü destekliyorsunuz?” diyorlar. Bizim politikamız Gülen cemaati ile mücadeleyle geçti. Araştırma önergeleri verdik, soru önergeleri verdik.”