KHK’lıların başına her biri birer Osman Zabun kesildi

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

Erdoğan Türkiyesi, keyfi yeni suçlar üretmede olağanüstü yaratıcı davranıyor. Cezaevinde bulunan kişilerin çocuklarına ve KHK’lı olduğu için iş bulamayanlara maddi yardımda bulunduğu gerekçesiyle insanlar polisler tarafından alınıp götürülüyor. İktidarın her ferdi, mazlumların başına birer Osman Zabun kesildi.

Osman Zabun ismini pek çoğunuz bilmez. Ancak 15 Temmuz’un ardından söylediği sözleri herkesin hatırlayacağına eminim. 1,5 milyon insan hakkında soruşturma başlatıldığı, 100 binden fazla kişinin bir imzayla işinden atıldığı günlerdi.

Bu insanlara yardım etmek isteyenlerin de ellerinin kırılmaya çalışıldığı günlerde Osman Zabun, çıktığı televizyon programında sonradan iktidarın mottosu olacak o sözünü söylemişti:

 

Osman Zabun, “Ağaç kabuğu yesinler” sözlerini AK Parti Isparta İl Başkanı olarak ifade etmişti. Söylerken, içinde hangi ara büyüttüğü kin ve öfkeyi öyle bir kustu ki, kendi gibi düşünenlerin sarıldıkları bir silaha dönüştü.

Avukat Osman Zabun, bu sözlerinin ardından ikbal yollarının kendisine açılacağını düşünerek parti içinde gözünü yükseklere diktiyse de ne belediye başkanı ne de milletvekili olabildi… 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ülkeyi Ortadoğu ve Uzak Asya’dan gelen milyonlarca kaçakla dolduran ve her nitelikli suç lideriyle fotoğrafları ortaya çıkan bir bakan olarak zihinlere kazındı. 

Bakan Soylu’nun kendisi de bu yaptıklarıyla iktidar içinde de istenmeyen kişi konumunda olduğunu biliyor. Bu nedenle, birileri hakkında elinde topladığı dosyalarla yerini sağlamlaştırma yoluna gidiyor. 

Biriktirdiği bu dosyaların yetmeyebileceğini düşünen Süleyman Soylu, bu kez cezaevinde olanların ailelerine yardım yapanlara yönelik bir operasyonla kameraların karşısına geçti. “Ağaç kabuğu yesinler” sözünü haklı çıkarmak isteyen Soylu, 81 ilin cumhuriyet başsavcılığından alınan izinlerle 8 ay süren bir çalışma yürüttü. 

Soylu’nun saydıklarına bakarsanız devletin güvenlik güçleri topyekûn harekete geçmiş; Emniyet Genel Müdürlüğü, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı  (KOM), Terörle Mücadele Daire Başkanlığı (TEM)… 

Sadece bunlar değil, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün siber suçlarla mücadele ve istihbarat daire başkanlıkları da bu operasyonda görev alıyor. Bu da yetmiyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) da devreye giriyor.

 

Görüyorsunuz, ne büyük bir operasyon. Devletin asayişi sağlamak için hayata geçirdiği bütün birimleri, 8 ay boyunca akrabaları tarafından bile hatırları sorulmayan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işinden atılanlara yiyecek gönderenleri takip ediyor. 

Bakan Soylu, bu insani yardım çabasından bile terör faaliyeti çıkarabilecek bir tıynette olduğunu ortaya koydu. 

59 ilde eş zamanlı olarak yapılan operasyonlarla bütün suç aletleri ele geçirildi. Mercimek, bulgur, nohut, makarna kraker, şeker, sıvı yağ. Bunların yanında gönderilen bir miktar da para. 

Ayakkabı kutularında çaldıkları paraları, sıfırlayamadıkları yüz milyonları unutturmak için, bir aileye ancak bir ay yetebilecek parayı terörize ettiler.

Bunlar, insani yardım yapmanın suç sayıldığı bir ülkede yaşadığımızı dünyaya göstermiş oldu. 700’den fazla kişi hakkında gözaltı kararı var. Gözaltına alınan 600 kişiden 244’ü kadın. 

Bu tür operasyonlarda yeni aşamanın, KHK’lılara selam verene operasyon yapma olacağından şüpheniz olmasın. Sonraki adımı da nefes almalarının engellenmesi sanırım.

İşleri elinden alınan, sigortalı bir işe girmeleri dahi engellenen KHK’lılar, bu iktidar tarafından gerçek bir soykırıma uğratılmak isteniyor. 

Bu operasyona onay veren cumhuriyet başsavcıları, operasyonları yürüten polis şefleri bilerek ve isteyerek sivil bir soykırım yapıyor. 

Zor durumda olana yardım eli uzatmanın dinlerdeki yerine ilişkin her gün benzeri sözler işitiyor olmalısınız. Dini hükmünü kenara bırakıyorum, en temel tabiriyle insani ve vicdani bir sorumluluk. 

Anlaşılan bugüne kadar yaptıkları zulümler, imza attıkları hırsızlıkları, soygunları örtmeye yetmedi ki yenilerini hayata geçirmeye çalışıyorlar. Çıkardıkları yeni yasaları, bu suçlarını kapatmak için örtü olarak kullanacaklar. 

ERGENEKON DÖNEMİNDE CEZAEVİNDE OLANLAR İÇİN FON KURULDU

Ergenekon davaları döneminde, cezaevinde bulunanlar için yardım organizasyonları kuruldu. Hapsedilenler, görevlerinden atılmadıkları, maaşlarını bir şekilde aldıkları halde bu organizasyonlar yapıldı.

Dahası, mahpus ailelerine götürülen yardımlarla ilgili yapılanlar gazetelerde, televizyonlarda yüceltilerek anlatılırdı. 

Ergenekon davalarında avukat olarak görev yapan Lale Demirkaya, o dönemde içeridekilerin yakınlarına yardım yapanların hiçbirinin suçlamalara hedef olmadığını hatırlatıyor. 

 

Lale Demirkaya, paylaşımının devamında da söyleyeceğini ortaya koyuyor:

“Ergenekon-Balyoz tutuklu ve yakınlarını yıllarca, avukatlarına kadar besleyen o fonun dışında, kucak dolusu paraları elden teslim alıp memnuniyetle götüren hanımefendiler, size diyorum, sizee! O yardımları yapan insanlar hala içeride ve çocukları perişan! Nasıl uyuyabiliyorsunuz?”

O dönemdeki yardımlar TSK Dayanışma Vakfı Hukuki Yardım Sandığı aracılığıyla, yıllarca devam etti. 15 Temmuz sonrasında ne mi yapıldı dersiniz? Sandık, ilk genel kurulda kendini feshetme kararı aldı. Bu karar, 15 Temmuz sonrasında tutuklananların yakınları bu sandıktan yararlanmasınlar diye alınmış olsa gerek…

Müslümanları kandırmak için “Fırat kenarındaki bir kuzunun hakkını” gözettiğini iddia edenler, memleketi kurtlar sofrasına dönüştürdükten sonra yemeye doyamadılar. Yüzbinlerce masum insanın ciğerini yakanlar, utanmadan-sıkılmadan, bıkmadan-usanmadan yemeye devam ediyorlar. 

1,5 milyon insanı teröristlikle suçladınız. İçinizdeki nefret ateşi bununla sönmedi, ailelerini ölüme terk ettiniz. Şimdi onlara karınca misali su taşıyanlara Nemrutluk yapıyorsunuz. 

Sizler insanlığınızı yitirdiniz. Emin olun kolay kolay bulamayacaksınız. Onlarsa hep karakterlerinin gereğini yapacak: 

İyi kalacaklar.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. 17-25 Aralıkta para takibi ile başlayan süreç yine para takibi ile devam ediyor. Bu sefer rüşvet alana değil, yardım edene operasyon yapılıyor

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin