15 Temmuz’dan sonra ‘cemaat soruşturması’ adı altında başlatılan cadı avında KHK’lı öğretmen bir çifte ait eve yaklaşık 30 polisle yapılan baskında anne babaları evde olmamasına rağmen yasalar hiçe sayılarak 4, 10, 13 yaşındaki çocukların ağlamasına aldırış edilmeden parmak izi araması yapıldığı ortaya çıktı. Siyah karbonla parmak izi arayan onlarca polis evi ve eşyaları tanınamayacak hale getirdi. Korkudan ağlayan 13, 10 ve 4 yaşındaki üç çocuğun eline su bardağı tutuşturan polisler sünnet takılarını da alıp gitti.
Bold Medya’dan Sevinç Özarslan’ın özel haberine göre, skandal olay Kasım 2019’da İstanbul’da meydana geldi. O gün 13, 10 ve 4 yaşındaki üç kardeş evde yalnızdı. Anne ve babalarının diş doktorunda randevusu vardı. Baba sabah saatlerindeki randevusuna yetişmek için erkenden evden ayrıldı. Annenin randevusu ise öğleden sonra 15.00 civarındaydı.
Eşi bir türlü doktordan gelmeyen anne, kendi randevusuna yetişmek üzere yola çıktı. Geri döndüğünde ise evine polisler gelmiş, ayakkabılarla içeri girilmiş, evin her tarafı dağıtılmış ve dolaplardan duvarlara kadar her yer kömür isi gibi siyah bir renge bulanmıştı.
İstanbul Emniyeti’nden gelen sivil polisler, kapatılan okullarda görev yaptıktan sonra haklarında soruşturma başlatılan öğretmen çiftin evinde siyah karbon ile parmak izi aramış, 4-5 saat süren aramada ilaç ve parfüm şişelerinden poşetlere kadar ne buldularsa her şeyi siyaha boyamışlardı. Oysa anne-baba evde yokken bir evin aranması yasal değil.
“ÇOCUKLARIM O ANDAKİ HALLERİ GÖZÜMÜN ÖNÜNDE GİTMİYOR”
Bold Medya’ya konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen anne, “Apartmanın önünde kalabalık görünce bir tuhaflık olduğunu anladım zaten. Eve çıktım. Çocuklarımın o andaki halleri gözümün önünden gitmiyor. Çocukları oturtmuşlar koltuğa, hepsi de ağlamış, sakinleşsinler diye ellerine de bir bardak su vermişler. Ağlıyorlar ama öylece duruyorlar. Hiç bana doğru gelmiyorlar. Sonra ben yanlarına gittim, çocuklara sarıldım. Polislerden biri eşimi sabah gözaltına aldıklarını söyledi.” dedi.
Eşinin gözaltına alındığını o zaman öğrendiğini belirten anne, “Önce eşimi emniyete götürmüşler sonra parmak izi araması yapmak üzere evimize gelmişlerdi. Çocuklarım daha sonra bana ‘Anne biz yanına gelmek istedik ama polis amcalar kızar diye gelemedik’ dedi. Büyük kızım ‘Anne o sırada kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, kalbimin hareketiyle kucağımdaki kardeşi sanki ileri geri gidiyordu.’ dedi. Evde eşimin dışında 4 kişinin parmak izi bulundu. Benim, bir polisin ve iki KHK’lının. O KHK’lıları tanımıyorum, pazardan, marketten her yerden alışveriş yapıyoruz, poşetlerde böyle parmak izine rastlanıyor.” ifadelerini kullandı.
“20-30 POLİS GELMİŞTİ”
Evlerinde insandan ayak basacak yer kalmadığını belirten anne, 20 ile 30 arasında polisin eve geldiğini, oğlunun sünnet düğününden birikmiş paralarına da el konulduğunu belirtti. Babayı sabah gözaltına alan polis, ev araması bitince anneyi de gözaltına aldı, çocukları evde bırakıp gitti. Vatan Emniyet’te ifadesi alınan anne daha sonra serbest bırakıldı.
“GÖZALTINDA İŞKENCE VAR, ADİL BİR YARGILAMA YOK”
Çocuklarının yaşadığı korkuyu ve travmayı hâlâ daha atlatamadığını vurgulayan anne, “Eşim, hakkında arama olduğunu öğrenince bizim yanımızdan ayrıldı. Başka bir evde yaşamaya başladı. Çünkü Türkiye’de adil bir yargılama yok ve insanlara gözaltında işkence yapılıyor. Ara sıra çocuklarla eşimi kaldığı evde ziyarete gidiyorduk. Baskın yapıldığı gün de yanına gitmiş, bir gece kalmıştık. Ertesi gün de zaten polisler geldi. Ancak o gün ikimizin de doktor randevusu vardı. Normalde yasalara göre anne-baba evde yoksa sadece çocuklar varsa arama yapılmaması lazım. Ama arıyorlar. Çocuklarım çok korkuyor. Ben serbest kaldıktan sonra 4 katlı, 7 daireli apartmanımızdaki kendi evimize döndük.” diye konuştu.
“İKİNCİSİNDE 60 POLİS BİRDEN GELDİ”
Anne ve çocuklarının yaşadıkları baskın bunlarla bitmedi. Ev sahibinin evine ve annenin özel ders vermeye gittiği öğrencisinin evine de operasyon düzenledi. Olaydan bir hafta sonra 4 katlı apartmandaki evlerine de baskın yapıldı. Bu kez 60 kişilik bir ekip gelmişti. Apartmandaki bütün evleri aynı şekilde siyah karbonla aradılar. Evde olan erkekleri ve eşi hapiste olan iki çocuklu bir kadını, anneye yardım ettikleri gerekçesiyle gözaltına aldılar.
En son kapatılan kolejlerden öğretmen olarak çalışan ve 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan baba, hala Silivri Cezaevinde tutuklu. Anne ise 3 çocuğuyla birlikte aynı evlerinde yaşamaya devam ediyor. Çocuklar ise psikolog desteği alıyor.