15 Temmuz sonrası mağduriyet yaşayan binlerce kişiden biri olan Prof. Dr. Zekeriya Aktürk, KHK TV’ye konuştu.
Aile hekimliğinde Türkiye’nin ilk profesörlerinden olan Aktürk görev yaptığı üniversite KHK ile kapatılınca işsiz kaldı. Daha sonra Suudi Arabistan’ın Medine’ne şehrinde iş bulunca oraya giderken havalimanında göz altına alındı ve 14 ay cezaevinde kaldı.
“Çok zor günlerdi. Ölmeyi arzuladığım çok anlar oldu” diyen Aktürk, “İnandığım değerler alt üst oldu. Korkunç yıkıcı bir darbeydi yaşadıklarım benim için. Tarif edemem” ifadelerini kullanıyor.
Asıl darbe Anadolu insanına yapıldığını aktaran Prof. Dr. Aktürk, kendisi gibi vatan sevdalısı yüz binlerce vatan evladının harcandığını aktarıyor. “Buna da mütedeyyin insanlar alkışlamışlar en azında görmezden gelmişlerdir. Ev, yol, araba gibi basit dünyevi menfaatler için feda edildiğimi düşünüyorum.” diyor.
Yaşadığı süreçte sonra Türkiye’ye olan algısının değiştiğini aktaran Aktürk, “İnandığım değerler altüst oldu. Yaşadıklarım korkunç bir darbeydi, tarif edemem. İki yıldır yarı özgürüm. İş imkanı yok. Sürecin tamamlanmasını bekliyorum. Bekliyorum ki pasaportumu versinler. Hayatımın geri kalanını özgür yaşamama izin verirlerse başka bir ülkeye gideyim. Geri kalanını orada yaşayım. Yüce Türk milletine! kendi hesabıma daha fazla rahatsızlık vermeyim. Çekip gideyim. Değer algılarım büyük oranda değişti. Doğru bildiklerimin yanlış, yanlış bildiklerimin doğru olduğunu gördüm.” şeklinde konuştu.
Sn Prof Dr Zekeriya Aktürk hocam,
Bugün sabah namazından sonra, evdekiler tekrardan yattılar. Hazırlanmış kahvaltı sofrasına tek başıma oturdum. Akşamdan, kuçağınızdaki kuzulu haberi okumuş ama, Khk tv deki videoya bakamamıştım. Kahvaltıda yalnızdım ve videonuza bakmaya karar verdim. Çayımı karıştırmış, otlu peynir ile sıçak ekmeyi yemeye başladım. Özgürlüğümün tadını çıkarırken, sizi seyrediyorum.
Siz anlattıkça,
Vefanızı
İmanınızı
Cesaretinizi,
Üstün şahsiyetinizi,
Sağlam karakterinizi
Sarsılmayan umudunuzu gördüm.
Onca başarıya rağmen mütevazi oluşunuz karşısında gözlerimde yaşlar döküldü.
Tek başımaydım ve size yapılan zülümlere gösterdiğiniz olgun tavır karşısında, Rabbımın sizi terketmeyeceği ve unutmayacağı tesellisi ile ağlamanın o eşsiz zevkine varıyordum.
Ağlıyordum.
Neler çektiğinizi, 28 şubat da PKK lı diye maddi-manevi her şeyi elinde alınan bir Kürt olarak tüm yaşadıklarınızı çok iyi anlıyordum.
Mazlumdunuz ve siz anlattıkça, tam tamına bunu hissediyordum.
Sizi seviyor ve kucaklıyorum.
Allah size ve tüm mazlumlara yardım etsin.
Allah’a emanet olun.
Hickira hickira agladim. Bu kadar mi güzel kalpli olur bir insan