Keşke hayatı da gözleri kadar güzel olsaydı!

Dünya onu okyanus gözlü çocuk haberleri ile tanıdı. Henüz 8 yaşında.  İsmi Abushe… Etiyopya’nın güneyi Jinka’da yaşıyor. Çok nadir görülen ‘Waardenburg Sendromu’ isminde genetik bozukluğu rahatsızlığı var. Bu durum siyahi kişilerin renkli göze sahip olması olarak tanımlanıyor. Waardenburg Sendromu’nun en belirgin özelliği pigmenterdeki anormallik ve sinirsel dokularda meydana gelen bozukluklar. Rahatsızlığın genellikle ebeveynlerden kalıtsal yolla geçtiği belirlenmiş. Ailesi gözlerini ilk gördüğünde büyük şok yaşamış ve kör olduğunu düşünmüş. Bunun kendi tabiriyle ‘Tanrı’nın laneti’ olabilme ihtimaline bile yormuşlar. Çok yoksul oldukları için doktora gidemediklerinden Abushe’un görebildiğini anlayabilmeleri uzunca bir süre almış. Arkadaşlarının  zaman zaman kendisiyle ‘plastik göz’ diye dalga geçtiğini anlatıyor. Buna üzüldüğünü belirtiyor.

Okyanus gözlü Abushe’un tanınması bir yangın ile oldu. İlginç hastalığı ve hayat hikayesi bu yangından sonra insanların dikkatini çekti. Kendisine mikrofon tutanlara anlattıkları küçücük hayatında fırtınalı bir hayatı resmediyordu.

Abushe geleneksel görünümlü ahşap ve kerpiçten yapılmış bir evde yaşıyordu. Bir gece ninesiyle uyudukları sırada odada yangın çıkar. Yangından kurtulmayı başarırlar. Ancak Abushe’un alnında o günden bir yara kalır. Pek çok eşyası ve okul kitapları yangında kül olur. En değerli eşyam dediği kırmızı topunu kurtarmayı başarır! Diğer çocukların topunu kıskandığını belirten Abushe’ye göre topunu kurtarmak onun için büyük bir mutluluk sebebi olur. Futbol maçlarının gösterildiği barlarda zaman zaman Barcelona maçlarını izliyor. En çok Messi’yi seviyor. Messi için “Benim gibi, diğerleri gibi değil!” diyor.

Abushe ninesinin bulunduğu köyden okuluna gitmesi için gereken otobüs bileti parasını ödeyemediğinden okulun hemen yanında derme çatma bir yerde kalıyor. Kartonun üzerinde yatıyor ve fotoğrafını çekenleri, kartonu göstereken “Kirli biraz” diye uyarıyor. Yiyecek ihtiyacını genellikle kaldığı yerin hemen karşısındaki restorandan karşılıyor. Abushe kendisini esas zorlayan şeyin okuyabilmek veya yemek bulmak için verdiği yaşam savaşı değil ona ‘Canavar’ diye hakaret edip bazen de zevk için döven gençler olduğunu söylüyor.

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin