Yeşilçam’ın efsane ismi Cüneyt Arkın “Benim Kahramanım Türk Halkıdır” kitabında yakın dostu Kemal Sunal ile yaşadığı bir anısını anlatmasına yandaş şarkıcı Orhan Gencebay tepki gösterdi. Cüneyt Arkın’ı yalancılıkla suçlayan Gencebay Söylediği ”Her şey yalan, benim Kemal Sunal ile hiçbir problemim yoktu.’’ dedi.
Cüneyt Arkın “Benim Kahramanım Türk Halkıdır” kitabında Kemal Sunal ile yaşadığı bir anıyı şöyle anlattı:
“Bir gün Hilton’un lobisinde oturuyoruz. Gözü bir yere takıldı. Baktım, 60 yıllık müzik birikiminin üzerine çökmüş Arap’tan yürüttüğü şarkılarla bir anda meşhur olmuş bir arabeskçi. Asansöre bindi, yukarı çıktı. Kemal Sunal, ‘Bu herif gibiler ancak asansörle yükselir’ dedi.
…
Yılmaz Kalkavan’ın yemeğine davetliyiz. Kemal Sunal ve ben iki dirhem bir çekirdek giyinip, davetin yapıldığı otele gittik. Lobi kalabalıktı. Millet asansör bekliyordu, sıraya girdik. O meşhur arabeskçi yine geldi. Yanında televizyoncular, gazeteciler ve dostları vardı.
Bizi görünce sevinir gibi yaptı, sonra sinsice sırıttı. ‘Kemal Bey, sizi görmek ne güzel çok sevindim. Bana resminizi imzalar mısınız?’ Aklınca dalgasını geçiyordu. Kemal hiç duraksamadı, fotoğrafını çıkardı: ‘Hay hay efendim, isminiz neydi?’”
Cüneyt Arkın kitabında Kemal Sunal’ın sevmediği arabeskçiyi isim vermeden anlatırken ‘Kemal Sunal’ın sevmediği arabeskçi’ iddialarını üstüne alan şarkıcı Orhan Gencebay 2. Sayfa programına bağlanarak Arkın’a tepki gösterdi.
Gencebay, “Cüneyt Arkın’ın yazdığı, söylediği her şey yalan, Benim Kemal Sunal ile hiçbir problemim yoktu. Çok sevdiğim takdir ettiğim bir oyuncu Kemal Sunal. Cüneyt Arkın, neden bana iğrenç davranıyor? Benimle neden uğraşıyor? Ben ona hiçbir şey yapmadım. Ben hayatımda kimseyi kırmadım. Ben şarkılarımı başkalarından almadım. Beni Türk halkı buralara getirdi” diye konuştu.
Canlı yayında Gencebay’ın elinden telefonu alan eşi Sevim Emre, “Avukatlarla konuştum Cüneyt Arkın’ın kitaplarını toplatacağım. Kitabının reklamını yalanlarla, iftiralarla, Orhan Gencebay’ı kullanarak yapamaz” dedi.
Dostlarım kitabım çıktı daha doğrusu kitabımız çıktı..
Adı ne biliyor musunuz Benim Kahramanım Türk Halkıdır 🇹🇷 Size emanet ediyorum.. pic.twitter.com/JhBhhIOZ97— Cüneyt Arkın (@cuneytarkin) March 28, 2022
Orhan Gencebay hakkında aklımda kalacak tek şey “Kula kulluk edene yazıklar olsun!”
Cüneyt Arkin´in dedikodu ürünü, iftira da olabilecek bi konuyu sirf kitabinin reklami olsun diye piyasaya sürmesinde bir sorun görmediniz yani?´Bu dedikoduyu veya iftirayi yaymak da sizin icin sorun teskil etmiyor öyleyse.
Peki Orhan Gencebay´in sizin gözünüzde yandas yapan nedir? Iktidardan nemalanmasi mi gerekiyor bunun icin yoksa Saray´da görünmesi yeterli mi? Iktidardan nemalandigina dair bir bilginiz var mi, biz okurla paylasabileceginiz? Ya adam siyasilerin, cemaatin tepismesiyle ilgilenmiyorsa, kendince bitakim önemli sorunlari cözmek icin Saray´a gidip geliyorsa?
Ya adam mesela müzik politikasiyla alakali bir hedefine ulasmak icin iktidara yüklenmek istemiyorsa? Hatirliyor musunuz buna benzer bir suskunlugu bi yerlerden? Hatirliyor musunuz buna benzer bir iktidar destekciligini bi yerlerden?
Gözleriniz kör olmus, artik napacaginizi bilmez hale gelmissiniz. Allah sonunuzu hayreylesin. Hocaefendi´den kesinkes bir aciklama olmadan da dur durak bileceginiz yok.
Kendinize zerre sayginiz varsa bu yorumu yayinlarsiniz. Yoksa benim icin pek de önemli degil. En önemlisi sizin okumaniz ve okudunuz.
Üslubunuzu biraz yanlış bulsam da vermek istediğiniz mesaja katılıyorum.
Şu sitede haber başlıklarını ve içeriklerini kim hazırlıyorsa onlardan müslümanca, ahlaki ve meslek etiğine uygun bir duruş sergilemelerini rica ediyorum. Cüneyt Arkın’ın kitabında yazan ve dedikodu sayılabilecek bir anıyı direkt doğru olarak kabul edip, buna karşı çıkan Orhan Gencebay’ı ise, sırf yandaş olarak etiketlediğinizden dolayı, yanlış tarafta göstermenizi gerçekten de hangi İslam ahlakıyla bağdaştırabiliriz? Belki de Cüneyt Arkın iftira atıyor veya yanlış hatırlıyor ve Orhan Gencebay haklı, nereden bileceğiz? Bu magazinsel şeyleri mi karıştırıp duracağız artık, buraya kadar düştük mü?
Bir insanı açıktan zulüm etmediği veya zulmü açıktan desteklemediği sürece etiketlemekten ve ona saldırmaktan vazgeçin. Bunların kimseye bir faydası yok, zararı var. En başta kendinize. Tr724’teki bu tarafgirlikten artık gına geldi ve siteyi takip etmeyi bırakmama az kaldı. Çünkü bu adaletten uzak tarafgirliğiniz Hizmet ile alakalı da kafamda olumsuz düşüncelere sebebiyet veriyor ister istemez.
Üslubumu savunacak degilim fakat tak etti anliyor musunuz? Bakiniz Ismail Sezgin gecen Hizmette reaksiyonerligin arttigini söyledi. Bu tarz haberlerin bu reaksiyonerlikte önemli payi oldugunu düsünüyorum ve bu fütursuzlugu anlamiyorum. Insanlarimiz dejenere oluyor ve istismara acik hale geliyor. Bu yapilan gazetecilik falan degil, tehlikeli bir mahallecilik oyunu
Yukaridaki haber ve yorumlar üzerine merak ettim, google´e sordum. Orhan Gencebay ve AKP iliskisi nedir diye. Cikan sonuclardan bazilarini aktariyorum:
Ilk haberin basligi söyle:
– Gencebay: Erdoğan’ı seviyorum, dik duruşuyla önemli bir görevi başarıyor (Birgün Gazetesi, Kasim 2018).
– Gencebay’dan ekonomi yorumu: Sıkıntı 70’lerdeki, 90’lardakilerin yanında hiçbir şey değil (Haber Sol, Kasim 2021).
Yine ayni konuda TR724´ten alinti: Benim devlet adamlarına ilgimin olması son derece normal, sahip çıkarım. Ayrıca Tayyip Bey’in özel yeri var. Kendisini çok severim insan olarak. O mazlumun ve mağdurun yanındadır. Çok eskiden beri tanırım. Ve şu anda zaten yaptıkları ortada. Hepsi milli değerdedir”
Orhan Gencebay sosyal fobisi olan bir insandir. Agzina mikrofon uzatildiginda iki kelimeyi bir araya getiremez. Kendini koruma ic güdüsüyle hareket ettigi icin kafasi karisiktir. Sadece müzikle dogrudan ilgili konularda dogru dürüst cümle kurabilir. Bu bir.
Ikincisi, Orhan Gencebay icin begenirsiniz veya begenmezsiniz müzik her seyden önemlidir. Sahsi hedefine dogru ilerlerken bunu göz önünde bulundurur ve kendisini yok edecek islere girmez. Tipki cemaat olarak bizim de bir zamanlar yaptigimiz gibi.
Biz su an övünüyoruz, Ermenileri de düsünüyoruz, Kürtleri de düsünüyoruz diye. Hic samimi degiliz. Hadi Avrupali silah sirketlerinin tekerine comak sokalim, hadi uyusturucu belasina karsi dünya capinda savas acalim. Biz okullarimizin oldugu ülkelerdeki diktatörleri övmüyor muyuz? Biraz samimi olsak mi artik?
Bi de Orhan Gencebay AKPli falan degil. Söylemlerine ve Cihat Yayciyla samimi pozlarina bakilirsa Cüneyt Arkin gibi Perincek´e daha yakin maalesef.
Ama su da bir gercek: Cüneyt Arkin son 50 yilimiza damgasini vurmus bi isimse Orhan Gencebay da yüzlerce yil adindan söz ettirecek bir müzik adami. Unutmayalim: Cok eski tarihlerde yasamis ve bugün göklere cikardigimis Müslüman bilimadamlari da cocgunlukla saray himayesinde is yapmislardir.
Orhan Gencebay´ın sosyal fobisi olabilir. Başka kişisel hesapları da olabilir. Yine de sonuç değişmez. Adamın ifadeleri orada duruyor. “Erdoğan´ı seviyorum”, diyor, göklere çıkarıyor. Tabii ki, herkesten kahraman olmasını bekleyemeyiz. Ama insan bir zalime karşı gelemiyorsa susabilir de. Ama Gencebay sevdiğini söylüyor, göklere çıkarıyor. Burada tevile gitmeye gerek yok.
Orhan Gencebay ve müziği… “Şahsi hedefine doğru ilerlerken bunu göz önünde bulundurur ve kendisini yok edecek işlere girmez”, diyorsunuz. İş böyle ise şayet, o zaman müzik dışında açıklama yapmayabilirdi de. Ama o diplomasiz zorbayı sevdiğini söylüyor. Ayrıca Gencebay şu an 78 yaşında. Hala ne gibi müzik hedefi var da ona ulaşmak için diktatöre methiyeler düzmek zorunda kalıyor? Ayrıca Gencebay´ın yüzlerce yıl adından söz ettirecek bir müzik adamı olduğu bence hayli abartılı bir değerlendirme. Onun müziğini hiç sevmedim, şu an kaç kişi dinler bilmiyorum, bu saatten sonra da dinleyeceğimi hiç sanmıyorum. Ha, şu da var. Müziği değerli olsa bile, bir şey boka bulaştığı zaman değerli olsa bile insanda bir tiksinti oluşuyor.
Müslüman bilim adamlarının çoğunun sarayın himayesinde iş yaptığı tezine gelince. Bence orada bir şeyi şeyi karıştırıyorsunuz. O zamanların sarayı ile bugünün sarayı bir değil. O zamanların sarayları çağı ile barışık, o çağlarda normal yönetim biçimi o. Bugünkü saray ise farklı. İyi kötü demokrasisi olan bir ülkeyi çağının seviyesinin çok altlarına götürmenin bir sembolü bugünün sarayı. Dolayısı ile bu kıyaslama da yanlış.
Kiyaslamalarim gayet yerinde. O zaman öyleydi, bu zaman böyleydi diye bi sey yok. Gecmis zamanda da korkusundan veya kendi ajandasindan yola cikarak sarayda kalan oldugu gibi saraya ters düsüp kellesinden olan da oldu. Genel olarak büyük kafalar ters düşmemiştir. Büyük kafa diyorum, büyük gönül değil. Yanlış anlaşılmasın.
Islam bilim tarihinin cok büyük isimlerinin biyografilerini bi okuyun, nasil bir o saraydan bi saraya savrulmuşlar ve hayatlari boyu siyasetin edilgen bir figürü hale gelmisler. Bu da cok normaldir, ömrünü bir sinek türüne adayan bir biyolog da bugün ayni sartlarda baska türlüsünü yapmazdi, tercihini o sinek türünden yana koyardi. Böyle insanlar etkisi bin yıl sürecek bi çalışma için en fazla 70 sene yaşayacak bir yaratıkla yaka-paça olmazlar.
Dikkat ettiyseniz ömrünü adamaktan bahsettim. Yasinin ister 78 olsun ister 98. Biz kendi sınırlı dünyamızla olağanüstü işlerin peşinden koşan insanların şevk ve iştiyakını anlayamayız ama kıyaslayıp anlayış gösterebiliriz. Bakın Hizmet olarak bir zamanlar Türkiye’de, genel olarak başka ülkelerdeki diktatörlerle iyi geçindik, yeri geldi beş kuruş etmeyen adamlar övgüler düzdük. Bunu ısrarla gözardı ediyorsunuz.
Bir insanın sosyal fobisinin olması elbette bir şeyleri değiştirir. Adamda bu bozukluk olmasa çok daha diplomatik cevaplar vererek iktidar yanlılarını da muhalefet yanlılarını da kendinden ‘tiksindirmeyebilirdi’. Nitekim Hocaefendi gibi belağat ustası bi insan bile vaktiyle Süleyman Demireli kürsüye davet ederken ‘Sultan’a sultanlık, gedaya gedalık yaraşır. Ben sözü söz sultanına bırakıyorum’ demişti. Demirel söz sultanı mıydı?
Şimdi ben Orhan Gencebay’ın veya Hocaefendinin yerinde olsam bu tarz cümleler kullanır mıydım? Kullanmazdım. Siz de tiksindiğinize göre kullanmazdınız. Ama onlar kullandılar ve kullanmalarının ardındaki sebep, tiksindikleri insanlara bile davaları adına iltifat edebilecek bir aşkı kalplerinde taşıyor olmalarıdır. Ben ve siz, biz de o aşk olmadığı için o cümleleri kurmazdık, onlardan daha erdemli olduğumuz için değil. Bir insan aynı zamanda hem Evren’i, hem Demirel’i, hem askeri, hem Erdogan’ı sevemez. Bu da gösteriyor ki Orhan Gencebay Erdoğanı sevmiyor, bu net!
Son olarak.. Gencebay bir Farabi değil. Müziğe olan katkıları 1000 yıldan fazla hatırlanmaz, ama yüzyıllarca sürecek, siz müziğini ister sevin ister sevmeyin bu böyledir. Ve Gencebay şunu biliyor. 300-400 sene sonra kimse onu bi şeylere bulaşması ile hatırlamayacak. Müziğiyle hatırlayacak. Bu onun için her şeydir ve bazılarımız bunu anlayayabilir.
Cüneyt Arkın ,Gencebay’ın tutumundan rahatsız olmuş anlaşılan hükümete yakınlaştığı için.
Cüneyt Arkının bakış açısı çok farklı perspektiften bakıyor olmasıdır.Olaylara sadece siyasi yönden bakılmamalıdır.Hangi ideolojide olursanız olun hükümet size bir görev vermiş ise bunu halk için millet için yapmalısınız.Herkes sağ veya sol görüşlü olmak zorunda mıdır? dolayısıyla gereksiz bir sürtüşme olmuş.
Olay gerçek veya iftira bunu kitaba taşımak pek hoş bir hareket olmamış.