Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a tepkili: Sahte video üreten kişiye sahtekar denir

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, canlı yayında ‘montaj’ video itirafında bulunan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yönelik sert açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Bir seçim kampanyasının iktidar tarafından bu kadar kirli, kötü, bu kadar yalana dayalı bir kampanya olduğunu hiç düşünmedik. Sahte video üreten kişiye ne denir, sahtekar denir. Devletin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişi nasıl sahtekarlık yapabilir? İnsanda biraz ahlak olur. Bunlarda Allah’a inanç da yok.” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde Fevzi Çakır, Serap Belet ve Kürşad Oğuz’un sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

ANLAŞMA OLURSA KAMUOYUYLA PAYLAŞACAĞIZ

Yarın 11.00’de açıklayacağız. Yorum yapmak istemem. Elbette ki doğal olarak partilerle bir araya geliyoruz. Onların ve bizim beklentilerimiz var. Türkiye’nin bu durumdan bir an önce çıkması lazım. Temel konu olarak sığınmacılar, terör, Anayasa’nın ilk 4 maddesi, 66 maddesi, yolsuzluklar var. Bütün bunlar konuşuluyor.

Hangi konularda uzlaşma sağladığımızı zaten kamuoyu bilecek. Anlaşma hemen oturduk imzaladık değil. Görüşmeler devam ediyor. Ümit Bey’le, sayın genel başkanla üç kez yan yana geldim. Tamamen ülke çıkarları üzerine bir mutabakat sağlamaya dönük çalışma var. Onlar da biz de gidişten rahatsızız. Dolayısıyla düzelmesini istiyoruz. Anlaşma olursa kamuoyuyla paylaşacağız.

SİNAN OĞAN’IN CUMHUR İTTİFAKI’NI DESTEKLEMESİ

Oylar kişiye gitmez; idealizme gider. Sizin hedefiniz ne? Hedefe gider. Beklenti kişiye özgü değil; beklenti nelerin nasıl yapılacağını yönelik. Bunu ifade eden kişi yarın vazgeçip de başka yerde konumlanıyorsa bütün taban oraya gidecek diye bir şey yok. Sayın Oğan Cumhur İttifakı’nı destekleme yolunda karar aldı. Siyasette bir kişi durduğu yeri bilmeli. Siz topluma neleri vaat ettiniz? Şimdi hangi gerekçeyle vazgeçtiniz. Sade bir vatandaş olarak, hele hele oy veren vatandaş olarak bilmek isterim.

MUHARREM İNCE’YE SAYGI DUYMAK BENİM GÖREVİM

Tüm sahte maskeler düştü. Halka farklı görünüp, sarayda farklı görünen kişi iki maske takamaz. Maskesi düşer. Sayın İnce ile görüştüm yakın zamanda. Kendisini aradım, geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Yıllar yılı bu partiye emek vermiş. Kendisine her zaman her yerde saygı duymak benim görevimdir. Geçmiş olsun dileklerimi ilettim, karşılıklı biraz sohbet ettik. Tedavi sonrası inşallah kısa sürede sağlığına kavuşur diye dileklerimi ifade ettim.

2. TUR SEÇİM DEĞİL BİR REFERANDUM HALİNE GELDİ

Doğrusunu isterseniz 1. turda sonuç alacağımızı düşünüyordum. İki taraf da beklenen sonucu alamadı. Şimdi iki lider var. Ve tek bir oy pusulasında iki kişi var. Seçimin ötesinde bu bir referandum.

Siz Anayasa’nın ilk 4 maddesini değiştirmek isterseniz Erdoğan’a, buna karşı iseniz Kılıçdaroğlu’na vereceksiniz. Kadın haklarının kısıtlanmasını istiyorsanız Erdoğan’a vereceksiniz.

Yeni sığınmacılar da gelsin, sayıları 10 milyon yapacağım diyorsanız Erdoğan’a oy vereceksiniz. Hayır ben sığınmacıları en geç 2 yıl içinde göndereceğim diyorsanız Kılıçdaroğlu’na oy vereceksiniz.

Ekonomide istikrarsızlık devam etsin, fakir fukara kitle olarak daha da büyüsün diyorsanız Erdoğan’a oy vereceksiniz. 2. tur seçim değil bir referandum haline gelmiştir. Olay bir referandum olayı. Türkiye’nin beka sorunudur.

MECLİS’TEKİ TABLO DEZAVANTAJ DEĞİL

Tam tersine büyük bir yarar. Bakın ortak mutabakat metninde bütçe harcamalarının sağlıklı bir şekilde denetlenmesi için Kesin Hesap Komisyonu kuracağımızı, başkanlığını da ana muhalefet partisinden olmasını istedik. Yaptığımız bütün harcamaların hesabını parlamentoda muhalefete vereceğiz. Halkımız ‘çoğunluk burada olsun’ dedi. Eyvallah çoğunluk burada olsun. Mesele yok, her türlü denetime parlamento açık olacak.

Yaptığımız açıklamalar, aldığımız kararlar. Parlamento bir denetim organı aynı zamanda. Parlamentoyu ve AK Parti’yi rahatsız edecek kanunu niye götürelim ki? Bizim götüreceğimiz yasalar toplumun yararına olacak. Biz Türkiye’de siyaset anlayışını değiştireceğiz.

SAHTEKAR; BUNLARDA ALLAH’A İNANÇ DA YOK

Bir seçim kampanyasının iktidar tarafından bu kadar kirli, kötü, bu kadar yalana dayalı bir kampanya olduğunu hiç düşünmedik. Bana söyler misiniz, vicdanı olan tüm vatandaşlarıma soruyorum. Ya nasıl olur da beni Kandil’de, ben gideceğim de ortak video düzenleyeceğiz. Hayatımın bütün evresinde teröre karşı çıkan birisi için bu kadar ahlaksız, bu kadar düzeysiz bir şey nasıl yapılabilir. Sahte video üreten kişiye ne denir, sahtekar denir. Devletin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişi nasıl sahtekarlık yapabilir? İnsanda biraz ahlak olur. Bunlarda Allah’a inanç da yok.

Kandil’in anahtarı senin cebinde, beni neden suçluyorsun? Bir montajı nasıl gösterirsin. Bir insanda ahlak erdem olmaz mı? Sen buna nasıl izin verirsin? Bir cumhurbaşkanı montaj yapamaz, montaja sığınamaz. Teröristlerin yaptığı açıklama benim işime mi yarar Saray’ın işine mi; onları Saray konuşturuyor. Gidip görüştüklerini bilmiyor muyum?”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin