CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bürokraside yaşanan gelişmeler hakkında, “Haksızlıklara tahammül edemeyen, baskıyla yolsuzluk dosyasına imza atmasına istenen kişiler bu dosyalara imza atmıyorlar” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Medyascope’ta Ruşen Çakır’ın sorularını cevaplıyor. Kılıçdaroğlu, “Bürokraside bir deprem oluyor. Haksızlıklara tahammül edemeyen, baskıyla yolsuzluk dosyasına imza atmasına istenen kişiler bu dosyalara imza atmıyorlar” dedi.
Geçen günlerde, “Islak imza ile hazineden 6 milyar TL’nin nasıl iç edildiğini anlatıyorum” diyerek Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaniye Demiryolu İhalesi’ndeki yolsuzluğu gündeme getiren Kılıçdaroğlu, “Bizim yaptığımız çağrımız tuttu. Bize yağmur gibi belge yağmaya başladı. Milletvekillerimiz önümüzdeki süreçte bu belgeleri parça parça kamuoyuyla paylaşacak, Belki bazılarını TBMM Genel Kurulu’na taşıyacağız, tutanaklara da geçmeli bunlar” dedi” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, TÜİK Başkanının görevden alınmasına yönelik, ‘Kul hakkı yemem’ lafı onu görevinden etti dedi.
“İSTİFASININ GEREKÇELERİNİ AŞAĞI YUKARI BİLİYORUZ”
Kılıçdaroğlu, Abdulhamit Gül’ün istifa etmesine yönelik şunları söyledi:
“Sayın Gül’ün Adalet Bakanlığı sürecine baktığımızda diğer bakanlar gibi bir tavrı yoktu. Daha sağduyulu ve daha soğukkanlı bir profil çiziyordu. İstifasının arkasında hangi gerekçelerin yattığını aşağı yukarı biliyoruz ama dillendirmem doğru olmaz. Kimi getirirlerse getirsinler, en yukardaki ne yaparsa yapsın biz bu ülkeyi değiştireceğiz. Sayın Gül keşke daha önce istifa edebilseydi, yargıtay süreci var biliyorsunuz, hukuk tarihimizin kara bir sayfasıdır. Böyle bir sayfayı Adalet Bakanı’nın yaşamaması gerekirdi. O zaman biz anlardık ki Adalet Bakanı gerçekten adaleti savunan bir bakan. Bu kadar da olmaz diyebilmeliydi. O zaman Gül, kamuoyunda daha çok sempati alabilirdi.
“Bürokraside bir deprem oluyor. Haksızlıklara tahammül edemeyen, baskıyla yolsuzluk dosyasına imza atmasına istenen kişiler bu dosyalara imza atmıyorlar. …
Milletvekillerimiz önümüzdeki süreçte bu belgeleri parça parça kamuoyuyla paylaşacak, Belki bazılarını TBMM Genel Kurulu’na taşıyacağız, tutanaklara da geçmeli bunlar…”
Ne desem bilemedim.
17-25 Aralık bürokratlarına demedikleri kalmadı. Onlar ki, ülkenin şerefini kurtardılar. Gelecekte onların soruşturmalarını gerekçe göstererek ülkeyi uluslararası yaptırımlardan kurtarmaya çalışacaklar.
Ülkede paspas edilmeyen bir değer kaldı mı, neyi beklediler depremden korkan bürokratlar, siz neyi bekliyorsunuz ?!
Ahmet Dönmez ‘e 17-25 Aralık ‘ta çok korktuğunu ifade eden gazeteci arkadaşı şimdiler (hayatta ise) nerede, korkusu devam ediyor mu? Hırsızlardan, katillerden, yağmacılardan ve de “çarkı felek” bürokrat ve siyasetçilerden de korkuyor mu acaba?
Ne desem bilemedim… 20 yıldır kor olan, son 10 yıldır magmaya dönen yüreğim nasıl soğur bilmiyorum.
Milletvekillerimiz önümüzdeki süreçte bu belgeleri parça parça kamuoyuyla paylaşacak, Belki bazılarını TBMM Genel Kurulu’na taşıyacağız, tutanaklara da geçmeli bunlar” dedi”
Kemal Kılıçdaroğlu kimden yardim bekliyor?
1. kamuoyuyla
2.TBMM
Acaba sartlar yardimin gelmesi icin olgunlastimi?