Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Yüksel Yalçınkaya/Türkiye davasında kritik bir karara imza attığına dikkat çeken gazeteci Yıldıray Oğur, ”Bu karar aslında Türkiye’ye de bir yol gösteriyor. Darbenin öfkesiyle yapılan hukuk dışı cemaat mensubu eşittir terörist uygulamalarından, bir dini cemaate girdiğini düşünürken kendini bir anda darbe yapmış bir terör örgütü içinde bulan ve bunun bedelini ağır ödeyen yüz binlerce insan için bu karar bir normale dönüş vesilesi olabilir.” dedi.
Yıldıray Oğur’un ”AİHM Türkiye’ye dönüşün yolu gösterdi” başlıklı yazısı Karar gazetesinin bugünkü basılı nüshasında yayınlanırken Karar gazetesinin internet sayfasında yer verilmemesi dikkat çekti.
Tr724’ün haberinden sonra saat 16:55’te yazı tekrar sitede aktif hale getirildi.
Karar gazetesinin internet sayfasındaki köşe yazarlarının bulunduğu bölümde Yıldıray Oğur’un diğer yazılarına yer verirken bugünkü yazısını internetten yayınlamaması sansür iddialarına yol açtı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi, ByLock kullanmak, Bank Asya’da hesabı olmak, sendikaya üye olmak ve gizli bir tanığın ifadesiyle mahkûm edilen öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın açtığı davada Türkiye’nin insan hakları ihlalinde bulunduğuna hükmetti.
‘Kanunsuz suç olmaz’ diyen AİHM’in kararının çok kritik olduğuna işaret eden gazeteci Yıldıray Oğur’un Karar gazetesindeki yayınlanan yazısında şu ifadeleri kullandı:
‘‘Yüksel Yalçınkaya Kayseri’de bir devlet okulunda görev yapan öğretmendi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 1 Eylül 2016’da çıkarılan 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldı.
6 Eylül 2016’da FETÖ üyeliği şüphesiyle gözaltına alındı. 9 Eylül’de tutuklandı. Ocak 2017’de hakkında yazılan iddianamede FETÖ üyeliğiyle suçlandı. Buna delil olarak; ByLock kullanması, Şubat 2014’te Bank Asya’ya bankayı destekleme çağrıları sonrası 3.110 TL yatırması, kapatılan sendika ve derneğe üyelik ve isimsiz bir itirafçının itiraflarında adının geçmesi gösterildi.
Yani, FETÖ üyeliği suçlaması için 15 Temmuz 2016 sonrasında aranan niteliklere sahipti. Delillerden cemaatinin mensubu olduğu anlaşılıyordu ama bir öğretmen olarak terör örgütü üyesi olarak ne yaptığı, hangi suçu işlediği belirsizdi.
Ama bu delillerle hakkında terör örgütü üyeliğinden 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
2018’de Yargıtay da mahkumiyeti onadı. Yalçınkaya, son olarak AYM’ye başvurdu. 2019 yılında AYM başvurusunu reddetti.
Böylece bütün iç hukuk yollarını denemiş oldu ve AİHM’e gitti.
2020’de başvurduğu AİHM, 2021 yılında Türkiye’ye sorular sordu.
TÜRKİYE BU SORULARA PEK İKNA EDİCİ CEVAPLAR VEREMEMİŞ OLACAK Kİ, AİHM HAK İHLALİ KARARI VERDİ
İki soru beklenmeyen yerden gelmişti:
‘‘Yerel mahkemelerin FETÖ / PDY’yi bir terör örgütü olarak yorumlaması, mahkumiyetinin dayandığı eylemler sırasında başvuru sahibi tarafından makul bir şekilde öngörülebilir miydi?
‘‘Başvuru sahibi, kendisine atfedilen fiillerin (yani ByLock kullanımı, Bank Asya’ya para yatırma ve yasal olarak tanınan bir sendika ve dernek üyeliği) Ceza Kanununun 314’e 2 maddesi uyarınca ‘‘silahlı örgüt üyeliği’’ suçunun kanıtı olarak yorumlanacağını makul bir şekilde öngörmüş olabilir mi?’’
Yani AİHM, Türkiye’den bu öğretmen cemaate girerken ve ona destek verirken, daha sonra o cemaati terör örgütü ilan etmenize neden darbe gibi suçları öngörebilir miydi, cemaat üyeliği, silahlı örgüt üyeliğiyle aynı anlama gelir mi diye sordu.
Türkiye bu sorulara pek ikna edici cevaplar verememiş olacak ki, AİHM hak ihlali kararı verdi.
Dün de kararının gerekçesini açıkladı.
Mahkeme; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ‘‘kanunsuz ceza olmayacağını’’ ön gören 7. Maddesinin örgütlenme ve toplanma hakkıyla ilgili 11. Maddesi ve adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. Maddenin 1. Fıkrasının ihlal edildiğine hükmetti.
Türkiye başvuru sahibi Yüksel Yalçınkaya’ya 15 bin Euro (yaklaşık 434 bin TL) mahkeme masrafı ödeyecek.
‘‘AİHM KARARI ASLINDA TÜRKİYE’YE BİR YOL GÖSTERİYOR’’
Bu çok kritik bir karar. Çünkü, bu delillerin çok daha azıyla ya da en azından biriyle FETÖ üyeliğinden 6 yıl hapis cezası almış on binlerce insan var.
Bu karar aslında Türkiye’ye de bir yol gösteriyor. Darbenin öfkesiyle yapılan hukuk dışı cemaat mensubu eşittir terörist uygulamalarından, bir dini cemaate girdiğini düşünürken kendini bir anda darbe yapmış bir terör örgütü içinde bulan ve bunun bedelini ağır ödeyen yüz binlerce insan için bu karar bir normale dönüş vesilesi olabilir.
Tabi eğer Türkiye’de bunu böyle isterse…
DEVA Partisi milletvekili Mustafa Yeneroğlu da benzer düşünüyor:
‘‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Yalçınkaya/Türkiye başvurusuna ilişkin kararı aslında malumun ilanı olarak ülkemizde unutulan ceza hukukunun evrensel ilkelerinin teyidi: AİHM’in mesajı gayet açık: Artık hukuka dönün ve hukuksuz şekilde yapılan bu yargılamalara son verin! Kararda; ByLock kullanımı, Bank Asya hesabının olması ve sendika üyeliği gibi gerekçelerle yapılan yargılamanın adil yargılanma, kanunsuz ceza olmaz ve toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin maddelerini ihlal ettiğine hükmedildi. İhlal kararı kadar ihlale ilişkin gerekçeler de oldukça önemli:
ByLock kullanıldığına ilişkin olarak Mahkeme, bu gerekçeyle kimsenin kendisini aklayamayacağı bir durumun yaratıldığını ve uygulamanın kullanılmasının bilerek ve isteyerek terör örgütüne üye olmakla bir tutulduğunu, bunun da Sözleşmeye aykırı olduğunu belirmiştir.
Adil yargılanma hakkı bakımından Mahkeme, ByLock uygulamasına ilişkin olarak verilerin toplanma, doğrulanma, tutarsızlıklara itiraz edebilme gibi çeşitli açılardan yeterli güvencelerin sağlanmadığını tespit etmiştir.
Toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin olarak ise Mahkeme, sendika ve derneklerin kapatılmalarına ve başvuranın bu derneklere üyeliğinin şiddete teşvik veya demokratik bir toplumun temellerini reddiyle ilgisine ilişkin bir açıklama yapılmadığını ortaya koymuştur. Yıllardır daha fazla mağduriyet oluşmasın diye ısrarla dile getirdiğimiz hususların, AİHM tarafından teyit edilmesi hukuka dönüş umudu bakımından oldukça sevindirici ancak bir taraftan da oldukça üzücü. Türkiye’nin derhal hukuk devletine dönmesi dışında başka seçeneği yok.’’
KARAR GAZETESİ TR724’ÜN HABERİNDEN SONRA KÖŞE YAZISINI YAYINLAMAK ZORUNDA KALDI
TR724’ün Karar gazetesinin Yıldıray Oğur’un ‘AİHM, Türkiye’ye dönüşün yolu gösterdi’ yazısına sansür uyguladığı ve internet sitesinde yer vermediği yönünde haberinin ardından Karar gazetesi Yıldıray Oğur’un köşe yazısını saat 16.55’te internet sayfasında yayınlanması dikkat çekti.
Ne bekliyordunuz? İslamcı mahalle(yandaşı-muhalifi) aynı pislik. Tek çıkar yol ; KHK’LILAR PAETİLWŞMELİ! Hizbullahçı Hüdapar 170 bin oyla 3-4 milletvekili ile mecliste. CHP’li belediye belgesele sansür uyguluyor. Hani 2 milyon mağdur nerede? Eğer son seçimde KHK’lılar kendi partileri ile seçime girseydi. Bugün hepsi görevdeydi. Bu işin vebali kim yada kimler engel olduysa onun boynunda.
Şu partileşme merakını anlayamıyorum. Sıradan vatandaşlık haklarından mahrum KHK’lıların parti kurabileceğini, buna izin verileceğini kim söyledi. Böyle bir imkan oldu da cemaat mensubu olmayan KHK’lılar girişmedi mi sanıyorsunuz? CHP’den TİP’ten milletvekili adayı olmak isteyenler vardı mesela.