Karanlık adamlarla ekonomi aydınlığa çıkmaz [Analiz: Semih Ardıç]

Borsa İstanbul’daki manipülasyon kokan hareketleri dün tr724.com manşet yaptı. Türkiye, Fitch’in not indirimine rağmen ilk işlem gününde (30 Ocak 2017/Pazartesi) Borsa’nın yüzde 2,8 yükselmesinin cevabını merak ederken manşetimiz perdeyi araladı.

Referandumdan ‘evet’ çıkarmak için her yolu mübah gören iktidar ve Saray, Borsa’yı elden bırakmıyor. Borsa’yı yükseliyormuş gibi gösterip ‘ekonomi düzeliyor’ intibaı bırakmak istiyorlar ki seçmen, 9 Nisan’da sandıkta ‘partili cumhurbaşkanlığı’na ‘hayır’ mührünü basmasın.

Borsa İstanbul’da en son hızlı yükseliş geçen sene Mart sonunda ve Nisan’da yaşanmıştı. O gün esrarengiz yatırımcının Londra’dan işlem yapan Hintli Herif (Dude) olduğu konuşulmuştu. Gizli bir algoritma kullandığı belirtilmişti. İşte o Herif’in üç gün evvel İstinye’ye geri dönmüş olması kuvvetle muhtemel. 300 milyon TL’lik net alımın sık sık çalıştığı aracı kurumlar üzerinden yapılmış olması manidar. 12 Ocak’ta 350 milyon lira da bu yolla BIST’e gelmişti. Hintli Herif’in şu ana dek 1 milyar doların üzerinde yatırım yaptığı konuşuluyor.

‘KARA PARA DA GELSİN’ DEMEKTEN NE FARKI VAR

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı (SPK) Vahdettin Ertaş’ın Hintli Herif ile alakalı şu sözleri hükümetin olup bitenden haberdâr olduğunu gösteriyor: “Geldi mi 4 milyar dolar yıl başından bu yana? Geldi. Yarın gidebilir mi? Gider. Her gelenin peşine düşüp ‘Bu nereden geldi, bu herif miydi, adam mıydı?’ diye sorgulamak ayıp bir şey.”

“Bu sözlerin kara para da aklayabilirsiniz. Yeter ki para getirin.” demekten farkı yok. Ertaş, kısa sürede makul olmayan hareketlerin yatırımcılara, şirketlere ve piyasanın tamamına ciddi zararlar verdiğini bilmiyor olamaz. Manipülasyonun tam da böyle bir iklimde yapıldığı ortada iken sermaye piyasalarını Herif’in birinin insafına terk etmenin ne mevzuatta ne de pratikte karşılığı var.

ABD’de, Almanya’da veya İngiltere’de aynı işlemleri yapanlar hapsi boyluyor. Düzenleyici ve teftiş eden kurullar, esrarengiz kimselerin maskesini düşürdükçe o piyasanın hem derinliği hem de şeffaflığı artar. Amma velâkin Ertaş’ın zaviyesinden gelişmiş ekonomiler paranın kaynağını sorgulayarak hata ediyor.

Yolgeçen hanına dönen piyasalarda şirketlerin nasıl batırıldığını, ekonominin nasıl asansöre döndüğünü birileri SPK Başkanı’na anlatsa iyi olur. BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben’in ‘doları dış mihrakların manipüle ettiğini’ söylemesi ne kadar absürt ise Ertaş’ın ‘paranın nereden geldiğinin sorgulanamayacağı’ minvalindeki sözleri en az o kadar hatalıdır.

REZA ZARRAB’TAN HİNTLİ HERİF’E…

Bürokratlar yaşadıkları atmosferi ele veriyor biraz da… Piyasalardaki o karanlık yapı ekonominin tamamına hâkim. Reza Zarrab, Sedat Peker, Galip Öztürk, Fadıl Akgündüz ve Hintli Herif… İş adamı ya da yatırımcı denince bunlar akla geliyor Türkiye’de. Hepsi top yekün tefessüh etmiş bir sistemin beslediği kriminal tipler. Haliyle getirdikleri, getirecekleri kaynağı sorguladığınızda suçtan elde edilmiş paralar çıkar.

yalancı ek

8 MİLYAR DOLAR PARANIN KAYNAĞI MEÇHUL

Senede 7-8 milyar dolar kaynağı meçhul para ile cari açığı kapatmaya çalışan hükümet, Borsa’yı da kendi dinamikleri ile baş başa bırakmaz. Kahvehanede fayans dizenlerin bile Borsa Endeksi’ni konuştuğu herkesin malumu. O insanların ‘Borsa yükselmiş’ demesi bugünlerde daha ehemmiyet kazandı. Buna matuf iki koldan yürütülen sanal, bir o kadar karanlık bir oyun oynanıyor.

Merkez Bankası, enflasyonun çift haneye çıkması pahasına ‘faizi artırmamış’ gibi hareket ediyor. Oysa faiz yüzde 10,4’e geldi. Enflasyon Şubat ya da Mart’ta çift haneyi görecek. Enine boyuna haber yapacak gazeteci kalmadığına göre bir-iki günde unutulacak mevzular için faizi artırarak müteahhit lobisini üzmeye ne lüzum var!

Diğer taraftan da Borsa’ya suni kanallardan para girişini temin ediyorlar. Hintli Herif gibi tipler, magazin unsurları. Esasında ‘bıyıklı yabancılar’ ve ‘tanırım, iyi çocuktur’ tanımına giren sabıkalı örgüt yöneticileri, yurt dışına çıkarılan kara paralardan cüzi bir kısmını Borsa’ya aktarıyor. Talimatlar Ankara’dan verilse de ekran Londra’da olduğu için asıl adres tespit edilemiyor. Hem kara paralar aklanıyor hem de ekonominin gündemi değişiyor. Bir taşla kuş sürüsü katlediliyor!

2001 KRİZİNDE BİLE BU KADAR İFLAS YAŞANMADI

101 bin esnafın kepenk kapattığı, turizm gelirlerinin yüzde 30 azaldığı, işsizliğin yüzde 12’ye çıktığı ve doların 80 kuruş arttığı 2016’dan geriye enkaz yığını kaldı. İstanbul Kapalı Çarşı, Nuru Osmaniye ve Bağdat Caddesi gibi ticaretin nabzının attığı merkezlerde 2001 krizinde bile bu kadar çok kepenk kapanmamıştı.

Türkiye’de ekonominin krize girdiğini artık hükümet de kabul etse de buna göre hareket etmek siyasî menfaatleri ile çelişiyor. Acı hakikatlerle oy ütmek ne mümkün! İktidar, referanduma kadar dikkatleri başka yöne tevcih etmek için karanlık adamlarla iş tutmanın kısa vadede avantaj sağlayacağına inanıyor.

Evdeki hesap referandum sandığında da tutarsa gelsin tehir edilmiş zamlar, unutulsun çalışanlara verilen vaatler… Ne de olsa ‘partili cumhurbaşkanı’ndan sonrası tufan!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin