Ana Sayfa Manşet Kamyoncuları bekleyen tehlike

Kamyoncuları bekleyen tehlike [Mehmet Yıldız, yazdı]

Eskiler, akıl ve mantıkla izah edilemeyen ya da kızgınlıkla veya tarafgirlikle verilen kararlara Karakûşî karar derlermiş. Çok eski zamanlarda yaşadığı söylenen Hakim Karakuş’un (kadı) verdiği akıllara zarar kararlar adeta birer fıkra gibi dilden dile anlatılagelmiştir. Bunlardan biri de şöyle:

Hırsızın biri Hakim Karakuş’a gelir ve hırsızlık için girdiği evin sahibinden şikâyetçi olur. “Kadı Efendi, ben bu adamın evine hırsızlık için penceresinden girmiştim. Evin penceresine çok boya çalındığı için iyice kayganlaşan pencereden atlayıp kaçacakken düştüm ve kolum kırıldı!” der.

Kadı, ev sahibini çağırıp sorguya çeker; o da “Efendim, suç benim değil, boyacının… Ben pencereyi boyattım ama boyacı fazla boya kullanmış!” diyerek, işin içinden sıyrılır.

Bu defa boyacı derdest edilip getirilir ve sorgulanır. Adamcağız herhangi bir mazeret bulamayınca, Karakuş onun idamına karar verir. Görevliler zavallı boyacıyı alıp idam sehpasına götürürler; ne var ki, boyacının boyu uzun olduğu için idam sehpası çok kısa kalır ve idam bir türlü gerçekleştirilemez. Durumu Hakim Karakuş’a haber verirler. O da “Gidin kısa boylu bir boyacı bulun ve onu asın!” der.

Hakim Karakuş yaşıyor

10 Mayıs günü meydana gelen bir trafik kazasında hayatını kaybeden Denizli Başsavcısı Mustafa Alper’in ardından yaşananlar Hakim Karakuş hikayelerine taş çıkartıyor.

Komplo teorilerinin havalarda uçuştuğu ülkemde, her zamanki gibi olağan şüpheli cemaat suçlanmış, cemaatle çok iyi mücadele ettiği söylenen başsavcının kaza görünümlü bir suikasta kurban gittiği iddia edilmişti. Çünkü anlatılanlara göre Başsavcı Alper 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan askerler hakkında ilk iddianameyi hazırlayıp, darbecileri hakim karşısına çıkaran ilk başsavcı olmasıyla ünlenmişti. O’nun bu ‘mücadelesi’ sayesinde Denizli’de 250 civarında soruşturma açılmış, binlerce insan gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.

Başsavcı Mustafa Alper ve makam şoförünün hayatını kaybettiği kazayla ilgili aynı gün Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, bazı basın kuruluşlarında “başsavcının suikast sonucu vefat ettiği” yönünde iddiaların yer aldığına dikkat çekilerek, “İlk bulgulara göre olayın trafik kazası olduğu, ölümün trafik kazası neticesinde meydana geldiği tespit edilmiştir” denilmişti.

Sonrasında ortaya çıkan kamera kayıtlarından anlaşıldı ki kaza anında Başsavcının içinde bulunduğu otomobil hızla hafriyat kamyonuna çarpıyor. Ardından da kamyon aracın üzerine devriliyor. Başsavcı ve şoförü olay yerinde hayatını kaybederken, Başsavcının koruma polisi ise yaralı olarak kurtuluyor.

Kazanın ardından yaşananlar

Önce kazaya neden olan kamyon şoförü, ardından kamyonun sahibi tutuklandı. Bu normal bir gelişme. Ardından sosyal medyada Başsavcı hakkında yapılan olumsuz yorumlar yüzünden 32 kişi hakkında soruşturma başlatıldı.

Bunlardan birisi de kazanın olduğu gün Cumhuriyet gazetesinin Twitter hesabından “İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper’i kamyon biçti” şeklinde tweet atıldığı için gazetenin internet sorumlusu Oğuz Güven’in tutuklanmasıydı.

Üç gün önce yeni bir gelişme daha oldu. Soruşturma kapsamında kazaya neden olan kamyonun bağlı bulunduğu şirketin şantiye sorumlusu tutuklandı. Kamyon şoförünü anladık. Hadi böyle bir adamı şoför olarak çalıştıran kamyonun sahibinin tutuklanmasını da anladık. Şantiye sorumlusu ne alaka?

Çünkü sevgili Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ talimat vermiş, kaza ile ilgili soruşturmanın titizlikle yapılmasını istemişti. Ne kadar çok adam tutuklanırsa o kadar iyi!

Kamyoncular teklike altında

Peki sırada kim var? Bence kazaya neden olan kamyonun üreticisi firmanın yetkililerine kadar gider bu iş. Kamyonu satan bayiden başlayabiliriz. Ardından kamyonu üreten BMC fabrikasının mühendisi, müdürü, kim varsa toplayıp alsınlar. Sonunda da fabrika sahibini alıp 15 Temmuz darbecileriyle birlikte aynı mahkemede yargılayıp assınlar! Darbe ile mücadele ciddi bir iş çünkü!

Yalnız küçük bir sorun var. BMC fabrikasının sahibinin Ethem Sancak olduğu biliniyor. Aynı zamanda Star, Akşam, Güneş gazeteleri ve 24 TV’nin içinde olduğu Es Medyanın patronu olan Ethem Sancak, hem Reis’in çok yakını hem de yakın zamanda partinin en yetkili organı MKYK’ya girdi. Şimdi böyle bir olay üzerine başının ağrıtılması yakışık almaz. İyisi mi başka birini bulup onu soruştursun savcılar. Mesela kamyon fabrikasının eski sahibini alabilirler. Türkiye’nin en büyük markası Türkcell başta olmak üzere, elinde avucunda ne varsa iktidara kaptırdıktan sonra üstüne bir de hapse girme tehlikesiyle karşı karşıya bırakılan Mehmet Emin Karamehmet için tehlike henüz geçmiş değil bence…

Hakim Karakuş’un idam sehpasına boyu uzun gelen boyacı yerine, ‘gidin kısa boylu bir boyacı bulup onu asın’ demesi gibi, gidip bir başka kamyon üreticisini, satıcısını ya da bir şeyini assınlar olsun bitsin işte…

Allah’ım sen aklımıza mukayyet ol!

HENÜZ YORUM YOK