YORUM | HASAN CÜCÜK
Yeşil sahaların gördüğü en iyi eldivenlerden biri olan Gianluigi Buffon 45 yaşında aktif kariyerine son noktayı koydu. Efsane eldiven Dino Zoff gibi adını ülkesinin tarihine yazdırdı. Parma’da başlayan kariyer yolculuğu tam 28 yıl sürdü. Nice başarılara imza attı. Zirveyi de dibi de gördü. 2006 yılı hayatının zirve ve dip noktası oldu. İtalya Milli Takımı ile dünya kupasına uzandıktan günler sonra küme düşmenin şokunu yaşadı. Gemiyi terk etmeyip Juventus’u yeniden ait olduğu yere taşıdı. Kariyerinin son virajında Juve’ye veda edip, PSG’ye gitti. Ayrılık sadece bir yıl sürdü. Çizme’ye geri dönen Buffon, son iki yılı futbola başladığı Parma’da sürdürüp, bin 151 maçın ardından yeşil sahalara veda etti.
‘’Bir kaleciden çok ötesi’’ olan Buffon, dünyaya gözlerini sporcu bir ailede 28 Ocak 1978’te açtı. Annesi Maria Stella Masocco’nun, gülle ve disk atmada 3 İtalya şampiyonluğu vardı. Babası Adriano da spor dalı olarak tıpkı annesi gibi gülle atmayı tercih etmişti. Amcası Dante Masocco profesyonel basketbolcu, ablaları Guendalina ve Veronica ise profesyonel voleybolcuydu. Sporla iç içe bir ailede doğmanın avantajı ile hayata merhaba dedi. Uzun boyu, güçlü fiziği ve çevikliğiyle dikkat çeken Buffon, tercihini kaleden yana kullandı. Kariyerini şekillendirecek kulüp olan Parma’nın kapısından adımını attığında takvim yaprakları 1991 yılını gösteriyordu.
Parma, 1990’lı yılların öne çıkan ekiplerinden biriydi. 1990’lı yıllara kadar sıradan bir Serie A takımı olma özelliğine sahip Parma’nın, İtalyan gıda devi Parmalat’ın sahibi Calisto Tanzi’nin kulübün yüzde 98’ini satın almasıyla makus talihi değişmeye başladı. 90’lı yıllara Tanzi’nin patronluğunda giren Parma, kısa sürede Avrupa Kupa Galipleri Kupası, UEFA kupası, İtalya Kupası ve Süper Kupa’yı alarak adını İtalyan futbol tarihine yazdırdı. Bu başarılar gelirken kalede genç bir isim vardı.
1995 yılında henüz 17 yaşında Parma kalesindeki yerini alan Buffon, UEFA Kupası, İtalya Kupası ve Süper Kupa başarılarında kaledeydi. Parma kalesinin bir numarası olurken saf dışı bıraktığı ismin İtalyan Milli Takımı’nın 3. kalesi olan Luca Bucci olduğunu hesapladığımızda Buffon’un daha o yaşta nasıl bir kaleci kumaşına sahip olduğunu daha kolay anlarız. Henüz 17 yaşındayken Milan ve Inter’e karşı Parma’nın kalesini koruması ve mükemmel kurtarışlar yapması ‘bu çocukta iş var’ dedirtmişti. Inter’e karşı oynarken Ronaldo’nun penaltısını kurtarmıştı.
Kalesinde devleşen genç eldiven, dev kulüplerin radarına girmekte gecikmiyordu. İtalya futbolunun bir numarası Juventus, 2001 yılında Buffon’u renklerine bağlarken tam 52 milyon Euro bonservis ödedi. Futbol tarihinin en pahalı kalecisi olan Buffon’un bu rekoru ancak 17 yıl sonra kırılacaktı. Halen futbol tarihinin en pahalı üçüncü kalecisi olarak listede yer almaya devam ediyor. 23 yaşında Juventus’a transfer olan Buffon, geldiği sezon şampiyonluk sevinci yaşadı. Juventus 26. şampiyonluğuna ulaşırken, Buffon sezon boyunca kalesinde sadece 23 gol gördü.
Juventus’a gelmeden milli formayı sırtına geçirdi. İlk milli maçına 29 Ekim 1997’de Rusya karşısında çıktı. Milli takımın kalesinde yerini sağlamlaştıran Buffon için Euro 2000 acı bir hatıra oldu. Finallerin başlamasına sayılı günler kala elinde bir kemiğinin kırılması şampiyonayı tribünden seyretmesine yol açtı. İtalya finale kadar gelirken, kupaya altın golle uzanan Fransa olmuştu. İyileştikten sonra hem Juve de hem de milli takımda kaledeki yerini aldı. Buffon’u yıldız yapan özelliği iyi yer tutması, soğukkanlı olması ve ayaklarını çok iyi kullanmasıydı.
Juventus’la tam 10 Serie A şampiyonluğu yaşadı. Bu muhteşem başarıda tek eksik Avrupa arenası oldu. Şampiyonlar Ligi finallerinin kaybeden oyuncularının başında geldi. Juve ile tam 3 kez final gördü. Hepsinde sahadan boynu bükük ayrıldı. 2003’te Milan, 2015’te Barcelona ve 2017’de Real Madrid karşısında kaybetti. Juventus’la bulamadığı uluslararası başarıyı milli takımla tattı. 2006 Dünya Kupası’nda İtalya şampiyon olurken, kalede yerini aldı. Euro 2012’de bu kez milli takımla hüsran yaşadı. Finalde yenilmez armada İspanyollara boyun eğdiler.
2006 yılında Buffon zirve ve çöküşü beraber yaşadı. Milli takımla 24 yıl aradan sonra dünya kupasına uzanma sevinci, takımı Juventus’un şikeden dolayı küme düşürülmesiyle yarım kaldı. Kupa sevincinden sayılı günler sonra küme düşmenin şokunu yaşadı. Şikeden dolayı Juventus’un 2004-2006 arasında gelen iki şampiyonluğu da silinince birçok oyuncu gemiyi terk etti. Kalanların başında Buffon vardı. Serie B’de geçen bir yılın ardından yeniden Juve’yi ait olduğu yere çıkaran oyuncular arasındaydı. Juventus 2012’den itibaren lige ambargo koyduğunda yine kadronun değişmeziydi.
2018’de şaşırtan bir karar verip, 17 yıllık Juve dönemini noktalayıp PSG’ye transfer oldu. PSG ile Ligue 1 şampiyonluğu yaşadı. İlerleyen yaşına rağmen 17 lig maçında kalede yer aldı. 2019’da tekrar Juventus’a dönen Buffon, son şampiyonluğunu yaşadı. Artık kalenin bir numarası değildi. Onunla futbola başlayanlar çoktan emekli olmuştu. Son yıllarda birlikte sahaya çıktığı birçok oyuncu, Buffon profesyonel kariyerine başladığında henüz doğmamıştı. 2021’de Juventus’a bu kez kalıcı veda edip, kariyerine başladığı Parma’ya döndü. Serie B’de mücadele eden Parma’nın kalesini iki sezonda 45 maçta korudu. Artık yeter deyip 45 yaşında yeşil sahalara veda etti.
Juventus’la 16 kupa kazanıp, 685 maça çıkan Buffon, Alessandro Del Piero’nun (705) ardından en çok forma giyen oyuncu olarak adını kulüp tarihine yazdırdı. Milli formayı ise 176 maçta giydi. Dünyada en fazla milli formayı giyen kaleci olarak futbol tarihine geçti. 28 yılın ardından bin 151 maçta kaleyi koruduktan sonra eldivenlerini çıkardı. 28 yıllık aktif kariyeri için ‘geriye dönüp baktığımda zamanın su gibi akıp gittiğini söyleyebilirim.’ dedi. Futbolun efsaneleri arasında yerini aldı.
