Kadir gecesi ve Kur’an’da geçen peygamber duaları 

AHMET KURUCAN | YORUM

Kadir geceniz mübarek olsun. Rabbe ibadetle, dua ve niyaz ile geçireceğinizi düşündüğüm bu mübarek zaman diliminde Kur’an’da geçen peygamber dualarını sunmak istedim sizlere. Hem Arapça asılları hem de Türkçe mealleriyle. Her birisinin nazil olduğu konsept ile alakası olsa da dualardaki camiiyeti ele alarak mümkün olduğunca lafza sadık kalan tercümeyi esas aldım. Faydalı olması ve dualarınızda bana da yer vermeniz dileğiyle.

Hz. Adem (as) ve Hz. Havva: 

رَبَّـنَا ظَلَمْنَٓا اَنْفُسَنَا وَاِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرٖينَ

“Rabbimiz! Biz kendimize yazık ettik. Şayet Sen bizi affetmez, bize acıyıp merhamet etmezsen, hiç şüphesiz hüsrana uğrayanlardan oluruz.” (A’râf Sûresi, 23)

Hz. Nuh (as)

1-رَبِّ اِنّٖٓي اَعُوذُ بِكَ اَنْ اَسْـَٔلَكَ مَا لَيْسَ لٖي بِهٖ عِلْمٌؕ وَاِلَّا تَغْفِرْ لٖي وَتَرْحَمْنٖٓي اَكُنْ مِنَ الْخَاسِرٖينَ

“Rabbim! Hakkında bilgi sahibi olmadığım, aslını esasını bilmediğim bir hususta Senden talepte bulunmaktan Sana sığınırım. Eğer Sen beni bağışlamaz ve merhamet etmezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum!” (Hûd Sûresi, 47)

2- رَبِّ انْصُرْنٖي بِمَا كَذَّبُونِ

“Rabbim! Bunların beni yalancılıkla suçlamalarına ve yalanlamalarına karşı bana yardım eyle!”  (Mü’minûn Sûresi, 26)

3- رَبِّ اغْفِرْ لٖي وَلِوَالِدَيَّ وَلِمَنْ دَخَلَ بَيْتِيَ مُؤْمِناً وَلِلْمُؤْمِنٖينَ وَالْمُؤْمِنَاتِؕ وَلَا تَزِدِ الظَّالِمٖينَ اِلَّا تَبَاراً

Rabbim! Beni, annemi, babamı, inanmış olarak evime giren-çıkan hane halkımı ve erkek-kadın tüm müminleri bağışla. O zalimlerin helak ve hüsranını artır.” (Nuh Sûresi, 28)

Hz. Lut (as)

1-رَبِّ نَجِّنٖي وَاَهْلٖي مِمَّا يَعْمَلُونَ

“Rabbim! Beni ve ailemi, bunların yaptıkları iğrenç işin kötü akibetinden kurtar.” (Şuarâ Sûresi, 169)

2- رَبِّ انْصُرْنٖي عَلَى الْقَوْمِ الْمُفْسِدٖين

“Ya Rab! Büsbütün azıp yoldan çıkmış bu halka karşı bana yardım eyle!” (Ankebût Sûresi, 30)

Hz. İbrahim (as)

رَبِّ هَبْ لٖي حُكْماً وَاَلْحِقْنٖي بِالصَّالِحٖينَۙ

وَاجْعَلْ لٖي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْاٰخِرٖينَۙ

وَاجْعَلْنٖي مِنْ وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّعٖيمِۙ

وَاغْفِرْ لِاَبٖٓي اِنَّهُ كَانَ مِنَ الضَّٓالّٖينَۙ

وَلَا تُخْزِنٖي يَوْمَ يُبْعَثُونَۙ

يَوْمَ لَا يَنْفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَۙ

اِلَّا مَنْ اَتَى اللّٰهَ بِقَلْبٍ سَلٖيمٍؕ

“Rabbim! Bana ilim, irfan ve hikmet lutfeyle ve beni iyi, faziletli ve hayırlı kullarının zümresine dahil eyle!

Ey Rabbim! Bana, gelecek nesiller arasında hayırla yâd edilmeyi nasip eyle.

Beni nimetlerle dolu cennete giren kullarından eyle! Babamı da bağışla; çünkü o doğru yoldan sapanlardan oldu.

Rabbim! İnsanların diriltileceği, Allah’a temiz bir kalple gelenler dışında malın da çocukların da fayda vermeyeceği günde beni mahcup etme!” (Şuarâ Sûresi, 83-89)

3- رَبِّ هَبْ لٖي مِنَ الصَّالِحٖينَ

“Ey Rabbim! Bana iyi, faziletli ve hayırlı kullarından olacak bir evlât ihsan eyle!” (Saffât Sûresi, 100)

4- رَبِّ اجْعَلْن۪ي مُق۪يمَ الصَّلٰوةِ وَمِنْ ذُرِّيَّت۪يۗ رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَٓاءِ

رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟

Ya Rab! Beni de, neslimi de namazlı-niyazlı eyle! Ve dualarımızı kabul eyle.

Rabbim! O hesap gününde beni, annemi-babamı ve bütün müminleri affeyle.” (İbrahim Sûresi, 40-41)

Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in Kabe’nin inşasından sonra ortak duası

5- رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّاؕ اِنَّكَ اَنْتَ السَّمٖيعُ الْعَلٖيمُ

رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَٓا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحٖيمُ

رَبَّنَا وَابْعَثْ فٖيهِمْ رَسُولاً مِنْهُمْ يَتْلُوا عَلَيْهِمْ اٰيَاتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَيُزَكّٖيهِمْؕ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَزٖيزُ الْحَكٖيمُ

“Rabbimiz! Yaptığımız bu işi kabul eyle! Şüphesiz Sen dualarımızı işiten ve niyetlerimizi bilensin.

Ey Rabbimiz! Bizi Sana ihlas ve samimiyetle teslim olanlardan eyle! Soyumuzdan da Sana yürekten teslim olmuş nesiller meydana getir. Bize hacla ilgili ibadetlerimizi öğret. Tövbelerimizi kabul buyur. Çünkü Sen samimi tövbeleri kabul buyuran, rahmet ve merhameti sınırsız olansın.

Ya Rabbena! Bizim soyumuzdan insanlara Senin ayetlerinin hem mana ve mesajını, hem de bu mesajın hayata nasıl taşınacağını öğretecek, böylece onları şirkten ve günahlardan arındıracak bir peygamber gönder. Çünkü Sen üstün kudret sahibi olan, her şeyi yerli yerince yapansın. (Bakara Sûresi,127-129)

Hz. Yusuf (as)

1- رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَنٖٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّٖي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِنَّ وَاَكُنْ مِنَ الْجَاهِلٖينَ

“Rabbim! Bu kadınların benden istedikleri şeyi yapmaktansa zindanlarda çürümeyi tercih ederim. Sen beni onların tuzaklarından korumazsan belki de ben onlara meyleder ve böylece kendine hakim olamayan, hiç yapılmayacak bir işi yapan biri olur çıkarım!” (Yusuf Sûresi, 33)

2- رَبِّ قَدْ اٰتَيْتَنٖي مِنَ الْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنٖي مِنْ تَأْوٖيلِ الْاَحَادٖيثِۚ فَاطِرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ اَنْتَ وَلِيّٖ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِۚ تَوَفَّنٖي مُسْلِماً وَاَلْحِقْنٖي بِالصَّالِحٖينَ

“Rabbim! Sen bana makam, mevki ve iktidar verdin. Rüyaları yorumlamayı, olayların gerçek mahiyetini anlayıp kavramayı öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan Rabbim! Dünyada da âhirette de beni yönetip himaye eden Sensin. Benim canımı Sana yürekten teslim olmuş bir kul olarak al ve beni hayırlı kulların arasına dahil eyle!” (Yusuf Sûresi, 101)

Hz. Şuayb (as)

رَبَّـنَا افْتَحْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ قَوْمِنَا بِالْحَقِّ وَاَنْتَ خَيْرُ الْفَاتِحٖينَ

Ey Rabbimiz! Sen, bizimle şu kafir halkımız arasında adaletle hükmünü ver. Sen doğru hükmü verenlerin en hayırlısısın.” (A’râf Sûresi, 89)

Hz. Musa (as)

1- رَبِّ اِنّٖي ظَلَمْتُ نَفْسٖي فَاغْفِرْ لٖي

رَبِّ بِمَٓا اَنْعَمْتَ عَلَيَّ فَلَنْ اَكُونَ ظَهٖيراً لِلْمُجْرِمٖينَ

Rabbim! Doğrusu ben kendime yazık ettim. N’olur beni bağışla!” Ya Rabbi! Bana lutfettiğin nimetler hakkı için bundan böyle asla suçlulara arka çıkmayacağım” (Kasas Sûresi, 16-17)

2-رَبِّ نَجِّنٖي مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِمٖين

“Rabbim! Beni zalimlerin eline düşmekten kurtar” (Kasas Sûresi, 21)

3- رَبِّ اغْفِرْ لٖي وَلِاَخٖي وَاَدْخِلْنَا فٖي رَحْمَتِكَؗ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَ

“Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla, bizi rahmetine garkeyle! Sen merhametlilerin en merhametlisisin” (A’râf Sûresi, 151)

4- رَبِّ لَوْ شِئْتَ اَهْلَكْتَهُمْ مِنْ قَبْلُ وَاِيَّايَؕ اَتُهْلِكُنَا بِمَا فَعَلَ السُّفَـهَٓاءُ مِنَّاۚ اِنْ هِيَ اِلَّا فِتْنَتُكَؕ تُضِلُّ بِهَا مَنْ تَشَٓاءُ وَتَهْدٖي مَنْ تَشَٓاءُؕ اَنْتَ وَلِيُّنَا فَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الْغَافِرٖينَ

وَاكْتُبْ لَنَا فٖي هٰذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الْاٰخِرَةِ اِنَّا هُدْنَٓا اِلَيْكَؕ

“Ey Rabbim! Dileseydin beni de bunları da daha önce helâk ederdin. İçimizdeki ahmaklar yüzünden bizi topyekûn helâk mı edeceksin? Bu buzağıya tapma işi, Senin imtihanından başka bir şey değildir. Sen bu vesileyle dilediğin kimseleri dalalete dilediğin kimseleri de hidayete sevkedersin. Sen bizim yâr ve yardımcımızsın. Artık bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin. Bize bu dünyada da âhirette de iyilik ve güzellik nasip eyle!  Biz pişmanlık içinde sana yönelip affına sığındık.” (A’râf Sûresi, 155-156)

5- رَبِّ اشْرَحْ لٖي صَدْرٖيۙ

وَيَسِّرْ لٖٓي اَمْرٖي

وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانٖيۙ

يَفْقَهُوا قَوْلٖي

Rabbim! Gönlüme ferahlık ver, işimi kolaylaştır.

Dilimden düğümü çöz ki söyleyeceklerimi iyi anlasınlar.” (Tâ-Hâ Sûresi, 25-28)

6- وَاُفَوِّضُ اَمْرٖٓي اِلَى اللّٰهِؕ اِنَّ اللّٰهَ بَصٖيرٌ بِالْعِبَادِ

Ben durumumu Allah’a havale ediyorum; kuşkusuz Allah kullarını çok iyi görüp göze”tmektedir.” (Mü’min Sûresi, 44)

Hz. Süleyman (as)

1- رَبِّ اَوْزِعْنٖٓي اَنْ اَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتٖٓي اَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلٰى وَالِدَيَّ وَاَنْ اَعْمَلَ صَالِحاً تَرْضٰيهُ وَاَدْخِلْنٖي بِرَحْمَتِكَ فٖي عِبَادِكَ الصَّالِحٖينَ

“Ya Rabbi!  Bana, anne-babama verdiğin sayısız nimetlere şükretmeyi nasip eyle. Her zaman Senin hoşnut olacağın işleri yapmaya beni muvaffak kıl. Rahmetinle beni hayırlı kullarının arasına kat!” (Neml Sûresi, 19)

2- رَبِّ اغْفِرْ لٖي وَهَبْ لٖي مُلْكاً لَا يَنْبَغٖي لِاَحَدٍ مِنْ بَعْدٖيۚ اِنَّكَ اَنْتَ الْوَهَّابُ

Rabbim! Beni bağışla; bana benden sonra hiç kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık lutfeyle. Şüphesiz Sen sonsuz lutuf sahibisin.” (Sa’d Sûresi, 35)

Hz. Yunus (as)

لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنّٖي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمٖينَۚ

Ya Rab! Senden başka gerçek ilah yoktur. Sen yüceler yücesisin. Doğrusu ben görevden kaçmak gibi büyük yanlış yapan birisiyim!” (Enbiya Sûresi, 87)

Hz. Zekeriya (as)

1- رَبِّ لَا تَذَرْنٖي فَرْداً وَاَنْتَ خَيْرُ الْوَارِثٖينَۚ

“Rabbim! Beni bu dünyada varissiz ve halefsiz bırakma. Şüphesiz gerçek varis ve yegâne ebedi varlık Sensin! ” (Enbiya Sûresi, 89)

2- رَبِّ هَبْ لٖي مِنْ لَدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةًۚ اِنَّكَ سَمٖيعُ الدُّعَٓا

“Rabbim! Sınırsız lütuflar bulunan hazinenden bana temiz bir nesil lutfeyle. Şüphesiz Sen kullarının dualarını işitensin.” (Âl-i İmrân Sûresi, 38)

Hz. Muhammed (sas)

1- حَسْبِيَ اللّٰهُؗ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَؕ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظٖيمِ

“Allah bana yeter! O’ndan başka ilah yoktur. Ben yalnız O’na güvenip dayanırım; O, yüce arşın rabbi ve mutlak hükümranlığın sahibidir.” (Tevbe Sûresi, 129)

2- رَبِّ احْكُمْ بِالْحَقِّؕ وَرَبُّنَا الرَّحْمٰنُ الْمُسْتَعَانُ عَلٰى مَا تَصِفُونَ

“Rabbim! Artık benimle bu müşrik halk arasında gereken hükmünü ver. Bizim Rabbimiz rahmândır. Sizin bu çirkin ve asılsız iftiralarınıza karşı kendisine sığınılıp yardım istenecek yegâne varlık O’dur.” (Enbiya Sûresi, 112)

3- رَبِّ اِمَّا تُرِيَنّٖي مَا يُوعَدُونَۙ

رَبِّ فَلَا تَجْعَلْنٖي فِي الْقَوْمِ الظَّالِمٖينَ

“Ey Rabbim! Bunların tehdit edildiği hali bana göstereceksen,

o zaman beni bu zalimler topluluğunun içinde bırakma!” (Mü’minûn Sûresi, 93-94)

4- رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطٖينِۙ

وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ

“Rabbim! Şeytanların, şeytan tabiatlı o kafirlerin beni kışkırtmalarından Sana sığınırım. Ya Rab! Onların beni kuşatıp bunaltmalarından da Sana sığınırım!” (Mü’minûn Sûresi, 97-98)

5- رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمٖينَ

“Ey Rabbim! Mağfiret ve merhamet buyur! Sen merhametlilerin en hayırlısısın.” (Mü’minûn Sûresi, 118)

6- رَبِّ اَدْخِلْنٖي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَاَخْرِجْنٖي مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَلْ لٖي مِنْ لَدُنْكَ سُلْطَاناً نَصٖيراً

“Ya Rab! (Mademki beni Mekke’den çıkaracaklar) öyleyse Sen beni gideceğim yere hayırlısı ile ulaştır, çıkacağım yerden de hayırlısı ile çıkmamı sağla. Rabbim! bana katından güç ve destek ver!” (İsrâ Sûresi, 80)

7- رَبِّ زِدْنٖي عِلْماً

“Rabbim! İlmimi arttır” (Tâ-Hâ Sûresi, 114)

8- رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَاِسْرَافَنَا فٖٓي اَمْرِنَا وَثَبِّتْ اَقْدَامَنَا وَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرٖينَ

“Ya Rabbena! Hatalarımızı, kusurlarımızı ve yanlışlarımızı bağışla. Bize bu savaşta direnme gücü ver, kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et, zafer nasip eyle!” (Âl-i İmrân Sûresi, 147)

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Sayın yazar, Kadir gecesinde yapılan ibadetlerin sevabının bin ile çarpılması diye gercek bir şey var mı yoksa kadir gecesi bin aydan hayırlı ayeti nedeniyle birilerinin tahmin yürütmesi mi? Bununla ilgili bir yazınız var mı?

  2. 1277’de, Paris Piskoposu Tempier, XXI. Papa Johannes’in talimatları üzerine harekete geçerek 219 maddelik bir lanetlenecek günahlar veya sapkınlıklar listesi yayınladı. Sapkınlıklar arasında doğanın yasalarının bulunduğu düşüncesi de vardı, çünkü bu düşünce Tanrı’nın kadiri mutlak oluşuna aykırı kabul edilmiştir. Birkaç ay sonra sarayının tavanı üzerine çöktüğünde Papa Johannes yerçekimi yasası yüzünden ölmüştür. Allah gönderdiği Kuran-ı doğru anlayan kullarından eylesin.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin