‘Kadir bey’in eşine verilecek’

YORUM | Av. NURULLAH ALBAYRAK

‘Kadir beyin eşine verilecek’ diye bir not ile üç-beş bin lira yardımdan terörün finansmanı suçlaması nasıl çıkarılabilir? Gerçek nedir, kitleler nasıl dezenforme edilir… Geçen hafta yaşanan bir hadise bu durumu açık bir şekilde bir daha önümüze koydu.

Her gördüğümüz gerçek olmadığı gibi her duyduğumuz da gerçek değil maalesef. Örneğin polisi, halkın emniyetini sağlamak ve suç işlenmesini önlemek için gerektiğinde operasyon yapan kolluk görevlisi olarak biliriz. Ancak polis tarafından yapılan her operasyon suçla mücadele, adaletin temini veya tesisi anlamına gelmeyebilir. 

Özellikle de siyaset ya da siyasiler işin içinde ise bu durumda gerçek bambaşka olabilir. Siyasilere göre, özellikle günümüzde iktidarı elinde tutanlara göre, gerçeğin tanımı bambaşka.  Siyasette, ‘biz gerçek ne diyorsak gerçek olan odur’ anlayışı hakim maalesef. Aslında hepimiz siyasette yer alan bu gerçekliği biliyoruz ama yine de bilerek ya da bilmeyerek Bülent Arınç’ın ifadesiyle siyasiler tarafından ‘ütülüyoruz’  

Geçen hafta İçişleri Bakanı Soylu, yanına aldığı emniyet müdürleriyle birlikte ve büyük bir görsel şölen eşliğinde bir polis operasyonu yapıldığını duyurdu. Soylu’nun açıklamasına göre 8 aylık titiz bir çalışma sonucunda bu operasyon yapılmış ve toplamda 704 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş (sonradan 742 olduğu açıklandı). Kargo ya da bankamatikler aracılığıyla para transferi yapılıyormuş. MASAK’da operasyona katkı sunmuş. Sistematik ve düzenli para aktarılıyormuş ve tüm emniyet birimleri başarılı takip ve operasyonel anlayışla tespitler yapmış.

Soru şu; bu yapılan polis operasyonu suçla mücadele mi yoksa iktidarın toplumun düşüncesini şekillendirme kapsamında uyguladığı propaganda çalışması mı?

Sistemin işleyişini bilenler Soylu’nun bahsettiği titiz çalışmadan kastedilenin ‘adaletin tesisi’ değil de toplumun belirlenen amaç doğrultusunda inşası olduğunu anlayacaklardır. Çünkü biliyoruz ki, zorba yönetimler iktidarlarını devam ettirmek için her zaman kendilerine karşı olanları halkın gözünden düşürmek için propagandayı bir silah gibi kullanmışlardır. Propagandada esas olan, kişilere fark ettirmeden onların dikkatlerini istenilen konuya çekmektir. Bunu yaparken de genelde kitle iletişim araçları kullanılmaktadır. Propaganda ile manipüle edilen kişiler üzerinde bir baskı oluşturularak sistemin içinde kalmaları ve ona hizmet etmeleri sağlanır. 

Yapılan bu operasyonla da halk manipüle edilmeye çalışıldı. Yüzlerce polis, operasyona verilen isim, gözaltına alınan kişilerin ters kelepçe yapılarak ve başlarına bastırılarak gözaltına alınması, ele geçirilen paraların fotosu, yapılan açıklamalar ve iktidar medyasında çıkan haberler yapılmak istenilen propagandanın bir parçasıydı. 

Herhangi bir şeye müdahalede olduğu gibi, müdahale edilen nesne ne olursa olsun artık eskisinin aynısı olmadığı gibi bu tür haberlerde gerçeklik olarak sunulan da asıl gerçeklik değildir. Okuyucu, dinleyici veya izleyiciye haber olarak aktarılan gerçeklik, genel yayın yönetmeniyle başlayıp İçişleri Bakanına ve İletişim Başkanına dek uzanan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kadar devam eden müdahaleler silsilesi, sunulan bu tür haberlerin gerçekliğini belirlemektedir. Yani bize haber olarak sunulan şey her aşamada bir bölümü şekillendirilen propagandadan başkası değildir.

Gelelim bu haberlerdeki asıl gerçeğin ne olduğuna. 

Gizlenmeye çalışılan asıl gerçek, operasyon kapsamında sunulan bir fotoğrafta tüm açıklığıyla yer alıyor. Bir kitabın arasına konulmuş zarf üzerinde yazan ‘Kadir beyin eşine verilecek’ notu. Nottan anlaşıldığı üzere cezaevinde olan bir kişinin eşine iletilmeye çalışılan bir miktar para, kitabın içerisine konularak mağdura ulaştırılmaya çalışılmış. Soylu, zarfın içerisinde yer alan paranın 3 bin ila 6 bin lira arasında olduğunu söylemişti. Yani iktidarın mağdur ettiği insanlara yaşamlarını devam ettirebilmeleri için asgari düzeyde ulaştırılmaya çalışılan bir miktar para. Polis operasyonuyla gizlenmeye çalışılan, üzeri örtülmeye çalışılan gerçek bu. 

Bu kişiyi neden ziyaret ettin?
Bu kişiyi nereden tanıyorsun?
Hesabına parayı kim gönderdi?
Hesabına neden para gönderildi?
Neden kendi hesabına para yatırdın?
Bu kişinin hesabına neden para gönderdin?
Hesabına para gönderdiğin kişi kim?
Bankamatikten para çektiğinde yanında kim vardı?
Bankamatikten kime para yatırdın?
Bankamatikten neden para yatırdın?
Ne iş yapıyorsun?
Nerede çalışıyorsun?
Aylık kazancın nedir?
Eşin ne iş yapıyor?

Gözaltına alınan ve tutuklanan kişilere sorulan bu sorular da gerçeği gösteriyor.

İktidar, kısa süre öncesinde dezenformasyon yasası çıkartarak yeni bir süreç başlatmıştı. Ne demek dezenformasyon? Kasıtlı bir şekilde karşısındakine zarar vermek veya haberin yönünü saptırmak için üzerinde tahrifat yapılıp yanlış yazılmış yanıltıcı haberlere dezenformasyon deniliyor. Başka bir tanımda da “belirlenen bir hedefe ulaşmak için tepki ya da davranışlara yol açmak ya da onları değiştirmek amacıyla düzmece bir haberi gerçekmiş gibi yayma girişimi” olarak ifade ediliyor.

Unutulmasın ki iktidarın iletişim başkanlığı aracılığıyla yapmaya çalıştığı haberlerin kontrolü değil haberlerin manipülasyonudur. Gerçek olarak sunulan her zaman gerçek olmayabilir…  

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin