Kadına şiddet var, cezası yok

HABER | MEHMET DİNÇ – Strazburg, Tr724

Türkiye’de kadınların yüzde 27’si hayatlarında en az bir kere tacize maruz kalıyor. Fakat tacizin ceza kanununda suç olarak görülmemesi sebebiyle bu fiili işleyenler cezasız kalıyor.

Avrupa Konseyi’nin Kadına ve Aile İçi Şiddete Karşı Mücadele Uzmanları Grubu (GREVIO), Türkiye’de kadına yönelik şiddet, STK’lara uygulanan kısıtlamalar, zorla ve  küçük yaşta evlilik, mağdurun korunmaması ve ceza hukukundaki boşluklara dikkat çeken bir rapor hazırladı.

GREVIO’nun hazırladığı rapora göre, kadınların yüzde 25’inden fazlası 18 yaşından önce erken veya zorla evlendiriliyor. Bu oran kırsal alanlarda yüzde 32’lere kadar çıkıyor. GREVİO uzmanları, kadınları şiddetten korumak için alınan tedbirlerle ilgili ilerlemeyi olumlu görüyor. Ancak, şiddet eylemlerinin etkin bir şekilde soruşturulduğu, kovuşturulduğu ve cezalandırıldığına dair yeterli kanıt bulunmadığından, cezasızlığın bir endişe kaynağı olmaya devam ettiğini vurguluyor. Uzmanlar, Türkiye’nin önleme, koruma, kovuşturma ve bütünleşmiş politikaların kadına karşı şiddete tepki vermesini sağlamak için daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğine işaret ediyor.

Şikayet az, damgalanma korkusu kolluk kuvvetlerine güvensizlik çok

GREVIO, kadına yönelik şiddetin raporlama oranlarının düşük olmasından endişe duyduğunu rapora yansıttı. Mağdurların bu türden şiddet olaylarını bildirmesini engelleyen etmenler, “damgalanma, misilleme korkusu, faile ekonomik bağımlılık, hukukun bilinmemesi, dil engeli ve kolluk kuvvetlerine güvensizlik olarak sıralandı. Tecavüz ve diğer cinsel şiddet biçimlerini, kurbanlar tarafından neredeyse hiç rapor edilmediği vurgulandı.

Bildirilmeyen taciz ve tecavüz olayları tekrar riskini artırıyor

Tecavüz olayının, “mağdurun hatası” veya “aile için utanç”  olarak algılanmasının yanlış bir düşünce olduğunu ifade eden GREVIO uzmanları, bu “çarpık görüş” nedeniyle, tecavüz kurbanlarının daha fazla şiddete maruz kalma riskiyle karşı karşıya olduğunu ve cezalandırılma olasılığının düştüğünün altını çizdi.

Rapora göre, Türk toplumunda en üst düzey politika ve yönetimler dahil olmak üzere kadına yönelik şiddet, kadınların rolüne yönelik kısıtlayıcı ve kalıplaşmış görüşlerin  yaygınlığını koruyor ve bu durumun devam etmesi endişeleri artırıyor.

“Hafifletme ve cezai indirim” endişe verici boyutlarda

GREVIO, cinsel istismar davalarında mağduru suçlayacak şekilde  “hafifletici sebep veya cezai indirim” uygulamalarının mağduru korumadığı hatta suçluyu cesaretlendirip teşvik ettiğine dikkat çekti. Raporda “Kadına yönelik şiddet davalarında, cinsiyetçi önyargıyı ve mağdurun suçlanmasını yansıtacak şekilde, takdire bağlı hafifletme konusunda endişe duymaktadır.” ifadesi yer aldı.

Kadın örgütlerinin faaliyetleri kısıtlanıyor

Bağımsız kadın örgütlerine yönelik giderek artan kısıtlayıcı koşulların “alarm” verdiğine işaret eden GREVIO, Türk makamlarına bu kötüye gidişin düzeltilmesi için şunların yapılması çağrısında bulundu:

  • Kadınlara yönelik şiddete karşı, kurumsal alandaki boşlukları tespit etme ve tedbirlerini, uygun şekilde güçlendirmek;
  • Zorla evlendirme kendi başına bir suç olarak kabul edilmeli. Tecavüz veya taciz mağdurunun faille evlenmeye zorlanmasını sonlandırılmalı.
  • Dijital alanda olası tacizler de dahil “taciz” ayrı bir suçlama olarak görülmeli;
  • Mağdurları daha fazla şiddet ve zarara karşı korumak için etkili tedbirler uygulayarak sistematik olarak gözden geçirme ve risk azaltma hesaba katılmalı ve şiddet eylemleri araştırılmalı ve cezalandırılmalı;
  • Devlet görevlileri, görevlerini yerine getiremeyen, şiddet eylemleri gerçekleştiren, şiddete tolerans gösteren, basite alan veya mağdurları suçlu hissettiren görevlileri sorumlu tutulmalı;
  • Kolluk kuvvetleri ve yargı mensuplarının şiddet olgusuna karşı duyarlılık ve farkındalığını artırmak için,  eğitimler ve yönergeler geliştirilmeli.

GREVIO NEDİR?

11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılan, 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren İstanbul sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’dir. Kadına yönelik şiddet konusunda bağlayıcılığa sahip ilk uluslararası sözleşme özelliği taşıyan İstanbul Sözleşmesini Türkiye imzalamıştır.

GREVİO (Kadınlara Karşı Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Uzman Eylem Grubu) ise sözleşme maddelerinin gereklerinin yerine getirilip getirilmediğini denetlemek için kurulmuştur ve kadına yönelik şiddet alanında uzman üyelerden oluşmaktadır.  Türkiye’ye yönelik ilk değerlendirme sürecine ilişkin anket formunu Ocak 2017’de göndermiştir.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin