İzzet Özgenç’in dosyaya konamayan ‘İsias Otel’ mütalaası: “Belediye ve bakanlık da sorumludur”

Adıyaman'daki İsias Otel, 6 Şubat'taki depremlerde yerle bir olmuştu.

Ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç’in 6 Şubat depremlerinde 72 kişinin hayatını kaybettiği İsias Otel’de ‘hukuki sorumluluk’ alanlarıyla ilgili mütalaa hazırladığı ortaya çıktı. Ancak, mağdurlar adına KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu tarafından istenen mütalaa mahkemeye sunulmamış! Zira mütalaada, yaşanan ölümlerden sadece müteahhit ya da mülk sahibinin değil, sırasıyla belediye (Adıyaman) ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ın da sorumlu olduğu belirtiliyor.

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan Adıyaman’daki İsias Otel davasının dün görülen altıncı duruşmasının sonunda karar açıklandı. Karara göre, otel sahiplerine ‘bilinçli taksir’ suçundan hapis cezaları verdi. Otelin sahibi Ahmet Bozkurt 17 yıl 17 ay, oğlu Mehmet Fatih Bozkurt ise 15 yıl 28 ay hapis cezasına çarptırıldı. Otelin mimarı Erdem Yıldız 17 yıl 17 ay, inşaat mühendisi Halil Bağcı 7 yıl 16 ay hapse çarptırılırken, sanıklardan Hasan Aslan 15 yıl 16 ay ve Mehmet Göncüoğlu da 7 yıl 16 ay hapse mahkum edildi.

Kararın açıklanmasının ardından ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç, sosyal medya hesabından dikkat çekici bir paylaşım yaptı. Buna göre Özgenç, İsias Otel’deki ölümlerde hukuki sorumluluk konusunda bir mütalaa hazırlamış. Ancak söz konusu mütalaa mahkemeye sunulmamış!

İzzet Özgenç, hazırladığı mütalaayı, sosyal medya hesabından, “6 Şubat depreminde yıkılan bir otel binasının enkazı altında kalarak hayatlarını kaybeden 72 kişinin ölümünden dolayı sorumluluk ile ilgili olarak hazırladığım ve fakat, dava dosyasına konulamamış olan hukuki mütalaa” notuyla paylaştı.

Mütalaanın girişinde, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Sayın İsmet KORUKOĞLU, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2023/132 Esas sayı ile görülmekte olan dava dosyası içeriğini incelemem ve otel olarak kullanılan yapının 6.2.2023 tarihli depremde yıkılması sonucunda enkaz altında kalarak hayatını kaybeden kişilerin ölümünden
dolayı ilgili kişilerin olası kastla sorumluluğu yoluna gidilebilmesi bağlamında değerlendirmelerin yapıldığı bir hukuki mütalâa hazırlamam talebinde bulunmuştur.” deniliyor. Ardından da hukuki sorumluluğun kimlerde ve hangi kurumlarda olduğu belirtiliyor.

Profesör Özgenç, yıkılan binanın enkazı altında hayatını kaybeden 72 kişinin sorumluluğu sadece bina sahibi ve inşaatın yapımında görev alan kişilerle sınırlı olmaması gerektiğini aktarıyor. Aynı zamanda bu inşaata ruhsat veren belediye ile beraber Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın sorumlu olduğunu aktarıyor.

Mütalaadan ilgili bölümler şöyle:

  • IX. Yukarıdan beri yaptığımız açıklamalar, depremde tamamen yıkılan söz konusu yapının enkazı altında kalarak hayatlarını kaybeden 72 kişinin ölümünden dolayı sorumluluk, başta yapı sahibi olmak üzere, bu inşaat faaliyetinde fenni mesul, statik proje müellifi olarak görev yapmış kişilere inhisar ettirilemez. Bu sorumluluk, öncelikle ve özellikle söz konusu yapı ruhsatiyelerini tanzim eden ve inşaat faaliyetini denetlemekle görevli olan belediye yetkililerine terettüp etmektedir. Nitekim Adıyaman İl İdare Kurulu’nun 29.4.2024 tarihli ve 9 sayılı kararı ile Adıyaman Belediyesi’nde çalışan çeşitli kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmiştir.
  • Ancak, kamu görevlisi olarak sorumluluğun belediye yetkilileri ile sınırlı tutulmaması gerekir. Gerçekleşen ölümlerden dolayı ceza hukuku bağlamında asıl sorumluluk, söz konusu yapıya ilave edilen kaçak katla ilgili olarak “yapı kayıt belgesi” düzenleyerek “meşruiyet” kazandıran Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilerine aittir. Bu yetkililerin gerçekleşen ölümlerden dolayı sorumluluğunun olası kasta dayandırılması gerektiği tezekkür edilmelidir. Zira söz konusu yapının bulunduğu bölgenin deprem riski taşıyan bölge olduğunu bilmelerine rağmen, depreme dayanıklılık analizi yapmadan, yıkılma riski taşıyıp taşımadığı araştırılmadan, kaçak olarak yapılan katın otel hizmetlerinde kullanılmasına “meşruiyet” kazandırmışlardır. Sağlanan bu imkânın bir “seçim yatırımı” olduğu özellikle göz önünde bulundurulmalıdır. Başka bir ifadeyle, bu durumda bir kabullenmenin varlığı, tezekkür edilmelidir.
  • X. Adıyaman Belediyesi yetkilileri hakkında soruşturma izni verildiğine göre, bu kişiler hakkında açılan veya açılacak olan davanın, görülmekte olan bu dava ile birleştirilmesi, usul ekonomisi bakımından önem taşımaktadır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkileri hakkında suç duyurusunda bulunulması Mahkemenin takdirinde olan bir husustur. Önemle belirtmek gerekir ki, mevzuatımızda Mahkemenin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkileri hakkında suç duyurusunda bulunması halinde, soruşturma izninin verilmesini sağlamak amacıyla, görülmekte olan davanın belirli bir süre bekletilmesine karar vermesine bir engel bulunmamaktadır.  

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin