Tıp fakültelerindeki yetersiz eğitim, sağlıkta şiddet ve cerrahi branşların iş yükünün fazla olması sebebiyle ekim ayında yapılan TUS sınavında yüksek not alan öğrencilerin cerrahi branşlarını seçmediğine dikkat çeken İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, önümüzdeki 10 yılda Türkiye’de ameliyat yapacak cerrah bulunamayacağını söyledi.
Türkiye’deki tıp eğitimin yetersizliği, hekimlere yönelik şiddet ve maaşların yetersiz olması hekimlerin yurtdışına gidişini hızlandırıyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Giderlerse gitsinler” açıklamasının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM Bütçe Komisyonu’nda 2023 yılında, 401 doktorun yurt dışına çıktığını açıklamıştı.
Hekimlerin yurtdışına çıkmasının yanı sıra Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı’nda (TUS) cerrahi bölümlerini seçmemesi de Türkiye’deki sağlık sorunlarında yeni bir aşamaya geçti.
Gazete Pencere’den Özlem Kara’nın haberine göre, İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak, ekim ayında yapılan TUS sınavında, tıp öğrencilerinin cerrahi bölümlerini seçmediğini belirtti. Bu durumun da ilerleyen dönemlerde Türkiye’deki sağlık sisteminde önemli sıkıntılara yol açacağını dile getirdi.
Kaynak, çalışma şartları, iş yükü, hekimlere uygulanan şiddet, malpraktis (hekimin hatasından kaynaklı hastanın zarar görmesi) nedeniyle tıp fakültesi öğrencilerinin cerrahi branşlarını tercih etmediğini söyledi. Kaynak, “Durum bu şekilde devam ederse önümüzdeki 10 yıl sonra bizleri ameliyat edecek cerrah bulamayabiliriz” dedi.
“YETERİ KALİTEDE HEKİM BULAMAYACAĞIZ”
Tıp fakültelerinin eğitim kalitesinin düşmekte olduğunu belirten Kaynak, “Gerek tıp fakültesi mezunları gerekse ihtisas almış olan uzman hekimlerin kalitesinde düşme olduğu zaman sağlığı tehdit eden çok önemli bir sorun olarak zaman içerinde ortaya çıkar. Size bakan hekim iyi yetişmediyse, bu size hastalıklar nedeniyle veya tedavi nedeniyle hayatınızı kaybetmeye neden olabilir. Tıp fakültelerinde eğitim, önümüzdeki 10 yıllarda çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Bu ihtisas sırasında da böyledir. Çünkü birçok cerrahi branşta, insanlar ihtisas yapmak istemedikleri taktirde yarın bizi ameliyat edecek kalitede bir beyin cerrahi, kalp cerrahi gibi büyük cerrahi branşlarında yeteri kalitede hekim bulamayacağız, hayatımızı kaybedeceğiz” ifadelerini kullandı.
“CERRAHİ BRANŞLARININ PRESTİJİ KALMADI”
Kaynak, cerrahi branşlarının artık prestijinin kalmadığını dile getirerek “Artık insanların sağlık sisteminden beklentileri yükseldi. İnsanlar artık hastaneye, hastalarını götürdüğünde yüzde 100 iyileşmelerini bekliyorlar. Kalp, beyin göğüs cerrahilerinde bu branşlarda maalesef her şeyin tedavi edilebilirliği mümkün olmuyor. Cerrahlar artık hastaların beklentilerini karşılayamıyorlar ama bu cerrahların yetersizliğinden değil, insanların beklentilerinin yükselmesiyle ilgili. Hastalar maalesef beklentilerini karşılayamadıklarında hekimlere şiddet göstermeye başladılar” dedi.
Cerrahların çalışma yoğunluğunun da fazla olduğunu dile getiren Kaynak, “Herhangi bir mesaiden bağımsız olan bu meslekler 7/24 çalışabiliyor. Çalışma şartları çok ağır ve yoğundur” şeklinde konuştu.
Söylediklerinin bir kıymeti olması için öncelikle ismine yakışır şekilde davranmması gerekir. TTB, TMMO gibi meslek örgütleri, Pkk, Dhkpc terör örgütlerinin yan kuruluşu gibi hareket ediyor.
Yani, Ş.K.Fincancı ve ekibinin önce Pkk terör örgütüne kuyruk sallamayı bırakması, Türk gibi davranması gerekiyor. Yoksa canları cehenneme, giderlerse de cehenneme kadar gitsinler. Kendi ülkesini, kendi halkını sevmeyen doktordan ne hayır gelir ki.
Doktorunu sevmeyen halktan da bir hayır gelmez
Karşılıklı olarak birbirlerini hayırsızlıkla itham eden topluluklardan da bir birlerine bir hayır gelmeyeceğine göre doktorlar gider. su akar yolunu bulur demiş atalarımız.
Saygı ne kadar önemli bir şey değilmi.evladına karşı saygısızlıklık belli bir yere kadar tahemmül vardır. ve evlat terk eder, millet evlatsız kalır. sonra arkasından beddua eder. neyse kendi düşen ağlamaz.
Akıl sahipleri ile akılsızlar arasındanki durum ancak bukadar resm edilebilir
Bu görüşler, iyi niyetli olduğu halde sadece geçinemediği için yurt dışına gidenler için geçerlidir.
Sırf Pkk öyle açıklama yaptı diye, yüzlerce km. ötedeki olay yerini görmeden “Türk ordusu yasaklı kimyasal silah kullandı.” diyenh Ş.K.Fincancı ve avanesi kötü niyetlidir. TTB, TMMO gibi STK’lar ne yazık ki düşman eline geçmiştir. Açıklamayı yapanlar da bu Türk düşmanları. Anlamamak için aptal olmak gerekir.
Bu tür STK’lar Almanya’da, Alman devleti aleyhine faaliyet gösterebilir mi, Almanya buna izin verir mi. Demokrasi; batılı işgalcilerin, az gelişmiş ülkeleri sömürme aracı durumuna geldi.