İstifa yerine brifing istemek!

ADEM YAVUZ ARSLAN | YORUM

Bu köşenin takipçileri bilir; bir süredir CHP lideri Özgür Özel’in ‘koltuğu dolduramadığını’, temsil ettiği makam için ‘fazla hafif’ kaldığını savunuyordum. Bunu TR724 yayınlarında da bir kaç kez tekrar ettim.

Ancak CHP yönetiminin icraatları sonrası bu fikrimi revize ettim ve artık Özel’in Saray’ın muhalefeti olma misyonuyla, iradi olarak böyle davrandığına kanaat getirdim. Çünkü Özel’in sorunu koltuğu dolduramamak değil, kötü niyetli olmak, dahası cehaletini ideolojik körlükle kamufle etmekmiş. Anlatayım…

CHP’nin yaşadığı tarihi zaferi kendine mal eden, toplumda yükselen dalgayı doğru analiz edemeyen Özgür Özel, ne olduğunu kimsenin anlayamadığı ‘normalleşme’ söylemiyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a futbol tabiriyle muz orta yaptı. Tıpkı bir önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz kumpası sonrası koşa koşa Yenikapı’ya gitmesi, KHK’larla ülkenin mahvedilmesine zemin hazırlaması gibi.

Oysa ki tecrübesiz bir siyasetçi bile seçmenden yediği tokatla sersemlemiş, yolsuzlukla yıpranmış, ekonomik krizle güç kaybetmiş bir iktidara karşı vites yükseltilmesi gerektiğini bilir.

Peki Özgür Özel ne yaptı?

Yazıyı uzatmama adına tek tek hatırlatmayacağım. Ancak herkes her şeyi zaten yaşayarak görüyor. Yolsuzluğu meşrulaştıran, hukuksuzluğu normalleştiren Özel, Saray’ın kırmızı çizgileri içinde oyalanıyor.  Açıkçası Erdoğan ve Bahçeli için ‘bundan iyisi Şam’da kayısı’ hali.

ANLAMAMAKTA ISRAR EDİYOR

Mesela TBMM Grup konuşmasına bakalım. Amatör küme tirübin amigoları gibi TBMM kürsüsünde pankart açan Özgür Özel, soruşturma geçiren teğmenlere sahip çıkıyor gibi yaparken bile Erdoğan’a gollük paslar attı. Hatta hızını alamayıp, “Mustafa Kemal’in askerlerinden zarar gelmez ama 15 Temmuz’da gördük Fetullah Gülen’in askerileri ne yaptı gördük.” dedi.

Türkiye’de medya, CHP içinde de parti içi muhalefet kalmadığından dolayı, kimse, “Özgür bey, 15 Temmuz’un Saray tarafından kurgulandığına dair çok büyük soru işaretleri var. TBMM raporunu bile yayınlatmamış bir rejim var, ‘Allah’ın lütfu’ deyip tek adam rejimi kuran, kendi darbesini yapan bir Erdoğan var. Rejimin söylemini peşinen kabul etmek yerine Erdoğan’ın, Fidan’ın, Hulusi Akar’ın neden mahkemelerden kaçırıldığını sorgulasanız!” demiyor.

Çömez bir politikacı bile, “15 Temmuz’a dair şüpheleri dile getiren tüm gazeteciler, siyasiler tutuklandı. Bu ne iş?” diye sorardı ama Özgür Özel sor(a)madı. Dahası Erdoğan’ın çiğneyip tükürdüğü ‘fetö sakızı’nı ağzından düşürmüyor. 

Bir tane bile CHP’li “Yahu artık AKPliler bile fetö demezken biz besmele çeker gibi niye sürekli rejim söylemleriyle konuşuyoruz!” diye sormayı akıl edemiyor.

Özgür Özel Harbiyelilerin yemin töreni üzerinden oynanan oyunu görmekten-algılamaktan aciz. Parti yönetimine aldığı Yankı Bağcıoğlu gibi eski askerlerde ideolojik bağnazlıkları nedeniyle Saray’a yandaşlık yapmaktan geri durmuyor.

O zaman gelin Erdoğan’ın oğluna anlatır gibi anlatayım.

Asgari zekaya, muhakemeye sahip birisi 15 Temmuz’da Harbiyelilerin makro bir plan için otobüslere doldurulup sahaya sürüldüğünü anlayabilir. Bunun için istihbaratçı yada askeri analist olmaya gerek yok. Kaldı ki 15 Temmuz sonrası TSK’daki 354 generalden 256’sı açığa alındı, ihraç edildi, çoğunluğu tutuklandı. 

Dediğim gibi; asgari zeka ve muhakemeye sahip birisi, “Bu kadar ‘Cemaatçi’ general varsa darbe gibi bir olayda neden askeri okul öğrencilerini ve üç günlük erleri kullandılar?” diye sorardı.  Ama Özgür Özel ve CHP’liler sormadı.

O akşam Harbiyelileri sahaya sürdüler çünkü tüm askeri okulları kapatıp Saray’a bağlı bir ordu kurma planları vardı.

Nitekim yaptılar da.

SADATIN ORDUSUNU KAMUFLE ETTİLER 

Milli Savunma Üniversitesi kurup başına da Erhan Afyoncu’yu getirdiler. Bu arada Afyoncu’nun mesai arkadaşları tutuklanırken ona TSK’nın geleceğini teslim etmeleri de ayrı bir çelişki ama CHP bunu bile sorgulamaktan aciz kaldı.

SADAT ve Saray ekibinden oluşan yeni heyetler askeri okullara AKP ve MHP teşkilatlarından adaylar seçti. Tabi 17 Aralık 2013 sonrası anlaştıkları Ulusalcı-Ergenekoncu kadrolara ‚ayıp olmasın‘ diye onlara da bir miktar kontenjan verdiler.

Erdoğan-Ergenekon ittifakı bir çıkar birlikteliğiydi ve  taraflar bir yerde rest çekecekti. Nitekim o rest bu yılki yemin töreninde çekildi.

Erdoğan yemini bahane edip Saray kontenjanından gelmeyen herkesi ya ihraç ya da biat ettirecek. Yemin tartışmasıyla SADAT eliyle kurulan ‚yeni TSK’yı gözden kaçırdılar.

Herşey bu kadar basitken CHP yönetimi hala olayı anlayabilmiş değil.

Gerek Özgür Özel gerekse de parti sözcüleri Erdoğan’ı eleştirirken bile rejimin söylemleriyle konuşuyorlar. Görmek istemeyene, iradi olarak gözlerini kapatanlara göstermek mümkün değil ama biz hakkın hakikatin hatırı için 15 Temmuz ve generaller meselesini en yalın haliyle anlatalım.

Mesela Mustafa Varank diyor ki “Darbeye kalkışan 150 general de harbiyeliydi.”

Peki bu tez doğru mu ? Tabiki değil.

Eğer CHP ve Özgür Özel gerçek bir muhalefet olsaydı 15 Temmuz’u sorgulardı. Çünkü bu rejim 15 Temmuz üzerine kuruldu. 15 Temmuz sonrası ihraç edilen 150 general o akşam yaptıkları ile değil fişlemelere göre ihraç edilip tutuklandı.

Dahası bu kadar generalin Cemaatçi diye fişlenip, ihraç edilme süreçlerininde yer alan gizli tanık ‘Abdullah’ ifadesinde 11 Haziran 2016’da darbeye dair bilgileri bizzat verdiğini anlattı. Yani Erdoğan olayı eniştesinden duymadı. Sahi, aklı başında bir muhalefet olsa, “Erdoğan darbeyi eniştemden duydum” deyip çıkamazdı.

Şimdi oturup 15 Temmuz’un neden bir darbe olmadığını uzun uzun anlatacak değilim. Zira herkes neyin ne olduğunu görebiliyor. Fakat Saray adına muhalefeti bitirme, muhalif dalgayı eritme misyonunuz varsa Özgür Özel gibi yaparsınız.

İSTİFA YERİNE BRİFİNG İSTEMEK !

Bir  diğer nokta; CHP lideri Özgür Özel, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın AKP yönetim toplantısına katıldığının ortaya çıkmasından sonra madem öyle bize de gelip brifing versin‘ dedi. İşte o brifing dün verilmiş. İktidar medyasının haberlerine göre Kalın ve ekibi Özgür Özel ve parti yöneticilerine üç saattlik bir sunum yapmış.

Toplantının içeriğinin ne olduğunu tahmin etmeniz zor değil. Saray’ın en büyük meselesi Gülen Hareketi’ne yönelik soykırım. MİT Başkanı Kalın da ‘vatan millet Sakarya’ söylemiyle CHP’lileri ikna etmiş! TV100’de Kübra Par’a konuşan Özgür Özel, MİT’le çalışmaya başladıklarını açıkladı.

Peki Özgür Özel, MİT Başkanı İbrahim Kalın’dan ne istemiş? Partilerine üyelik başvurusunda bulunanların ‘fişlenmesini’ talep etmiş!

Hayır, yanlış okumadınız; ülkenin anamuhalefet partisi lideri, MİT’ten, partilerine üyelik başvurusu yapanların fişlenmesini istemiş! Şöyle diyor: “Görüşme sırasında üç temel konuda sunum yapıldı, PKK, F.TÖ ve DEAŞ. Bu sunumların ardından hazırladığımız 15 soruyu yönelttik. CHP’nin yurt dışındaki ofislerine çok sayıda başvuru alıyoruz. Üye alımları sırasında CHP’ye FETÖ veya diğer terör örgütleri sızmasın diye MİT’ten istihbarat desteği istedik. Onlar da büyük bir memnuniyetle buna yardımcı olabileceklerini söylediler.”

Oysa ki CHP liderinin “MİT müsteşarı bir parti toplantısında nasıl sunum yapar?” diye ortalığı ayağa kaldırması beklenirdi. Fakat Özel’in varlık misyonu Erdoğan rejimini meşrulaştırmak olduğu için öyle yapmadı.

Kısacası; Özgür Özel’e muhalefet lideri değil de Saray’ın aparatı olarak bakarsanız Türkiye siyasetini daha doğru okuyabilirsiniz. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Ozgür Ozel alenen Uluslararası fişleme suçu işliyor. Yabanci ülkelerde ajanlık faaliyeti yaptırtiyor. Acilen uluslararası kurumlar harekete gecirilerek Özgür Özel’in Avrupa Ulkelerine girisi halinde oralarda derhal tutuklattirilması saglanmalidir.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin