İstatistik ‘yok’ deyince yok olmuyor

HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK

Spor medyasının en sevdiği şeylerden biri istatistiklerdir. Her maç öncesi geçmişte iki takım arasında oynanan karşılaşmalardan derlenen bilgiler spor sayfalarını süsler. Milli veya derbi maçlarda istatistikler biraz daha detaylıdır. Okuyucunun ilgisini çekeceği düşünülen her bilgi haberleştirilir. Tıpkı bu akşam oynanacak Macaristan-Türkiye maçı öncesinde olduğu gibi. Ancak Erdoğan Türkiye’sinde spor basınının en çok zorlandığı alan milli formayla ilgili istatistikleri paylaşmak… Neden mi?

EN ÇOK GOL ATAN MİLLİ FUTBOLCU

UEFA Uluslar B Ligi 3. Grup’ta son maçımızı Macaristan’la oynayacağız. Performansımız iç açıcı değil. Rusya’yı 3-2 yenerek, gruptaki ilk galibiyetimizi ancak 5. maçımızda aldık. Grupta 3. sırada bulunuyoruz. Liderlik şansımız bulunmuyor. Dahası bu akşam evinde misafir olacağımız Macaristan’a sahamızda yenildik. Playoff maçlarında İzlanda’yı geçip Euro 2020’ye katılma hakkı kazanan Macaristan hem moral hem de performans üstünlüğüne sahip. Rusya ile aynı puana sahip Macarlar, Türkiye’yi yenip Rusların Sırbistan deplasmanında puan kaybı yaşamasıyla gruptan lider çıkmayı hedefliyor.

Gelelim Erdoğan medyasının yazmamak için kırk takla attığı istatistiklere… Rusya’yı 1994’den sonra ilk kez yendiğimiz maçın 3. golünün altında Cenk Tosun imzası var. 52. dakikada kazanılan penaltıyı gole çeviren Cenk Tosun, milli forma altında 18. golünü attı. Bu golle Cenk, 17 golü bulunan Arda Turan’ı geride bırakıp, sıralamada 6. basamağa yükseldi. Sadece bir gol daha attığında adını Türk futbolunun efsaneleri Metin Oktay, Cemil Turan ve Nihat Kahveci’nin yanına yazdıracak.

Bu üç futbolcunun da milli formayla 19’ar golü var. Metin Oktay 36, Cemil Turan 44, Nihat Kahveci ise 68 maçta 19 gole ulaşmıştı. Milli forma altında son iki maçında iki gol kaydeden Cenk Tosun, 18 gol sevincini 44 maçta yaşamış oldu. Cenk, 29 yaşında. Önünde daha uzun yıllar var. 19 golü bulunan üç ismi geçmesi ve listede yukarılara tırmanması da fazla uzun sürmeyecektir.

CENK TOSUN GOL ATTIKÇA…

Ancak milli golcü yukarı çıktıkça Türk basını için sorunlar da başlıyor. Milli formayla en çok gol atan 4. isim mesela Lefter Küçükandonyadis. ‘Ordinasyüs’ lakaplı Lefter, milli takımda 21 gole imza attı. Onun bir adım önünde, bir başka Fenerbahçeli Tuncay Şanlı var. 22 golle, üçüncü basamakta. Cenk, kısa süre sonra muhtemelen bu isimleri de sollayacak. Yaşı da, formu da müsait.

İkinci sırada, Burak Yılmaz bulunuyor. 35 yaşındaki Burak’ın, 63 maçta 24 golü var. Nisan 2006’dan bu yana milli takımda yer bulan Burak, kariyerinin son demlerinde. Önünde maksimum 2-3 yıl var. Burak ve Cenk, Macaristan maçının aday kadrosunda ve gol ya da goller atarak listede tırmanmayı sürdürebilir.

Böyle olursa, Cenk Tosun adını milli takım tarihinin en skorer ikinci ismi olarak yazdırabilir. Buraya kadarki istatistiklerde Erdoğan medyası pek sorun yaşamıyor. Evet, listenin ikinci ve üçüncü sırasında kimler var biliyoruz. Peki, bu listenin zirvesinde kim var? Macaristan maçı öncesi Erdoğan kontrolündeki Türk basınını okursanız, bunu öğrenmeniz mümkün değil.

SAKINCALI REKORTMEN

Çünkü listenin tepesindeki isim sakıncalı biri. Yok sayılması gerekiyor. Mümkün olsa “delete” tuşuna basılıp bütün istatistiklerden silinecek ama lanet olsun (!) günümüz dünyasında bu mümkün değil. Geriye yok saymak ya da klişe ifadeyle üç maymunu oynamak gerekiyor. Sadece milli takım istatistiklerinde değil kulüp bazında da bu isim yok farz ediliyor. Hazırlanan özel kliplerde görüntülerine yer verilmiyor.

Evet, şimdiye kadar çoktan anladınız. Hakan Şükür’den bahsediyoruz. Milli forma ile açık ara en fazla gol atan isim olarak listenin en tepesinde. Ne Cenk’in ne de Burak’ın geçebilmesi mümkün değil. Kral Hakan Şükür’ün 112 maçta 51 golü bulunuyor ve onu tahtından edecek bir oyuncu henüz ufukta yok.

İnsan gerçekten hayret ediyor. Tarih her şeyi kaydediyor. Bugün gerçekleri görmezden gelenler, yarın utanacak. Elbette bazıları sanki utanca imza atmamış gibi davranacak, pişkinliğe vuracak. Bizim de vazifemiz bugünden yarının notunu düşmek. Yanlışları pat diye yüzüne vuracağımız isimler elbet olacak. Utanma duygusunu taşımayacaklara da bugün yazdıklarını hatırlatacağız. Üç günlük dünya için eğilmeye hakikaten değmez. Hele gerçeklerin güneş gibi parladığı durumlarda…