İsrail’in 11 Eylül’ü

YORUM | YÜKSEL DURGUT

Hamas, cumartesi günü İsrail’in tarihinde görülmemiş bir saldırı gerçekleştirerek çoğu sivil yüzlerce insanı öldürdü ve çok sayıda kişiyi de esir aldı. Bu saldırıya karşılık savaş ilan eden İsrail de karşı saldırıya geçti. Sadece 4 günde her iki taraftan da binlerce insan hayatını kaybetti. 

Yahudilerin kutsal günü şabata denk getirilen bu saldırıyla, 1973 yılındaki Yom Kippur Savaşıyla aynı zamanda olmasının tesadüf olmadığı düşünülüyor. Yom Kippur Savaşı, 6- 25 Ekim 1973 tarihleri arasında Mısır ve Suriye’nin öncülüğündeki Arap devletlerinin İsrail’e karşı başlattığı bir savaştı. Bu savaş, Yahudi dini bayramı Yom Kippur’un kutlandığı günde Mısır’ın saldırısıyla başlamıştı. Savaşın büyük bir bölümü, 1967’de İsrail tarafından işgal edilen Sina Yarımadası ve Golan Tepeleri’nde gerçekleşmişti. 

“Tövbe-Kefaret Günü” olarak adlandırılan Yom Kippur, Yahudilerin en kutsal bayramı. Bu bayramın sabahında, yüzlerce terörist İsrail ve Gazze arasındaki bariyerleri aşarak, 20’den fazla bölgeye yayıldı. Sokaklarda gördükleri İsrailleri, açık hava festivalindeki yüzlerce kişiyi gözleri kapalı kurşun yağmuruna tuttular. Kamyonlara doldurdukları yüzlerce kişiyi de rehin aldı. 

İsrail’in tarihi, savaşlar, terör ve askeri saldırılarla dolu. Bölgenin tarihinde bu saldırıya benzeyen başka bir olay daha önce yaşanmadığı için de ABD’nin 11 Eylül’üne benzetiliyor. Ancak yaşanan dehşet bölgenin bundan böyle eskisi gibi olamayacağını da ortaya koyuyor. Ordusu ile övünen İsrail halkı, saldırıya nasıl bu kadar hazırlıksız yakalandıklarını sorguluyor. Havadan, karadan ve denizden saldıran Hamas, İsrail’i yok etmek istediğini her zaman açıkça ifade eden bir grup. Ancak ilk defa tarihinde kendisine ait olmayan bir taktikle düşmanlarının savunmasını nasıl bu şekilde delmeyi başardığı sorgulanıyor. 

Hamas karadan, denizden ve havadan gerçekleştirdiği sürpriz saldırıyla Filistinlilerin İsrail’e karşı silahlı mücadelesinde yeni ve kanlı bir sayfa açtı. İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu, İsrail’in Hamas’a karşı tam anlamıyla bir savaşa girdiğini söylerken abartmadığı da birkaç gün içinde kendisini gösterdi. “Savaştayız” açıklamalarıyla birlikte 500 bin yedek asker silah başına çağrılarak kare hareketinin düğmesine basıldı. 

Bugüne kadar El Aksa’da yaşanan olaylar her zaman Filistin ve İsrail arasında yaşanan çatışmaların parlama noktası oldu. Hamas, Kudüs’e yapılan saldırılara atıfta bulunarak, “El Aksa Tufanı Operasyonu”nun başladığını ilan ederek, İsrail’in tamamen ortadan kaldırılmasını ve yok edilmesini istiyor.  Hamas’ın askeri lideri Muhammed Deif, cumartesi günü yayınladığı bildiriyle bu saldırının, İsrail’in “Aksa’ya saygısızlığına” misilleme olduğunu dile getirdi. Hamas’ın sözcüsü Gazi Hamad, saldırıların başladığı günden itibaren televizyonlardan, saldırının haklılığını anlatmaya çalışıyor. Hamad, özellikle İsrailli sivillerin hedef alınmadığının ve yıl başından beri yüzlerce Filistinli sivilin öldürülmesine rağmen dünyanın yaşananlara sesinin çıkarmadığının altını çiziyor. 

Resmi adı İslami Direniş Hareketi olan Hamas, Filistin topraklarındaki iki büyük siyasi partiden birisi. 1987 yılında İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’yı işgaline karşı bir ayaklanma sırasında kurulan grup, başlangıçta Müslüman Kardeşlerin bir koluydu. Müslüman Kardeşler, İslam’ın siyasi hayatta önemli bir rol oynaması gerektiğine inanan siyasi bir hareket olarak biliniyor. 

Pek çok ülke, İsrail’e yönelik saldırıları ve intihar eylemleri nedeniyle Hamas’ı terör örgütü listesine aldı. Aralarında Yeni Zelanda’nın da bulunduğu bazı ülkeler ise Hamas’ın sadece askeri kanadını terörist grup olarak kabul ediyor. Hamas ayrıca Gazze’deki insanlara eğitim ve hastanelerde tıbbi bakım sağlayarak verdikleri sosyal hizmetlerle de biliniyor.

Hamas, Filistinlileri işgalden kurtarmak ve İsrail’in büyük bölümünü geri almak için özgürlük mücadelesi veren bir hareket olduğunu söylüyor. Hamas’ın eylemleri, kullandığı şiddet nedeniyle Filistinliler ve bir Filistin devleti kurulmasını destekleyenler arasında bölünmeye yol açıyor.

Filistin’in iki ayrı bölgesi

Gazze Şeridi, Akdeniz’de İsrail ve Mısır arasında sıkışmış dar bir toprak şeridi. İlk zamanlarda Osmanlı İmparatorluğu ve ardından İngiltere’nin kontrolünde olan bir bölge. İsrail’in 1948’de kurulmasının ardından Mısır yaklaşık 20 yıl boyunca Gazze’yi kontrol etti. Filistin’in iki ayrı bölgesi var. Bu iki bölgeden küçük olanını Gazze, diğerini ise Batı Şeria oluşturuyor. 

İsrail, 1967 yılındaki ‘Altı Gün Savaşı’nda Arap komşularına karşı kazandığı zaferin ardından Gazze Şeridi ve Batı Şeria’nın kontrolünü ele geçirdi. Bu şeridi 38 yıl boyunca kontrol etti ve 21 Yahudi yerleşimini inşa etti. İsrail, 2005 yılında uluslararası baskılar sonucunda Gazze’den yerleşimcilerini ve askeri güçlerini geri çekerek bölgeyi, işgal altındaki Batı Şeria’nın bazı kısımlarını da yeniden Filistin Yönetimi’ne bıraktı. Gazze, 2 milyondan fazla insanın yaşadığı dünyanın en yoğun nüfuslu bölgesi olarak adlandırılıyor. 

Batı Şeria’daki Filistinli gruplarla da defalarca çatışma içerisinde olan Hamas, Gazze’de 2006 yılında yapılan seçimleri kazanmasının ardından bölgenin kontrolünü ele geçirdi ve o yılın ardından da bölgede yeniden bir seçim yapılmadı. İsrail ise 2007 yılından bu yana Gazze’ye kara, hava ve deniz ablukası uyguluyor. Gazze’nin sınırlarını kontrol etmesini sağlayan ve Mısır tarafından da uygulanan ablukanın İsrail vatandaşlarını Hamas’tan korumak için gerekli olduğunu savunuyor.

Gazze’nin ablukası birçok uluslararası örgüt tarafından yasadışı olarak değerlendiriyor. Cenevre insan hakları sözleşmesinin ihlal edildiği biliniyor ama İsrail bu suçlamayı reddediyor. BM’e göre ise Gazze hala İsrail’in askeri işgali altında. Bölgede barışın kolay bir çözümü maalesef yok. Gazze’nin silahsızlandırması için bölgenin tamamen işgal edilmesi gerekecektir ki bu da büyük riskleri beraberinde getirecektir. 

Cumartesi günü başlayan saldırıyı diğerlerinden ayıran konu, Hamas’ın beklenmedik bir askeri operasyon başlatması. Korunmuş olduğu düşünülen tüm sınır boyunca yedi noktaya sızarak 2000’den fazla roket fırlatan Hamas’ın bunu yalnız başına gerçekleştirmesinin imkânsız olduğu istihbarat raporlarına yansıyor. 

İran, Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarına doğrudan müdahil olduğunu reddetse de Hamas’a bugüne kadar hep destek verdi. İsrail’in misilleme yaparak İran’a da saldırması ve savaşın tüm bölgeye yayılma korkusu var. Hamas’a desteğini gecikmeden açıklayan İran’ın savaşa müdahil olması bölgedeki dengeleri değiştirecektir. İranlı birçok üst düzey yetkili yaptıkları açıklamalarla bu desteğin süreceği sinyallerini veriyor. İran’ın BM elçisi Tahran’ın saldırıya müdahil olduğunu açıkça reddediyor. Ancak Hamas’ın böyle bir operasyonu tek başına yapamayacağı, kullandığı bazı şehir savaşı taktiklerini Devrim Muhafızları’ndan öğrenmiş olabileceği öne sürülüyor. 

Hamas, çuvaldızı kendisine sapladı. İsrail’in vereceği karşılık çok yıkıcı olacak ve her iki taraftan da maalesef binlerce kişi acı çekecek. Bu savaşın kazananı ne İsrail ne de Hamas olacaktır. Katar’ın arabuluculuk yaparak, binlerce Filistinlinin İsrail topraklarında çalışmaya başlamasından bir hafta sonra gerçekleşen saldırının, “Neden şimdi?” sorusunun cevabı Orta Doğu’nun geniş siyasi çerçevesinde aranmalıdır. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

15 YORUMLAR

  1. Bazi seyleri yanlis aktaraiyorsunuz. Filistin diye bir ülke varmi var, ordusu varmi yok. Niye yok sizce?Simdi Örnegin Türkiye, Misir, Rusya, Cin ….destekli Filistinin düzenli ordusu un kurulmasina yardimci olacagiz dese, izin verilir mi buna? Bu yapilan eylem türlerini, sivillerin öldürülmesini bende elestirirken yapilanlarin terörist vari oldugu tartisma götürmez. Ama Israilin yaptiginin farki ne, onyillarca. Israil terörist devlet dedinizmi birkere? Kuvvetten mi korkuyorsunuz? Haktan yana degilmisiniz?
    Yillar boyunca yapilanlara Islamdan bagimsiz %10 Radikallesme olacagi kesin. Insanligi kendilerinden ibaret sanan sahtekar Bati hümanizminin dilini kullanmayin.
    %90 topraklari ellerinden alinmis, hürriyetleri kisitlanmis, Kadin cocuk yasli demeden Hamasla ilgisi olmayan bu insanlarin katliami, tecavüzü, kutsallarin cignenmesi ….

  2. Biraz seceat yahu. Üstad esirken bile Rus komutana gerekeni söylüyor. Mahkemelerde disarda Daragiclarinda asilmislar dururken haykiriyor.
    Hicbir Milleti disla diyen yok ama Hakikatide haykir zulüm karsisinda. Hizmet ayri bu isler ayri!

  3. Ekonomi nin kesinlikle sömürgecilerin elinden kurtululmasi lazim. Teknoljide onlari gecik, zülüm yapmadan hakiki Adalet lazim bu dünyaya.

  4. Eee beklesin teker teker mi bitirsinler filistinlileri. Sana yapilanlar gibi teker teker iceri alirlar. %90 topragini almis %10 i alana kadardami beklesin.

    • Haklılığını haykıracak medyası mı var filistinlilerin? Hamas’ın yaptığı her sivil katliamı dünya medyasında. İsrail’in yaptıkları ise duyurulmuyor. Arada bir güç dengesi de yok. Hamas birer ikişer öldürse İsrail onar yirmişer öldürüyor. Arada böyle bi dengesizlik varken savaşmaya kalkmaları akılsızlık.

      İkincisi İsrail nasıl bir katliam yaparsa yapsın müslümanın sivilleri öldürmesi kabul edilemez. İsrail yaptığı katkılar yahudiliğe uygun görüyor olabilir ama Hamas’ın yaptığını biz İslam’a uygun göremeyiz.

      Hamas İsrail’in eline malzeme verecek faydasız sivil katliamları yapacağına silaha hiç bulaşmayıp bütün gücünü dünyaya yaşadığı zulmü anlatmaya çalışsa dünyadan çok daha fazla destek görür, İsrail bu kadar pervasız olamazdı.

      Son olarak İsrail devletinin terör devleti olması Hamas’ın terör örgütü olmadığını göstermez. İkisi de terörist.

      • Hamasin sivilleri katletmesini öven oldumu. Senide görürüz Anani Babani katledip, Bacinin Karinin irzina gecerlerse senin ne yapacagini o Ruh haliyle merak ediyorum. Herkeste Sahabe imanimi var. %10 Radikallesiyor ve eyleme geliyor diyoruz.

      • Israil yilbasindan bu yana yuzlerce Filistinli sivili öldürdüğü yukarıdaki yazıda yazılmış. 2 yıldan beri Hamas tan hiç bir saldırı olmadıgına göre dünyada kim İsraile dur demiş??? kim kınamış??
        Israil öyle şımarık bir devlet ki Amerikanın bile gemisini batırmış, açıp google dan okuyun.. peki ne olmuş, Amerika bile olayı örtbas etmiş
        bu derece şımarık zalim ve pervasız bir İSrail e karşı o naif tavırlar anlamsız, o zalımler ancak güçten anlıyor
        Evet Filistinlerin can kaybı çok daha fazla oluyor ama zaten onların yaşadığı hayata hayat denmez ki?!
        Zaten ölümden beter bir hayatın içindeler, öldürülseler de zafer kazanmış oluyorlar, Mossad ın itibarı iki paralık oldu mu? oldu,
        demek başardı Filisitinliler

  5. İranın yaptığı çok yanlış. Kontrolündeki gruba saldırı düzenletiyor, reklamını yapıyor sonra bunu bütün Filistinlilere mal ediyor. Sonra ben yokum diyerek çekiliyor.

  6. Israil bitecek, suni kurulmus toplama bir devlet. ABD ve Batinin gücü bitince bitecek veya Müslümanlar güclenince. Almanyada niye kurmamislar Israili. Nazilerin sucunu niye masum halklar cekiyor. Dobra dobra söyle bunu Kimden neyden korkuyorsun. Kuvvete (ABD) ye Batiya mi tapiyorsun. Yahudiler yine yasiyorsa yasasin Filistinded

  7. NYT de sizin gibi “terorist” lafini kullaninca oraya yazmistim. nasip burayaymis.

    It’s a massacre. There is not doubt about that. But consider this: you systematically raid, kill, capture, torture civilians from a group for people for decades. You sow constant hatred towards your self. You prepare a group of people with damaged pycologies. So you prepared this day by yourself. I don’t think you can call it a terrorist attack anymore.
    Just like you won’t judge a mentally sick person as a normal person, no one bears the right to judge Palestinians as normal nation.

    Plus they have God- damn Hamas, who is the lifeblood of people like Netanyahu. If you have consciousness left, you will know what direction is right to go.

  8. Son kismina iyi dikkat edin!
    Hz. Ebu Bekir (r.a) anlatiyor:
    Ümmetimden bir kısım insanlar Dicle denen bir nehir yanında, Basra denen geniş bir düzlüğe inerler. Nehrin üzerinde bir köprü vardır. Oranın halkı kısa zamanda çoğalır ve Müslümanların beldelerinden biri olur. Ahir zamanda geniş yüzlü, küçük gözlü olan Benî Kantûra gelip nehir kenarına inerler. Bura halkı üç fırkaya ayrılır:

    – Bir fırka sığır ve kır develerinin peşlerine takılırlar (dünya işlerine çok dalarlar, bunlar) helâk olurlar.
    – Bir fırka nefislerini(n kurtuluşunu esas) alırlar (ve Benî Kantûra ile sulh yolunu) tutarlar. Böylece bunlar küfre düşerler.
    – Bir fırka da çocuklarını geride bırakıp onlarla savaşırlar. İşte bunlar şehit olurlar.”8

  9. Evet sizce çoğunluğu “sivil”. bence değil.(çocuklar hariç)Allah aşkına hangi sivillerden bahsediyoruz? istisnasız tamamı askeri eğitim almış en az iki yıl askerlik Filistinlilere zulmetmiş, büyük kısmı faal.. bilmem dünyanın neresinden gelmiş milletin vatanına çökmüş, evlerini arsasını gasp etmiş ve “sivil”. kime göre? hiçbir adaleti vicdanı olmayan uluslararası hukuka göre.bu kadar ahlaksız 60 yıldır zulmeden topluluğa ne yapacaksın? “Diyalog” mu? gözünü açın bu İsrail için sonun başlangıcı.

    • Eğer dediğiniz gibi olursa yani İsrail’in ‘bitişi’ Hamas’ın elinden olursa siz asıl o günün dehşetini düşünün ve endişe edin bence. O gün İslam adına yaşanabilecek en kötü hal olur.
      ‘Vatanını savunuyor’ olmak için -ki onun da ne kadar gerçekçi ne kadar kontrollü, zaman ayarlı olduğu üzerinde düşünmek zorunlu- İslam’ı kendilerine paravan yapan bu karanlık temsilcilerinin, kendilerini haklıyken haksız duruma düşüren bu yöntemi kullanırken de İslam’ı bahane eden bu güruhun, ‘muzaffer’ sıfatıyla dünya sahnesinde boy göstereceği o günün dehşetinden Allah’a sığınmak gerekir…

      Keşke mesele sadece ‘Filistin’in varoluş mücadelesi’ olsaydı, ama öyle değil.

    • Allah razı olsun , kesinlikle cemaatin artık bakışını değiştirmesi gerekiyor… Eger Turkıyedekı zulum 80 sene hıc azalmadan devam etse, bu mazlumların neslinden Hamas vari örgütler çıkmaz mı zannediyorsunuz?
      Korkarım kı , değişik cografyalardaki mazlum müslümanla hakkında böyle tepeden konuşa konuşa ımtıhanlarımız iyice zorlaşabilir

  10. sabah buraya yazdıgım yorumlar vardı
    neden acaba hala cıkmadı?
    halbukı hiç bir hakaret yada kaba ifade vs yoktu
    acaba cemaatın yada bu yayının genel kanaatine aykırı dıye mı yayınlanmadı?
    Gercekten çok acı… hedefim olan sayıda Zaman abonesi bulmadan bu akşam eve dönmeyeceğim diye karlı bir gece taksi duraklarını dolaştıgımı hatırlıyorum da, şimdi hergün açıp okudugum yayın organı benim yorumlarımı sansürluyor… yazık çok yazık.. Allaha havale ediyorum
    bu mu, aleme örnek olacak hoşgörümüz?

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin