Hani işgüzar bir çalışan patronundan aferin almak için bir şey yapar da yaptığı patronun hoşuna gitmez bir de üzerine fırça yer ya, aynen o hesap Hürriyet’in başına gelenler.
Sen kalk Amerika’ya kadar git Bylock’un gizemli sahibini bul, Cemaat’in gizli(!) haberleşme yöntemini deşifre edecek röportajı yap, sağa sola yarın bir Hürriyet alın diye ilan ver ama ortaya hukuksuz mahkemelerin saçma sapan tezlerini bir bir çökerten bilgiler açığa çıksın. Saymaz’ın hiçbir suçu yok, gerçekler ortaya çıkınca yaşanacak muhtemel sonuç budur. Yoksa koskoca Hürriyet, Cemaat aleyhine olacak olmasa hiç bu işlerin altına girer mi?
Kırk yılın başı gazetecilik yapınca
Yapılan gazetecilik değil mi? Elbette, tartışmasız bir gazetecilik başarısı. Bakın gördünüz mü biraz gazetecilik yaptığınızda bütün ikiyüzlülüğünüze rağmen ortaya nasıl gerçekler çıkıyor. Bu gazeteciliği 15 temmuz gecesinde yaşananlarla ilgili yapsanız keşke? Erdoğan’ın darbe gecesi ile ilgili anlattıklarını bir masaya yatırsanız? Ergenekon mağdurları için yaptığınız gazeteciliğin zekatını şu an işkenceden kırılan yakınlarıyla görüştürülmeyen, avukat bile tutamayan insanlar için yapsanız. Kuddusi Okkır için yaptığınız gazeteciliği işkencede hayatını kaybeden öğretmen Gökhan Açıkkollu için bir deneseniz. Giderek artan şüpheli intihar vakaları için bir araştırma yapsanız demek neler neler öğreneceğiz.
Bylock konusuna el atmışken Bylock’ta yapıldığı iddia edilen darbe görüşmelerini çıkarsanız kim kime ne demiş öğrensek? Ama gerçek bilgiler olacak, 4 şifreli ipad şifresini çözemeyenlerin size elden verdikleri değil. Ama yapamazsınız, yapmazsınız. Hele hele bu röportajdan sonra Mehmet Ali Yalçındağ ne kadar gerekli adammış bile diyorsunuzdur. Aslında hak ettiğiniz muamele havuzun size yaptığı. Onca yalan ve iftiranın yayılması için canla başla çalışmanıza rağmen yaranamazsınız. Şimdi kendinizi affettirmek için bakalım hangi tavşanı çıkarmaya çalışacaksınız.
Saymaz’a destek verilmeli, ama…
Saymaz’ın röportajından sonra dünyadaki herkese açık basit bir programı indirdiği için özgürlükleri ellerinden alınmış masum insanların hemen serbest bırakılması gerekirken Saymaz için soruşturma başlatılmış. İşkence ile alındığı kesinleşen, yalan olduğu herkesin bildiği ve kendi içerisinde tutarsız itirafları çarşaf çarşaf haber yapanların olduğu ülkede Saymaz’a herkesin destek vermesi gerekiyor.
Kaldı ki elbette cemaat aleyhine bir iş olmasa Saymaz onca yolu gider miydi? Zalim hukuk sisteminiz bunu baz alsa yeter masumiyeti için. Zaten Saymaz ne diyor “bylock’un Fetö’nün örgütsel haberleşme aracı olduğuna delil sunan haberimize ‘delil karartma’ suçundan soruşturma açılıyor. hale bak…”
Aynen hale bak.
***
Geldiğimiz noktaya dair
“17 yıllık gazeteciyim. Almanya’da bir kere bile ‘canlı- Merkel konuşuyor’ veya ‘canlı- Gauck konuşuyor’ gibi paylaşım görmedim” diye tweet atmıştı Elmas Topçu. Erdoğan için yapılan paylaşımlar nedir ki, bizim yalaka medyamız damat için aynı uygulamaya geçti. Kendi gazetesinde her gün poster haberlerine alışmıştık. Şimdi bütün havuz aynısı yapıyor. Gittiği yerlerde tek ayak üstünde bekliyor insanlar kendisini. Başbakan’dan esirgenen hürmet kendisine gösteriliyor. Nasıl bir hale geldik nasıl bir rejime doğru gidiyoruz minik bir ispatı. Artık günlük rutin haber listesinde bir de damat var. ‘Padişahım çok yaşa’ diyenler şehzadelere de damatlara da dikkat etmeli tabii ki.