İşin sırrı mikrofondaymış!

HABER İZLENİM | ADEM YAVUZ ARSLAN

ABD’de Başkan Donald Trump ve Demokrat aday Joe Biden arasındaki canlı yayın tartışmasına dair ilginç anekdotlar var ama kestirmeden şunu söyleyeyim: İşin sırrı mikrofondaymış.

Malum olduğu üzere Trump ile Biden arasındaki ilk televizyon tartışmasında söz kesmeler ve karşılıklı hakaretler havada uçuşmuştu.

Başkan Trump’ın toplamda 140 kez söz kestiği tartışma sonrası organizatörler yeni bir düzenlemeye gitti ve taraflara 2 dakika kesintisiz söz hakkı verdiler.

Bu esnada rakibin mikrofonu kapalı tutuldu.

Sakin başlayan tartışmanın ikinci yarısında Trump yine bildiğimiz kimliğine büründü ve sık sık polemik yaptı ancak yine de ilk tartışmaya oranla hayli sakin bir program oldu.

Peki adaylar ne dedi, akıllarda ne kaldı?

Doğal olarak Cumhuriyetçiler Trump’ı Demokratlar da Biden’ı başarılı buldu. Geniş kitleler ise algıda seçicilik gereği farklı alanlara yoğunlaştı. Mesela kimisi Trump’ın kendisini “Bu salonda bulunan en az ırkçı kişi” olarak tanımlamasını kimisi de yine Trump’ın “Lincoln’dan bu yana siyahiler için en çok şey yapan başkanım” demesini şok edici buldu.

Trump bütün tartışma boyunca Biden’a yüklenip kendi tabanını tutmaya çalışırken Biden doğrudan kameraya bakarak konuştu ve kararsız seçmenleri hedefledi. Bir öncekine oranla daha ortada, bir başka ifadeyle “berabere” biten bir tartışmaydı.

İşte seçim öncesi yapılan son tartışmadan notlar…

— 3 Kasım öncesi son tartışma Tennessee eyaletinin Nashville şehrinde yapıldı. Moderatör NBC Beyaz Saray muhabiri Kristen Welker’di. Hafta içinde Trump’ın eleştirilerine muhatap olan Welker başarılı bir yönetim sergiledi. Sorular iyi çalışılmıştı.

— Biden kürsüye maskeyle çıkarken Trump yine maskesiz geldi. Her iki adayın eşleri de maskeli olarak salonda yer aldı.

— Trump oldukça sakin başladı ancak ilerleyen bölümlerde polemiklerden geri durmadı. Biden ise tüm tartışma boyunca kontrollü bir hava verdi.

— Trump, koronavirüs salgınında ölüm oranının düştüğünü, yakında aşının dağıtılacağını söyledi. Biden ise Trump’ın salgına karşı planı olmadığını, salgına yaklaşımının trajik olduğunu iddia etti. Biden, “Karanlık bir kışa girmek üzereyiz,” dedi. Trump da “Çamaşır suyu içme” önerisinin şaka olduğunu tekrarladı.

— Rusya ile ilişkiler yine tartışma çıkardı. Trump, Biden’in Rusya’dan para aldığını iddia etti. Trump ayrıca Rusya’ya karşı kimsenin kendisi kadar sert olmadığını savundu. Biden ise seçime müdahale edenin bedelini ödeyeceğini belirtti.

— Biden, Trump’ı Kuzey Kore lideri ile iyi geçinmekle eleştirdi. Trump: “Kuzey Kore ile savaşta değiliz. Liderlerle iyi ilişkilere sahip olmak güzel bir şey,” derken Biden, “Hitler’le de Avrupa’yı işgal etmeden önce iyi ilişkimiz vardı,” karşılığını verdi.

— Türkiye’nin adı geçmedi.

— Göçmenlik ve ırkçılık tartışmaları harareti yükseltti. Ailelerinden ayırılan çocuklarla ilgili Trump “Çocukları buraya çakallar getiriyor. İnsanlar ülkemize gelebilir ama yasal yollardan,” derken Biden “Çocukları çakallar getirmedi, aileleriyle geldiler ama ailelerinden ayırdınız” diyerek sınırdaki göçmen krizini hatırlattı.

— Trump’ın vergi beyannameleri yine hararetli tartışmalardandı. Trump vergi beyannamelerini açıklayacağı sözünü yinelerken, “Zaten milyonlarca dolar gelir vergisini peşin ödediğini,” iddia etti. Trump vergi dairesinin kendisine haksızlık yaptığını ve cadı avına maruz kaldığını söyledi. Biden ise Trump’ın Çin’de bulunan hesabı üzerinden yüklendi.

— Trump “Abraham Lincoln dışında kimse Afro-Amerikan topluma benim yönetimimin sunduklarını sunmadı” deyince sosyal medya yıkıldı. Çünkü Lincoln köleliği kaldıran isimdi. Başkan Trump ise ırkçılığa prim vermekle eleştiriliyor.

— Amerikan medyasının “fact checking” (doğrulama) ekipleri yine mesai yaptı. Trump’ın söylediklerinin önemli bir kısmının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Mesela Biden’in seçilmesi halinde 180 milyon kişinin sağlık hizmetlerinden mahrum kalacağı iddiası…

— Trump kendisi seçilirse borsanın patlayacağını, Biden seçilirse de çökeceğini iddia etti.

Sonuç olarak birincisine oranla sakin, tarafların daha mantıklı cevaplar vermeye çalıştığı bir tartışma programı oldu. Trump kendi “kemik kitlesi”ne hitap ederken Biden daha çok kararsızları hedefledi. Zaman zaman tansiyon yükselse de mikrofonların kısılması işe yaradı.

Finalde seçmende radikal değişikliklere yol açacak, tarihe geçecek bir televizyon tartışması olmadı.