Ana Sayfa Güncel Skandalın özeti; vatandaş, 1 Kızılay çadırı için 2 kez ‘bağış’ yaptı

Skandalın özeti; vatandaş, 1 Kızılay çadırı için 2 kez ‘bağış’ yaptı

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beklendiği gibi skandallarla anılan Kızılay'ın Başkanı Kerem Kınık'a tam destek verdi.

YUSUF DERELİ | HABER İNCELEME

Kızılay’ın yüzbinlerce depremzede sokakta yatarken Ahbap ve diğer başka kurumlara ‘çadır’ sattığının ortaya çıkması kamuoyunda büyük tepkiye neden oldu. Taraflar yapılan alışverişten memnun! Kızılay Başkanı Kerem Kınık ve Ahbap’ın kurucu Haluk Levent’e göre ortada ‘yasal ya da ahlaki’ bir sorun yok.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Kızılay’a sahip çıktı, skandal satışı eleştirenleri ‘dalkavuk’ ilan etti. Vatandaşların haklı olarak eleştiri oklarını yönelttiği Kızılay’ın en büyük savunucusu da Haluk Levent oldu!

Kızılay, AFAD’la birlikte şu ana kadar 45 bin civarında insanan hayatını kaybettiği açıklanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından eleştirilerin hedefi oldu. Cumhuriyet gazetesinden Murat Ağırel’in önceki günkü haberine göre Kızılay, depremin üçüncü gününde Ahbap’a 46 milyon TL’lik çadır satışı yapmıştı.

Haber büyük yankı uyandırdı. Önce Kızılay, ardından da Ahbap haberi doğruladı. Buna göre Ahbap, depremin üçüncü günü, onbinlerce insan sokakta yatarken Kızılay’dan 46 milyon TL ödeyerek 2 bin 50 adet çadır almıştı. Kızılay ve Ahbap’ın ilişkisi ‘çadır’ ticaretiyle de sınırlı değildi. Haluk Levent’in açıklamasına göre Ahbap, Kızılay’dan konserve de almıştı.

KEREM KINIK’TAN İNANILMAZ ‘U’ DÖNÜŞÜ

Kızılay Başkanı Kerem Kınık, konuya ilişkin önceki gün yaptığı ilk açıklamasında Ahbap’la kurdukları ‘ticari’ ilişkinin yasal, akılcı ve ahlaki olduğunu söyledi. Dün yaptığı ikinci açıklamasında Kınık, “Ahbap Derneği ile tesis edilen ticari ilişki Kızılay Cemiyeti ile değil Kızılay iştiraki olan Kızılay Lojistik Şirketi ile geliştirilmiştir.” dedi.

Kerem Kınık, açıklamasında Kızılay’ın kendisine gelen bağışları satmadığını ileri sürdü. Kınık’ın açıklamasına göre Kızılay, kamudan bir bütçe desteği almıyor. Ancak bu da doğru değil. Sağlık Bakanlığı her yıl Kızılay’a milyonlarca lira aktarıyor.

Kerem Kınık, CNN Türk’te dün gece yaptığı son açıklamasında ise Ahbap’a çadır satışından haberi olmadığını söyledi. Kendisine sorsalardı satışa onay vermeyeceğini söyledi. Daha bir gün önce söz konusu satışın yasal, akılcı ve ahlaki olduğunu söyleyen Kerem Kınık, bir gün sonra fikir değiştirmiş olmalı!

SIFIR MALİYETLE ÜRETİM RAHATLIĞI!

İşin özeti şu aslında; Kızılay, topladığı yardımlarla iştirakim dediği Kızılay Çadır’a hammadde tedarik ediyor. Bir iştirak şirketi olan Kızılay Çadır, bu hammaddeyi kullanarak ‘çadır’ üretiyor. Buraya kadar sorun yok; sorun söz konusu çadırların depremzede halka dağıtılması gerekirken, başka kurum ve kuruluşlara (hangi maksatla olursa olsun) satılması.

Halktan toplanan paralarla üretilen ve bedava dağıtılması gereken çadırlar, yine halktan toplanan paralarla başka bir ‘dernek’ tarafından satın alınıyor! Vatandaş, aynı çatıra iki kez para ödemiş oluyor!

İşin bir de ‘gıda’ boyutu var. Vatandaşlardan toplanan yardımlarla konserve üretiliyor. Ücretsiz dağıtılması lazım ancak Kızılay onu da vatandaşa dağıtılsın diye(!) yadım kuruluşlarına satıyor!

KÜÇÜKALİ: KIZILAY’IN BÜTÇESİNDEN YÖNETİCİLERİNE ÖDENEN PARA 25 MİLYON TL

Türkiye’nin en köklü kurumlarından olan Kızılay eski Kızılay değil! Peki bu duruma nasıl gelindi? Kızılay’ın eski başkanı Tekin Küçükali, kurumun içinin nasıl boşaltıldığını şöyle anlatıyor: “Kızılay’da şu anda 12 tane şirket var. Kızılay holding oldu. Benim zamanımda 11 yönetici, 1 genel müdür ve bir de genel müdür yardımcısı vardı. Şimdi Kızılay’da 82 yönetici var. Her biri 3 asgari ücret maaş alıyorlar. Geçtiğimiz yıl Kızılay’ın bütçesinden yöneticilere giden para 25 milyon TL.”

Tekin Küçükali’nin de bahsettiği 12 şirketteki yöneticilerin tamamının AKP’li isimler ve onların akrabaları olduğunu söylemeye gerek yok sanırım!

KIZILAY NEDEN PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ KURAR?

Bu arada Kızılay’ın depremin 4. günü portföy yönetim şirketi kurduğu da ortaya çıktı. Kızılay, depremin dördüncü günü yatırımlarını nasıl değerlendireceğine ilişkin KAP’a bildirimde bulunmuş. Peki Kızılay neden böyle bir şirket kurma ihtiyacı hissetmiş olabilir? Bu soruya eski bankacı Kerim Rota şöyle cevap veriyor: “Bu PYŞ ve Fonların kurulmasının amacı Kızılay’ın varlıklarını ve kaynaklarını Sayıştay denetiminden uzaklaştırıp, finansal denetim ve değerleme odaklı SPK mevzuatına taşımak için olabilir mi?”

HALUK LEVENT HAKLI MI?

Çadır ve konserve ticaretinin bir de Ahbap boyutu var. Haluk Levent, ilk açıklamasında yaptıkları işin ‘yasal ve ahlaki’ olduğunu savundu. Yasal ve ahlaki ise Kerem Kınık son açıklamasında neden “Haberim olsa müsade etmezdim.” dedi? Kaldı ki milletin bir çadır için iki kez bağış yapmasının neresi ahlaki?

İkinci açıklamasında ise Kızılay Çadır şirketinin ‘Kızılay’a ait olduğunu bilmediklerini’ anlattı. Doğru ise vahim, değilse daha vahim!

Kendisine milyonlarca lira emanet edilen bir insan, 46 milyon TL’lik çadır aldığı şirketi araştırmaz mı? Google’a girip 2 dakikalık bir araştırmayla bile o şirketin Kızılay’a ait olduğunu anlamak mümkündü. Kaldı ki ‘Kızılay Çadır’ ismini ‘Kızılay’dan başka kim kullanabilir?

Dolayısıyla eğer gerçekten ‘bilmeden/araştırmadan’ aldılarsa ortada ciddi bir ‘liyakat’ sıkıntısı var demektir. Yok değilse ve yalan söylüyorsa o daha da vahim…

Görünen o ki Ahbap, toplanan yardım paralarını ‘bir şekilde’ Kızılay’a aktarmış. Çadır almış, gıda malzemesi almış vs. İnsanlar Kızılay’a güvenmediği için Ahbap’a bağış yaptı ve yapıyor. Gerçekten merak ediyorum; Kızılay’a güvenmediği için Ahbap’ı tercih edenler, bağışlarının en azından kayda değer bir bölümünün Kızılay’a ‘bir şekilde’ aktarılmasına nasıl bakıyordur?

2 YORUMLAR

  1. Hasan Gökçe
    Böyle büyük ve acil bir durumda, Haluk elinde olanlarla yapabileceğini yapmaya çalıştı. Hataları olabilir ama kasıtlı olduğunu sanmıyorum. Birşeyler yapmaya çalışıyor. Bunu yaparken de, hükümete alternatif veya karşı görünmesi sadece işlerin kilitlenmesine yol açar. Bu nedenle hükümeti eleştirici ifadelerden uzak duruyor. Örneğin başkaları gibi AFAD'ı eleştirse, anında AHBAP'ın işi biter. Bu durumda hiç kimseye yardım edememiş olur. Bu nedenle Haluk'un yaklaşımını akılcı buluyorum. Bu işin her açıdan müsebbibleri ve para yiyicileri ortada iken yaraya bandaj bulup kapatmaya çalışan kişiye, bandajı hangi eczaneden aldın, almasaydın, parasını vermeseydin, niye bandajı öyle yapıştırdın gibi şeyler sorup durmak çok çok saçma.