ENSAR NUR | TR724 STRAZBURG
Fransız sivil toplum kuruluşları, Fransa’da yürütülen düşmanca politikaların sığınmacıları İngiltere’ye giden tehlikeli yolları denemeye teşvik ettiğini söylüyor.
Kuzey Fransa’da mültecilere destek veren kuruluşlar, küçük teknelerle Manş Denizi’ni geçmek için hayatlarını riske atan insan sayısının yüksek olmasından Fransız hükümetini sorumlu tuttu.
İngiliz The Guardian gazetesinden Diane Taylor’ın haberine göre, 2022 yılında şimdiye kadar 20 binden fazla kişi Manş Denizi’ni geçerken, Birleşik Krallık Sınır Gücü yetkilileri bu sayının yıl sonuna kadar 60 bine ulaşacağını tahmin ediyor.
İngiliz hükümetinin Nisan ayında sığınmacıları Ruanda’ya gönderme yönündeki tartışmalı politikasını açıklamasından bu yana 14 bin 728 kişi Fransa’dan İngiltere’ye illegal geçiş yaptı.
Fransa mültecilere zorluk çıkararak ülkeden gitmelerini sağlıyor
Fransız STK’lar, Fransa’nın sığınmacılar için bazı kabul merkezleri olmasına rağmen, birçoğunun sokakta uyuduğunu söylüyor. Calais, Dunkirk ve Paris, sığınmacıların İngiltere’ye ulaşma ya da sığınma taleplerinin Fransa’da çözüme kavuşturulması umuduyla kamp kurdukları bölgeler.
Çok sayıda sığınmacıya destek veren Fransız sivil toplum kuruluşu Utopia 56‘nın koordinatörü Nikolai Posner, Diane Taylor’a şunları söyledi: “(Mültecileri caydırmak için) Siz İngiltere’de Ruanda’ya sahipsiniz, biz Fransa’da sokaklara. Devlet, insanların bir daha buraya gelmemeleri ya da kendiliğinden gitmeleri umuduyla bilerek bu ortamı yaratıyor.”
Sığınmacılara destek veren en büyük kuruluşlardan biri olan ve Fransız hükümetinden fon alan France terre d’asile, Çarşamba günü attığı bir tweetle Fransız hükümetinin politikalarının bazı Afgan sığınmacıları İngiltere’ye giden tehlikeli yolu denemeye dolaylı olarak teşvik ettiğini söyledi.
Grubun savunuculuk direktörü Hélène Soupios-David şunları söyledi: “İnsanların küçük teknelerle İngiltere’ye ulaşmaya çalışırken hayatlarını riske atmalarına yol açabilecek çok sayıda neden var. Ancak, alternatiflerin yokluğu ana sorun olmaya devam ediyor: sığınma talebinde bulunmak ve ailelerle yeniden bir araya gelmek için yasal yollar neredeyse yok ve Fransa’da sığınmacılar için kabul merkezleri yetersiz.”
Soupios-David sözlerine, “Geçişlerdeki artış, Ruanda planı ya da güçlendirilmiş sınır kontrolleri gibi kısıtlayıcı önlemlerin caydırıcı olmadığını gösteriyor. Tek çözüm, yasal yollar, yeterli kabul koşulları ve ihtiyacı olanlar için koruma şeklinde alternatifler önermektir” diyerek devam etti.
İltica gerekçelerini kanıtlayan belgelere rağmen zorluk çıkarılıyor
Afganistan’da İngiliz askerlerine tercüman olarak yardım ettiğini söyleyen bir Afgan sığınmacı, hayatı tehlikede olduğu için ülkesinden kaçtıktan sonra 2019’dan beri Fransa’da yaşıyor. Ancak Afganistan’da kendisine yönelik risklere ilişkin önemli kanıtları olduğunu söylemesine rağmen davasında ilerleme kaydedilemiyor.
Sığınmacı, “Fransa’da sığınma talebinde bulunmaya çalıştım ama hükümet tarafından hiçbir destek görmedim” dedi. “Bu sadece benim başıma gelen bir şey değil. Birçok sığınmacının başına geldi.”
Afgan sığınmacının bu süreçte yaşadıkları ise oldukça zor. Sonunda sokakta uyumaya başlayan sığınmacı durumunu şöyle anlatıyor:
“35 yaşındayım. Sekiz dil konuşabiliyorum. Tüm belgelerimi Fransız makamlarına sundum ama sığınma hakkı alamadım. Sokaklarda hayat gerçekten çok zor. Sabah kalktığınızda tuvalet aramak, su aramak ve yiyecek aramak zorundasınız. Burada bir çadırda yaşamak kolay değil. Polis çadırın fermuarını açıyor ve içeriye biber gazı sıkıyor. Fransız iltica sistemi dünyanın en kötüsü. İngiltere benim son umudum. Eğer oraya gidemezsem ülkeme dönmek zorunda kalacağım ve bir gün içinde öldürüleceğim.”
İngiltere İçişleri Bakanlığı sözcüsü şunları söyledi: “Birleşik Krallık’ın Fransa ile 2022’deki ortaklığı, Fransa’dan 15 binden fazla geçiş girişiminin durdurulmasıyla sonuçlandı. Geçen yılın aynı döneminden yüzde 70 daha fazla ve 2020’deki başlangıcından bu yana Birleşik Krallık-Fransa Ortak İstihbarat Hücremiz (JIC), küçük teknelerin kaçakçılığına karışan 21 organize suç grubunu dağıttı ve 500’den fazla tutuklama sağladı.”
The Guardian yorum için Fransız hükümetine başvursa da cevap alamadı.
