TARIK TOROS | YORUM
Başlığın argo ve provokatif olduğunu kabul ederim. Yumuşatma olanağı yoktu, mazur görün. Daha münasip bir laf bulsam, istediğim manayı veremeyecektim. O sebeple değiştiremedim.
***
Türkiye siyasetinde gerilim filan yok. Al gülüm ver gülüm. Detay kalabalığına boğmadan seçenekleri sıralayayım. Katıldıklarınıza çentik atarsınız:
- Özgür Özel, CHP liderlik koltuğu için Ekrem İmamoğlu’nu kaldıraç veya manivela olarak kullanmıştır.
- Mansur Yavaş da tıpkı İmamoğlu gibi cumhurbaşkanı adayıdır. İkisi de saklamıyor artık.
- Yavaş, İmamoğlu’na göre seçilme şansının daha fazla olduğuna inanmaktadır. Bunda Metropoll Araştırma’nın anketlerinin payı büyüktür.
- Yavaş, CHP’li belediye başkanlarının tutuklanmasına genelde kayıtsız kalmış, ancak rica üzerine Çağlayan Adliyesi’ne İmamoğlu’na desteğe gitmiştir.
- Özgür Özel ve Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu’na “siyasi yasak” ihtimalini çoktan satın almışlardır. Zemini buna hazırlıyorlar.
- CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı tutuklanınca hani yer yerinden oynayacaktı? Eylem planları konuşuluyordu? İmdada Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangını faciası yetişti de rafa kalktı. Özgür Özel CHP’si ‘kürsü kabadayılığından’ öteye bir şey yapamaz, sınırları bellidir.
- CHP genel başkanlık katı, sistematik biçimde zamana oynamakta, Özel’in yakın dostu (grup başkanvekili) Ali Mahir Başarır başta olmak üzere, tabanı ve seçmeni Özgür Özel’e hazırlamaktadır.
- Tayyip Erdoğan da sonraki seçimde karşısında Özel’i istiyor. İhtimam göstermesi bundan.
- İsmi geçen şahısların tamamı şahsi ikbal kavgası vermektedirler.
***
Tüm bu aktörler yalnızca kendilerine çalışıyor, ekonomi yönetiminin dişlileri arasında inim inim inleyen milletin vaktini boş-beleş siyasi manevralarla harcıyorlar.
Devlet Denetleme Kurulu’na “kamu görevlilerini yargısız görevden alma yetkisi” veren yasa, ocak ayı boyunca parlamento gündemindeydi, kamuoyundan sakladılar.
10 Ocak: Teklif meclise sunuldu. (CHP’nin kırmızı kart kampanyasının ertesi günü, DEM’li Akdeniz Belediyesi’ne kayyım atandığı gün.)
15 Ocak: Komisyondan geçti. (İki gün sonra CHP’li Beşiktaş Belediyesi’ne kayyım atandı.)
22 Ocak: Komisyon raporu yazıldı.
30 Ocak: Teklif oylanarak geçti.
Bu 20 günlük süreçte muhalefet ve medya tamamen sessiz kaldı. Muhalefetten 199 vekil, 30 Ocak’taki oylamaya katılmadı. Sorulunca, “Katılsak durum değişmeyecekti ki” dediler. Parçası oldukları oyun planını itiraf ettiler.
“Ne işiniz var Meclis’te” diye sorulunca alınıyorlar. Sine-i milletin yanından bile geçmiyorlar, neden? Rejime meşruiyet sunmak gibi temel bir misyonları var da ondan.
***
Şimdi de kısa soru-cevap yapalım.
Evet mi, hayır mı?
Cevaplara katılmak zorunda değilsiniz elbette.
***
SORU: Mansur Yavaş, İmamoğlu ekarte edilince muhalefetin tek adayı olacağına mı inanıyor?
-Evet.
SORU: Yavaş, Erdoğan karşısında seçimi kazanır mı?
-Evet.
SORU: Yavaş’ın Erdoğan karşısında yarışacağı bir seçim olur mu?
-Hayır.
SORU: Erdoğan, Yavaş’ın adaylığını seçimden önce engellemeye çalışır mı?
-Evet.
SORU: Erdoğan kendi aday olduğu bir seçimde, karşısında Yavaş’ı görmek ister mi?
-Hayır.
***
Rejim, İstanbul’a atadığı Başsavcı Akın Gürlek eliyle muhalefet unsurlarını ipe dizmiş, tek tek düşürüyor. Teknikleri aynı, hiç değişmedi.
Ateş hangi mahalleye düşerse sanki ilk defa yaşanmış gibi tepki verilmesini önceleri kavrayamamıştım, şimdi anlıyorum. Başkasıyla ilgilenmedikleri için bilmiyorlar.
Babasından dolayı kızının pasaportu iptal edilince basıyorlar vaveylayı, “bir ilk” diyerek cehaletlerini ortaya koyuyorlar, o ayrı.
***
O arada Özgür Özel, Başsavcı Akın Gürlek’e 5 yıldır “seyyar giyotin” diyor yeni değil; başına bir şey gelmedi. Onun mesajını alıntılayan CHP Gençlik Kolları Başkanı’nı gözaltına alıp adli kontrolle bıraktılar. Özel’e serbest, başkasına yasak.
Rejim Özel’e ayrı bir ihtimam gösteriyor, demem ezbere değil.
***
Bu hafta beni en çok etkileyen görüntü Aydın’dan geldi. Efeler ilçesi Atatürk Kent Meydanı’nda, yaşlı bir vatandaşın kolide taşıdığı erzakı düşürdüğü ve güçlükle topladığı anlara takıldım kaldım, uzun süre. Görüntüler sosyal ağlarda büyük yankı uyandırınca yaşlı vatandaş bulunmuş, özel bakım merkezine yerleştirilmiş.
***
Türkiye siyasetinde gerilim filan yok.
Al gülüm ver gülüm. Anca bağırıyorlar. Gerilim sokakta! Ekonomik kriz derinleşmeye devam ediyor.
Halk sessizce düşüyor, kimse duymuyor. Aydın’daki yaşlı vatandaşın başına gelen kaza, ona hayırla döndü. Ama düşen yalnızca o amca değil; Türkiye, hepimiz, birer birer düşüyoruz.
Ve kimse toplamıyor.