İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, rejimin ‘Çılgın Proje’ olarak duyurduğu Kanal İstanbul’la ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, “16 milyon İstanbullunun, Kanal İstanbul gibi bir gündemi yoktur. Bu seçimde de İstanbullu bunu oylamıştır. Buna ret vermiştir. Bu bağlamda İstanbullular, bu şehrin başına Kanal İstanbul belasının açılmasını, altını çizerek ve heceleyerek söylüyorum ki, is-te-mi-yor. Bu kadar net!” dedi.
İSKİ kente kesintisiz ve hijyenik su teminin sağlanması amacıyla Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi’nde kapasite artırımına gidecek projenin temelini attı. 2 milyar 348 milyon liraya mal olması ve 3 yılda tamamlanması planlanan tesisin mevcut 720.000 m3/gün kapasitesi, yeni yapılacak içme suyu arıtma tesisiyle 360.000 m3/gün kapasite daha arttırılacak. Böylece Çekmeköy Reşadiye Mahallesi’ndeki tesisin toplam kapasitesi, 1.080.000 m3/güne çıkarılacak.
Ekrem İmamoğlu, buradaki konuşmasında su konusunun, İstanbul için asla ihmal edilmemesi gereken bir mesele olduğunu anlattı. İmamoğlu, “İstanbul gibi bir şehrin su ihtiyacını karşılamak, büyük bir meseledir, zorunluluktur. Aynı zamanda dünyada yaşadığımız iklim krizinin etkilerinin şehrimize olan tesiri büyüdükçe de tabii ki su teminiyle ilgili alacağımız tedbirler, yapacağımız projeler çok daha önem arz etmekte.” dedi.
Ardından sözü Kanal İstanbul’a getiren İBB Başkanı, şunları söyledi:
- İstanbul’un dikkat edilmesi ve bilinmesi gereken iki konusu var ki, hayatımızı derinden etkileyecek iki konu. Bunlardan bir tanesi, Genel Müdürümüzün de ifade ettiği Melen Barajı’nın akıbetidir. Bir diğeri de ne yazık ki ısrar edilen, seçim dönemlerinde bunu her gün dile getirenlerin, tırnak içinde ‘hafıza kaybı’ yaşadıkları Kanal İstanbul meselesidir. Bu iki konu, İstanbul için kritiktir.
- Bu iki konu, İstanbul için asla ihmal edilmemesi gereken, takip edilmesi gereken; birinin derhal yapılmasıyla ilgili yüksek seviyede iş birliğiyle bir masanın kurulması gereken, diğerinin ise asla İstanbul’un kapısından içeri sokulmaması gereken iki proje.
- Kanal İstanbul projesinin gündemlerinde olmadığını ve asla olmayacağını, açıklamalarla ifade etmişlerdi. Şimdi ben de diyorum ki; İstanbul’un tatlı su kaynaklarına vereceği zarar, coğrafyasını alabora edeceği bir mekanizma, sadece bir çıkar, bir emlakçı projesi, al-sat projesi gibi hareketlendirilen ve oluşturulan bu iş, İstanbul’a ihanet projesidir.
- Bilim insanları ısrarla dikkat çekiyor ki, İstanbul, bu projeden korunmak zorundadır. 16 milyon İstanbullunun, Kanal İstanbul gibi bir gündemi yoktur. Bu seçimde de İstanbullu bunu oylamıştır. Buna ret vermiştir. Bu bağlamda İstanbullular, bu şehrin başına Kanal İstanbul belasının açılmasını, altını çizerek ve heceleyerek söylüyorum ki, is-te-mi-yor. Bu kadar net. Nokta.
- Lütfen bu noktada da İstanbulluların iradesine saygı gösterin. Ve nasıl geri döneriz? Hangi hatalar, eksiklikler yapılmıştır? Bir an önce İstanbul’u bu meseleden, böylesi bir kabustan kurtulmasını hep beraber sağlayalım. Ve milletçe güvenle, önümüze bakalım. İstanbul halkına bu tesisimiz hayırlı olsun. Beni ve ekibimi, Allah, bu millete utandırmasın.