İmamoğlu: “Bu anlayış, memleketin başından defolup gidecek!”

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentte görev yapan 961 mahalle muhtarıyla iftarda bir araya geldi. Burada yaptığı konuşmada iktidarın son dönem politikalarını ve partizanlığı eleştiren İmamoğlu’nun sert üslubu dikkat çekti. İmamoğlu, “Böyle bir anlayış olabilir mi? Böyle bir siyaset, benim gözümde ne biliyor musun? Böyle bir siyaset, batsın. Böyle particilik batsın. Partizanlık yapan; adı ister belediye başkanı ister büyükşehir belediye başkanı, ister cumhurbaşkanı… Yapamaz kardeşim, yapamaz. Milletin oy verdiği insan, insan ayırt edemez. Bu anlayışın bir an önce bu memleketin başından ve ruhundan defolup gitmesi lazım.” dedi.

Ekrem İmamoglu’nun açıklamasından bazı bölümler şöyle:

  • Ramazan ayında çok önemli konuları konuşuyoruz. Bunlar, bizim huzurumuzun teminatı. Milletin iradesi olan muhtarlar, milletin iradesi olan belediyeler… Şimdi kafasına esen bir dosya koyuyor ortaya, kafasına esen dosyayı koyduktan sonra bir soruşturma açıyor, gelenek haline geldi, sabahın değil, gecenin dördünde, beşinde ev basılıyor, 65-70 yaşında, o mahallenin, o ilçenin has insanları…
  • En son Beykoz’da, Alaattin Köseler Belediye Başkanımız evinden alınıyor, sonra da bir gelenekmiş gibi, bir adetmiş gibi tutuklanıyor. Neymiş? ‘Sen hapiste dur, biz seni suçlayalım, sen orada aklanmaya çalış.’ Böyle adalet olmaz. Bunun adı, net adaletsizliktir? Bunu başka bir tarifi de yoktur. Çok net söylüyorum.
  • Bakın sevgili dostlar; ben kafayı sinip, köşede olan biteni uzaktan izleyen, hayatım boyunca olmadım. 53 yaşındayım. Birine haksızlık, hukuksuzluk yapılsın; kapısına koşar giderim. Partisine bakmam. Bugün aynı yapılanlar, bir AK Partili belediye başkanına yapılsın, gidip mahkemesinde onun savunmasına katılmayan Ekrem İmamoğlu namerttir.
  • Bir başkasına yapılıyorsa hukuk, kendine yapılıyorsa hukuksuzluk. Böyle bir şey olmaz. Bakın, bu memleket bundan çekti. Böyle bir anlayışa karşıyız. Böyle yargı olmaz. Siyasetin yargıyı istediği gibi yönlendirdiği bir alanda, memlekette huzur olmaz. Huzur olmayan yerde, sermaye olmaz. Sermayenin olmadığı yerde, üretim olmaz. Üretimin olmadığı yerde, refah olmaz, zenginlik olmaz. Ancak ve ancak yoksulluk konuşuruz.
  • İşin başı adalettir. Devletin dini adalettir. Ne kadar kutsal bir söz değil mi? Devletin dini adalettir. O kadar güzel bir söz, o kadar kutsal bir emanet bize. İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın. Neymiş? ‘Benden olmayan yaşamasın. Benden olmayan bertaraf olsun.’
  • 11 yıldır belediye başkanıyım. İddia ediyorum; 5 yıllık ilçe yönetimimde, İstanbul’da benim kadar proje üretip, açılış yapan bir başka ilçe belediye başkanı yoktur. Dönün bakın; 2014-19’a bakın. 2019’dan bugüne açılışlarımızı, törenlerimizi hepiniz biliyorsunuz, hepiniz yaşıyorsunuz. Bundan daha fazla törene, açılış var mıdır?
  • Ama benim açılışıma vali gelemez. Öyle değil mi? Vali, kimin valisi? Devletin değil mi? Kaymakam gelemez. Hiç gelmedi. Niye gelemez? Cumhurbaşkanı öyle talimat verdi. Kim, kime talimat verdi? Ben kimim? Sen kimsin? Ben seni muhtar, partinden, görüşünden diye ayırt edebilir miyim yahu? Hangi yüzle ayırt edebilirim? Hanginizin gözüne başka baktım? Hanginizin gözüne başka bakarak konuştum? Böyle bir anlayış olabilir mi? Böyle bir siyaset, benim gözümde ne biliyor musun? Böyle bir siyaset, batsın. Böyle particilik batsın.
  • Partizanlık yapan; adı ister belediye başkanı, ister büyükşehir belediye başkanı, ister cumhurbaşkanı… Yapamaz kardeşim, yapamaz. Milletin oy verdiği insan, insan ayırt edemez. Böyle bir şey olur mu? Bu anlayışın bir an önce bu memleketin başından defolup gitmesi lazım arkadaşlar. Bu anlayışın memleketin ruhundan defolup gitmesi lazım. Bugün bunu savuşturmadığın zaman, bu memleketi her türlü tehdide, her türlü tehlikeye gebe bırakırsın.
  • ‘Bana oy veren, vermeyen’ ne demek yahu? Bu memleketin her evladı, benim evladım. Bu memleketin her insanı, benim insanım, canım, ciğerim yahu. Her etnik kökeni… Benim Kürt vatandaşım, benim Çerkez vatandaşım, benim Laz vatandaşım, benim vatandaşım. Şu bayrağın altında yaşıyor ya,şu bayrak onun çatısı ya, şu bayrak onun kutsalı ya bu bana yeter kardeşim!
  • O bakımdan bunun sona ermesi lazım. Bunun sona erdiği gün var ya, ben size söyleyeyim, bu memleket, bu memleketin her ferdi, dünyanın en zengin milletlerinden biri olmaya adaydır. Dünyanın en iyi eğitimini almaya çocuklarımızın hazır olduğunu bilin. Dünyanın en güzel geleceğine yürüyen bir memleket, bir millet olduğunu bilin. Tek yapmamız gereken, bu anlayıştan, bu zihniyetten kurtulmak. ‘Ben bilirimden’ kurtulmak. ‘Ben ne dersem o olacak’tan kurtulmak…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin