AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Türk Lirası’nın değerini korumaya yönelik yeni yöntem tartışmaları da beraberinde getirdi. Zira Erdoğan’ın açıklamasına göre bankalardaki TL mevduatlarına kur farkı garantisi veriliyor. Erdoğan, “TL mevduatında elde edilen getiri aynı dönemdeki kur artışının altındaysa aradaki fark Hazinece karşılanacak ve bu farktan stopaj yapılmayacak.” ifadelerini kullandı.
İktisatçı ve ekonomistlere göre bunun adı ‘örtülü faiz artışı’. Sistem şöyle işliyor; faizin yüzde 14 olduğunu kabul edelim. Eğer kur aynı dönemde yüzde 30 artmışsa aradaki yüzde 16’lık fark Hazine’den ödenecek.
1 Ocak 2022’de bankada 100 bin liralık Türk Lirası mevduat hesap açtığınızı varsayalım. Faiz oranı yüzde 14. Hesabı açtığınız tarihte ise kurun 15 TL olduğunu kabul edelim. 31 Aralık 2022’de 14 bin lira faiz alacaksınız. Bu arada kurdaki artışın ise yüzde yüzde 50 olduğunu varsayalım. Banka size 50 bin lira ödemek zorunda kalacak. Aradaki 36 bin lira Hazine’den karşılanacak.
Ekonomistlerin görüşleri şöyle:
Prof. Dr. Burak Arzova: Kabine toplantısı sonrası yapılan açıklama ‘örtülü faiz artırımıdır. Başka bir adı yoktur.
Prof. Dr. Refet Gürkaynak: Adına faiz artışı denmeyerek epik faiz artışı yapıldı. MB %14 ile para vermeye devam edecekse bu da işe yaramaz. Temel iktisat ile kavgaya girip bütün ülkenin kafasını gözünü yardırdılar.
Prof. Dr. Şenol Babuşçu: Bankalardaki mevduat dövize endeksli hale gelmektedir. Kur riski devlet tarafından üstlenilecektir.
Prof. Dr. Yalçın Karatepe: Fazla heyecanlanmayın. Geçmişe dönük bir şey yok. Bundan sonra dövize endeksli bono satacaklar. Aslında bu örtük faiz artışıdır. Olay bu.
Prof. Dr. Selva Demiralp: TL’deki değer kaybı büyük ölçüde yerlilerin döviz talebi ile şekilleniyor. Dövize endeksli TL hesabı bu amaçla geliştirilmiş, içerideki döviz talebini sınırlamaya yönelik bir araç. Ancak kur farkı nasıl ve kim tarafından ödenecek?
Mahfi Eğilmez: Dolaylı faiz artırımı yapılıyor yani. Kur % 40 artmış, faiz % 14 ise aradaki 26 puan ödenecek. Ve bunun adı faiz olmayacak. Müthiş…
İbrahim M. Turhan: Özel bankalarda böyle bir düzenleme yapılamaz. Dövize endeksli mevduat gibi bir ürün söz konusu olabilir. Bu durumda kredilerin de dövize endeksli olması gerekir. Kısacası TL’yi tamamen devre dışı bırakmış oluyoruz. Sistem tam dolarizasyona geçecek demektir.
Ya esas problem, “bankalardaki TL mevduatlarına kur farkı garantisi veriliyor, elde edilen getiri aynı dönemdeki kur artışının altındaysa aradaki fark Hazinece taradından karşılanıyor ve bu farktan stopaj yapılmıyor” denildiğindeki “Hazineenin” kimin hazinesi olduğudur.
Sıfırlanmakta güçlük çekilen, beylerin kucağına oturanların bıraktığı, Şeyhulislamın (!) cevazını verdikleri hazineyse, diledigini yapabilirler.
Yok eğer milletin arazisiyse, kur farkını millet neden cebinden ödesin?