ANALİZ | SEMİH ARDIÇ
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 2023’te Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğini, bu minvalde ihracatı 500 milyar dolara çıkaracağını ilan ettiği 2010 senesinin üzerinden yedi sene geçti.
O tarihte tespit edilen hedeflere göre ihracat 2016 sonunda 300 milyar doları aşacaktı. Oysa 2016 sonunda 142,6 milyar dolarda kaldı. Hâlâ öyle bir hedefin kalıp kalmadığı belli değil.
2023 HEDEFLERİNE HÜKÛMET BİLE İNANMIYOR
Zira 2023’ü millette bir saplantı haline getirmeyi başaran Recep Tayyip Erdoğan bile kendi ilan ettiği hedefleri eskisi kadar sık ağzına almıyor. Mevcut şartlarda millî gelir (2 trilyon dolar), fert başına gelir (25 bin dolar), ihracat, işsizlik ve enflasyon (yüzde 5) gibi nice kalemde 2023 hedeflerinden bahsetmenin imkânı kalmadığını hükûmet de kabullenmiş olabilir mi?
Erdoğan gibi başbakan ve bakanlar da sözü 2023’e getirmemeye ihtimam gösteriyor. Kabineyi bilemem, fakat Erdoğan mevzu bahis ise buna ihtimal vermem. Muvakkat bir sessizlikten bahsetmek daha doğru olur. Sahada kaybedip masa başında kazanmayı fıtrat haline getiren Erdoğan için 2023’e dâir sarf ettiği o kadar iddialı cümleyi yiyip yutmak kolay olmaz. Rakamlar yerlerde süründüğüne göre hedeflerden nasıl bahsedilecek?
TÜİK’İN GECE YARISI DEĞİŞİKLERİ İHRACATA DA İLHAM VERDİ
Bütün müesseselerin Saray’ın tebasına dönüştüğü Erdoğan Türkiyesi’nde çareler tükenmez. İhracat hakikatte artmıyorsa formül değiştirilir, kitabına uydurulur, olur biter.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), millî gelir (GSYH) hesaplama formülünü değiştirerek herkesi bir gecede 1.750 dolar zengin ettiğinde biraz gürültü koptu elbette. İşsizlik yüzde 13’e çıkarken, sanayici tefecinin elinde rehin kalmışken, bir senede 104 bin esnaf kepenk indirmişken, batık krediler 80 milyar lirayı aşmışken ekonominin yüzde 5 nasıl büyüdüğü Nobellik bir araştırma mevzuu olarak kenarda dursa da neticede herkes TÜİK verisini esas alıyor. Birkaç gün birileri söylendi, akabinde unutuldu gitti.
İhracatı kâğıt üzerinde artırmanın mutabakat zemini TÜİK’ten mülhem böyle hazır edildi. Her ay ihracat verisi açıklayan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) yapısı tamamen değiştirilecek. Sektörlerin bölgesel birlikleri olamayacak, her sektör tek çatı altında toplanacak. Böylece ihracatçı birliği sayısı 60’tan 42’ye inerken sektör sayısı 26’dan 42’ye çıkacak.
HİZMET, İHRACATIN ŞAMPİYONU OLACAK
Bütün bu teferruatın içinde dikkat çeken bir birlik kurulacak. Halihazırda İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği uhdesinde faaliyet gösteren İstanbul Elektrik-Elektronik, Makine ve Bilişim İhracatçıları Birliği’nin unvanı Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği olarak değiştirilecek.
Turizm gelirleri de Hizmet İhracatçıları Birliği’nin verisi olarak açıklanacak. Böylece turizm ve yurt dışı müteahhitlik gibi kalemlerden elde edilen gelirler de ihracat rakamı içinde görülecek.
Bu şekilde hesaplamanın altında yatan niyet çok açık. 2016’da ihracat 142,6 milyar dolarlık mal ticaretine 47,5 milyar dolarlık turizm ve bazı başka hizmet gelirleri ilave edilecek ve toplamda ihracat rakamı 190 milyar dolar olarak gözükecek.
BİRLİK BAŞKANLARININ HABERİ YOK
Üstelik sektörü birebir alakadar eden hazırlıklardan ne birlik başkanlarının ne de turizmcilerin haberi var. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin haricinde mevzuya vakıf kişi sayısı mahdut. Devlet sırrı gibi saklanan bu değişiklik kabul edildiğinde ihracatın şampiyonu ‘Hizmet’ olacak.
Turizm de dahil hizmet ihracatı toplamı 47,5 milyar dolar olduğu için yeni dönemde ihracatta lider sektör hizmetler olacak. Onu 24,3 milyar dolarla otomotiv takip edecek. En fazla ihracat yapan 3’üncü birlik ise 13.1 milyar dolarlık toplam ihracatla Konfeksiyon İhracatçıları Birliği olacak.
GERÇEK MAL İHRACATI İLE TURİZM AYNI SAHADA!
Dış Ödemeler Bilançosu bir devletin ekonomisinin diğer ekonomilerle olan ticarî bağlantılarını sistematik olarak gösteren bir cetveldir. Bu bilançoda millî ekonomi ile diğer ekonomiler arasındaki gerçek mal ve hizmetlerin karşılıklı olarak akışı ve malî ödemeler teferruatıyla gösterilir.
Dış Ödemeler Bilançosu, 1) Cari Hesaplar, 2) Sermaye Hareketleri ve 3) Altın Rezervlerinin Hareketleri olarak üç bölüme ayrılır. Cari Hesaplar da ‘Ticaret Dengesi ve Görünmez Kalemler’in hareketleri olarak ele alınır. Turizm hareketleri, Sigortacılık, Bankacılık ve Gemi Taşımacılığı gibi Görünmez Kalemler’in arasında yer almaktadır. Adından da anlaşılacağı gibi ‘Görünmez Kalemler’de geçen turizm gelirleri, doğrudan ihracat geliri olarak gösterilecek.
İKTİSATÇILAR BUNU FARK ETMEYECEK Mİ?
Türkiye ekonomisi üzerine çalışan iktisatçılar, TİM’in yapısının değişmesini müteakip ihracat rakamlarında görünen 50 milyar dolara yakın tutarın ihracatla alakası olmadığını bilmeyecek kadar cahil olamaz. Dolayısıyla o fazlalık beyne’l-milel camiada dikkate alınmayacağına göre kendi kendimize hamaset nutukları atmak için bu kadar emek, sermaye ve parayı israf etmek doğru mudur?
Dünyadaki dış ticaretten aldığı payı artırmak için daha kaliteli, rekabetçi ve yenilikçi bir sanayi tesis etmek yerine kâğıt üzerinde al takke ver külah numaralarıyla sadece kendimizi kandırırız. Kelime oyunları, formül değişiklikleri ya da turizm gelirini ihracata dahil etmekle millî gelir artmaz.
İhracatı artırmak üzere kurulan Ekonomi Bakanlığı ve TİM, bir kilo ihracattan Almanya 4,1 dolar kazanırken Türkiye’nin aynı miktarda mal mukabili niçin 1,3 dolar ile iktifa ettiğine kafa yorsaydı keşke! O takdirde memlekete daha fazla katkı sağlamış olurlardı.