YORUM | NACİ KARADAĞ
Millet olarak ağzımızı her açtığımızda geçmişle övünür ve doğru-yanlış neredeyse tüm icatların Müslüman-Türk bilim adamları tarafından keşfedildiğini söyleriz.
Büyük bir eziklik kompleksinin yansıması olan bu durum o kadar hoşumuza gider ki bugün siyasal İslam’ın esir aldığı Türk medyasında neredeyse dakikada bir böyle saçmalıklar yayınlanır.
Oysa Anadolu’da en yaygın olan deyişlerden biri de “İcat çıkarma”dır.
Çocuk evde bir şey yapmaya kalkıştığında büyükleri hemen çıkışırlar, “otur oturduğun yerde icat çıkarma!”
Hemen hatırlayacaksınızdır; Devlet kanalı TRT’de yayınlanan bir bilim-icat programında finale kalan üç eserden bir tanesi portatif fizik tedavi cihazı geliştiren gençti. Bir tanesi de organik hoşaf üreten hanım kızımız. TRT’nin değerli jürisi büyük bilimsel keşif diye organik hoşafı birinci seçmişti.
Şuradan izleyebilirsiniz:
İlave TV diye bir internet kanalı var. Genç ve parlak zekalı bir muhabir şehir şehir gezip adeta insan kumaşımızın kalitesini bizlere gösteriyor. Geçtiğimiz gün bu kanalda S 400 füzeleriyle ilgili bir sokak röportajı yayınlandı. Hani izleyen insanın beyninin yanmaması mümkün değildi. Suyumuza, aşımıza ne kattılar da bu hale geldik, yoksa hep böyleydik de biz mi gaflet uykusunda göremiyorduk emin olamadım.
O röportaj da şurada.
Sosyal medyada maaşlı binlerce saray trolü doğru-yanlış demeden saçma sapan şeyleri vatan millet Sakarya kontenjanından boca ediyorlar.
Aldıkları maaş ne kadar bilemiyorum ama gerçekten işleri çok zor. Hiç bilmedikleri, anlamadıkları konularda atıp tutmak, rezil olma pahasına Saray destekçisi olmak hiç kolay değil.
Aldıkları maaşı hak ettiklerinden eminim.
S 400 füzeleri konusunda o kadar uçuyorlar ki, sanki bu füzeler ülkeye geldiği anda Türkiye uçuşa geçecek.
Eminim birkaç vakte kadar Reis bu füzeleri almaktan vazgeçtiklerini açıklasa, aynı motivasyon ile bu sefer S 400’lerin nasıl birer balon olduğunu anlatacaklar!
Talha’yı tanımıyorsunuz muhtemelen.
İmam Hatip lisesine giden bir delikanlı Talha. Hasta olduğu için ve yakınında imam hatipten başka okul olmadığı için bu okula kerhen gittiğini söylüyor.
Çöplerden topladığı malzemelerle kendince yeni alet edevat yapan zor şartların mütevazi bir mucidi Talha.
Geçtiğimiz günlerde teknoloji ve tasarım dersi öğretmeni, geri dönüşüm malzemelerinden bir şeyler üretsinler diye ödev veriyor 8. Sınıf öğrencisi Talha ve arkadaşlarına.
Talha çöpten topladığı malzemeler ile kumandalı elektrikli araba yapıyor.
Büyük bir heyecan içinde okula götürüyor.
Takdir olmasa da en azından teşvik göreceğini umuyor muhtemelen. Ancak bırakınız takdiri bir güzel fırça yiyor ve adeta aşağılıyor teknoloji tasarımı öğretmeni Talha’yı. Ve basıyor 0’ı (Sıfır)…
İşin ilginç yanı, Talha’nın projenin afişini tasarlayan öğrenciye 100 tam puan veriyor.
Dondurma çubuklarından yapılan kalemliğe bayılıyor öğretmen ve ona da 100 veriyor.
Organik hoşaf ya da ayran yapıp getiren olmamasının ve birinci olamamasının sebebi muhtemelen geri dönüşüm başlığına uymamaları olsa gerek. Yoksa Talha’nın öğretmeni o projeleri de ödülsüz bırakmazdı eminim!
Sonrası daha enteresan.
Sosyal medyada hepi topu 6 takipçisi olan Talha’nın çok ağırına gitmiş olacak ki bu durumu bir paylaşımla ifade ediyor arkadaşlarına.
Tabiri caizse film burada kopuyor ve Talha’nın paylaşımı “yürüyor”… Onbinlerce kişi “like”layıp, “RT” yapıyor bu paylaşımı.
Fakat esas iç acıtan ve mide bulandıran husus ise gencecik bir çocuğun hevesini kırmak için yapılan yorumlar. Akıl alır gibi değil. Eşek kadar adamlar Talha’yı eleştirmek için olmadık şaklabanlıklar yapıyorlar, laf sokuyorlar.
Muhtemelen Talha’nın öğretmeni de bu paylaşımdan haberdar oluyor ve puanını bir anda 100’e çıkarıyor genç mucidin. Talha bunun da belgesini paylaştı.
Talha’nın durumu Erdoğan’ın ülkesine on numara yakışan bir şey aslında. Haset ve kıskançlığın tetiklediği kötülük.
Bu ülkenin başarıdan başarıya koşan yüzlerce eğitim kurumunun kapısına kilit vuruldu ve Allah’ın hiçbir kulu ağzını açıp tek laf etmedi. Etmediği gibi yürek soğutanlar, oh oldu diyenlerin haddi hesabı yok.
Erdoğan’ın yurt içinde yaptığı eğitim katliamı da yüreğini soğutmuyor ki, beşinci sınıf ülkelerin mafyatik yöneticilerine milyonlarca dolar para akıtarak bu okulları kapatmaya çalışıyor.
Pakistan ve bazı Afrika ülkelerinde, Doğu blokunun etkin olduğu yerlerde bunu başarıyor da.
Geçtiğimiz gün bir Türki cumhuriyetinde okul kapattırmak için 35 milyon dolara cami yaptırdığını bizzat büyükelçi söylemişti.
Maarif Vakfı isimli tarihe utançla geçecek bir devlet yapısı var. Sivil insanların kendi paralarıyla yaptırdıkları güzide eğitim kurumları rüşvet ve baskı ile kapatıldıktan sonra bu utanç vakfına devrediliyor.
Çoğu işletemeyip batırıyor zaten.
Kimse de çocuğunu yollamıyor bu okullara artık.
Pakistan’ta silahlı adamlarca basılıp öğrenci ve öğretmenleri dışarı atılan Türk okullarında yeni gelen Maarif Vakfı yöneticileri ne yaptı biliyor musunuz?
Okulun bilim olimpiyatlarında kazandıkları ödülleri imha ettiler!
Bunun yerine mesela bilim üretmesi gereken üniversiteler de manav açarak üstelik rektör tarafından gururla paylaşılarak üretim yapan insan modelleri başa geçti.
Başarıya, başarılı insana olan nefret ve kin bugünkü Türkiye’nin en kısa özeti sanırım.
Eminim Talha’nın öğretmeni bir süre sonra TRT’ye jüri olarak seçilebileceği gibi yakın gelecekte Maarif Vakfı başkanı bile olabilir!
Talha başına gelen bu üzücü hadise sonrasında ise iç burkan şu mesajı yayınladı: İnsanlr neden bu kadar kötü.
Talha’nın öğretmeni “hatadan dönme erdemini” taşıyan biri; bu güzelliğini alkışlıyorum. TRT jürisinden ya da Maarif Vakfı yöneticilerinden henüz böyle bir güzellik görmedik…
TRT jürisinden ya da Maarif Vakfı yöneticilerinden henüz böyle bir güzellik Görmeyiz cünkü emre sadik yönetiliyor. Emir kötülük sinsi veya aciktan.Slm