Hurafe

YORUM | BÜLENT KORUCU

Kriz dönemlerinde, çözüm alternatifleri ile birlikte sahteleri de bir anda gündemi işgal ediyor. Bugünlerde el ve kullanılan eşya temizliği ön planda; doğal olarak herkes dezenfektan kullanmaya çalışıyor. Bir anda mantar gibi sahte dezenfektan üreticileri baş gösterdi. Siz temizlik yaptım, mikropları öldürdüm diye gönül rahatlığıyla hayata devam ederken, iki ayaklı mikroplar canınıza kast etmiş olabilir.

Kişisel ya da genel krizlerle baş etmede moral değerlerin, inancın ya da motivasyonun rolü yadsınamaz. Psikolojiyi güçlü tutmak, kanser başta olmak üzere pek çok hastalıkta tedavinin tamamlayıcı parçası. Geneli etkileyen hastalıklarda da toplum psikolojisini ayakta tutmak gerekiyor. Dezenfektanın sahtesini yapan insanoğlu durur mu; moral değerlerin hatta inancın bile sahtesini üretip pazara salıyor. Biz bunlara ‘hurafe’ diyoruz.

İsmine bakıp tehdidin sadece din içerikli söylemlerden geldiğini sanmayın. Asıl büyük tehdit dindışı hurafeler… Önce çok bilinenden başlayalım. Sahte din pazarlayıcıları boş durmayıp fırsatı değerlendiriyor. ‘Medine’de türbe-i şerif hatibi Şeyh Ahmet’in vasiyeti’ bilmem kaç bininci seferdir dolaşıma sokulmuş. Bunun uydurma olduğunu, dinin ruhuna ters içerikte bulunduğunu anlatamadık gitti. ‘Biz müslümanız bize bir şey olmaz’ deyip tedbiri elinin tersiyle itenlere, karantinayı ilk defa uygulayan Hz Peygamberden ve onun tavsiyelerinden söz etmek de beyhude.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Bunların zararı sahte ilaç üretenlerden daha büyük zira hem biyoloji hem de psikolojiyi tehdit ediyorlar. Nasıl düzmece ilaçla korunduğunu zannederken tam tersine en savunmasız halde yakalanıyorsun hastalığa; öyle de içi boş motivasyon moral direnci tamamen sıfırlıyor. Sağlığı koruyucu tedbirleri almadığın gibi zorunlu hallerde de tamamen dengesizleşiyorsun. En belirgin misali umreden dönen yurttaşlar. ‘Müslümanlara bir şey olmaz’ sloganının gazına gelip sonra aralarından hastalanan hatta ölen çıkınca yaşadıkları şokun dışa vurumunu izledik. Gerçeğin duvarına çarpmanın sonucuydu o saldırgan ve tutarsız tavırlar.

Hem dindarları hem de hayata din dışı pencereden bakanları tehdit etmesi açısından bilim kılığındaki hurafeler daha tehlikeli. Ayrıca çok kullanışlılar, isteyen milliyetçi sosla, isteyen dini sosla, isteyen anti emperyalist sosla servis yapıyor. Böylece müşteri kitlesi dini hurafelerin birkaç katına ulaşıyor. Bu pazarda en çok satan ürün ‘aşı lobisi’. Hikayeye göre virüs üretilmiş ve aşısı da hazırda bekliyor. Hal böyle olunca hastalığı ciddiye almaya gerek kalmıyor zaten! Hastalık yeterince yayılınca kenarda tuttukları aşıyı satıp köşeyi dönecekler… Bütün ülkelerde, neredeyse bütün sektörler çöküş yaşıyor. Fabrikalardan restoranlara, otel zincirlerinden havayolu firmalarına oradan bütün kamu sektörlerine kadar ekonomik felçe gidiyoruz son sürat. Aşıdan nasıl bir para gelecekse artık devasa zararları kapatacak. Ya da komplo teorisinde aşıyı bulduğu söylenenler fırtınadan hasarsız çıkanlar olacak. Dünyada böyle bir ülke yok; belki uzaylılar… ‘Bizim genlerimiz bu salgına direnir, salgın olmaz’ diyen hamaseti saymıyorum artık.

Zırva tevil götürmüyor ama binlerce insan inanıyor ve kendiyle birlikte bütün toplumun hayatını riske atıyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin