Hukuku bir kez daha katlettiler; Dumankaya’da ‘bozma’ kararı iptal edildi!

HABER İNCELEME | 

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin geçtiğimiz ay Dumankaya Holding’le ilgili verdiği ‘mahkumiyeti bozma’ kararı yandaş medyanın hedef göstermesi sonrası bozuldu! İktidarın yayın organlarından Sabah’ın haberinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 3. Ceza Dairesinin kararına itiraz etti. İtirazın ardından sanıklar hakkında verilen cezalar onandı. Holdingin iki şirketinin de müsaderesine karar verildi.

Türkiye’deki yargının Doğu Perinçek’in tabiriyle nasıl ‘siyasetin köpeği’ haline geldiğini gösteren ibretlik bir karar daha verildi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 20 Mart’ta yani yaklaşık 1 ay önce Dumankaya Holding’le ilgili önemli bir karara imza atmıştı. ‘Hukuku’ hatırlayan Yargıtay, 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Dumankaya Holding’le ilgili hiçbir somut delile dayanmayan mahkumiyet kararını bozdu. İktidar medyasında oldukça rahatsızlığı neden olan kararda, sadece gizli tanık ifadesiyle insanların ‘terörden’ mahkum edilemeyeceği aktarılıyordu.

Söz konusu karar 7 Nisan’da Sabah gazetesinde haber oldu. Sabah’a göre ‘bozma’ kararı skandaldı! Kararı alan 3. Ceza Dairesi başkan ve üyeleri açık açık hedef gösterildi. Edinilen bilgilere göre ‘bozma’ kararı TMSF’de de paniğe neden olmuştu.

3. Ceza Dairesi’ne operasyon!

Ve 10 Nisan’da Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararıyla 3. Ceza Dairesi yeniden ‘dizayn’ edildi. Karar metnine göre, Üçüncü Ceza Dairesi’ne tam 9 yeni üye atandı. Bu dairede görev yapan 4 üyesi ise başka dairelere sürgün edildi. 4 üyeden ikisi Dumankaya kararında imzası olan kişilerdi.

Sabah’ın 3. Ceza Dairesi’ni hedef gösterdiği haberinden iki hafta sonra ise beklenen oldu; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 3. Ceza Dairesinin kararına itiraz etti. Dumankaya İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Dumankaya Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin müsaderesi isteyen Başsavcılık, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararının kaldırılmasını ve hükmün onanmasını istedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı itirazın ardından Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Halit Dumankaya, Uğur Dumankaya, Semih Serhat Dumankaya, Ayla Dumankaya Pirinççi, Abdullah Yazıcı hakkında verilen cezaları onadı. Daire ayrıca, Dumankaya Holding’e ait iki şirketin de müsaderesine karar verdi.

Bu haberi de yine Sabah gazetesi, “SABAH gündeme getirmişti! Dumankaya hakkındaki skandal karar bozuldu” başlığıyla duyurdu.

Emsal karar olursa korkusu!

Peki Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin 20 Mart’ta verdiği karar neydi?

Yargıtay, Dumankaya Holding’le ilgili o gün önemli bir karara imza attı. Yargıtay, 34. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Dumankaya Holding’le ilgili hiçbir somut delile dayanmayan mahkumiyet kararını bozdu. Kararda, Dumankaya Holdinge ait 17 şirketin müsaderesiyle ilgili Yargıtay 3. Ceza Dairesi önemli bir noktaya dikkat çekiyordu. Daire, şirketlerin sermayesinin örgüte ait olduğuna, örgüt tarafından fonlandığına ya da örtülü veya çifte muhasebe kayıtları tutulduğuna dair bir tespit bulunmadığı belirtiyor.

Söz konusu kararın kamuoyuna yansıması üzerine, “Madem böyle somut bir tespit yoktu (ki olmadığı defalarca açıklandı, yazıldı) Holding ve bağlı şirketler neden ve hangi gerekçelerle gasp edildi? Holdinge ait şirketlerle ilgili hangi somut delillerle müsaadere kararı alındı?” soruları sorulmaya başlandı. 

Kararı sosyal medya hesabından yorumlayan Uğur Dumankaya, “Evet yıllardır beklediğimiz bir şey idi.. Yargıtay 34.ACM’nin hakkımızdaki verdiği haksız kararı bozdu.. Hukuktan hiç bir zaman ümidi kesmedik. Dua eden herkesten Allah razı olsun.. Mücadeleye devam..” ifadelerini kullanmıştı.

Dumankaya Holding, güncel soruşturmalar kapsamında gasp edilen holdinglerden biriydi. Yapılan sözde yargılamalar sonrası iddialara ilişkin hiçbir somut delil olmaksızın Holding yöneticileri mahkum edildi. Halit Dumankaya ve oğlu Uğur Dumankaya’ya “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 ay, Semih Serhat Dumankaya ve Ayla Dumankaya Pirinççi’ye ise aynı suçtan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Rejimin ‘noteri’ gibi çalışan istinaf,  verilen cezaları onadı. Dosya Yargıtay’ın terörle yetkili mahkemesi 3. Ceza Dairesi’ne geldi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Holding yöneticileriyle ilgili verilen kararı ‘oy birliğiyle’ bozmuştu. Haber, yandaş medyada ‘skandal’ olarak yorumlandı zira onlara göre maaş ödemelerini ‘yasal’ bir bankaya (Bank Asya) taşımak ‘terör örgütü’ suçlamasına delil sayılabiliyor… Aynı şekilde ihtiyaç sahibi öğrencilere ‘burs’ vermek de rejim medyasına göre ‘terör suçu’ kapsamına giriyor.

Gizli tanık ifadeleri tek başına yeterli değil

Ancak sorun şu ki; bu komik iddialar bile yargılamalarda ‘ispat’ edilemiyor. Yargıtay kararında işte bu noktaya dikkat çekiliyor. Sadece ‘tanık’ ifadeleriyle hüküm kurulamayacağı aktarılıyor. Rejimin yayın organı Sabah’ın haberine göre Yargıtay, 3 tanığın duruşmada dinlenmediği için eksik araştırma yapıldığı belirtilerek verilen cezaları bozuyor.

Haberde, “Kararda en çok dikkat çeken ise sanık Uğur Dumankaya hakkında verilen bozma kararı oldu. 3. Ceza Dairesi Başkanı Mustafa Kurtaran’ın başkanlığındaki heyet, Dumankaya’nın yönetim kurulu başkanı olduğu şirketlerde örgüte burs ve kurban parası toplandığını, 2014 yılı itibarıyla çalışanların maaşlarının Bank Asya’ya taşınmasına karar verildiğini ve Samanyolu TV’de yayımlanan Ayna isimli programa 2015 yılında da sponsor olduğunu da karara geçirdi ancak Uğur Dumankaya hakkındaki gizli tanık ifadelerinin tek başına delil olmayacağını kaydetti. (…) Diğer sanıklar Semih Serhat Dumankaya ve Ayla Dumankaya Pirinççi’nin de eylemlerinin örgüte yardım etme suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerekçesiyle bozuldu.” deniliyordu…

Örgütle bağı tespit edilemedi

Haberin en önemli cümlelerinden biri de şu; “Dumankaya Holdinge ait 17 şirketin müsaderesiyle ilgili ise Yargıtay 3. Ceza Dairesi, şirketlerin sermayesinin örgüte ait olduğuna, örgüt tarafından fonlandığına ya da örtülü veya çifte muhasebe kayıtları tutulduğuna dair bir tespit bulunmadığı belirtti.”

Görüldüğü gibi Yargıtay, Dumankaya Holding ve bünyesindeki şirketlerin mal varlığının ya da sermayesinin ‘örgüte ait olduğuna dair’ hiç bir tespit bulunamadığını aktarıyor. Tabi burada doğal olarak şu soru akıllara geliyor: “Madem öyle, bu şirketlere neden el koydunuz, müsaadere ettiniz?”

Şirketler müsadere edilemez!

Karara göre bazı şirketler ‘örgüte’ finansal destek vermiş! Tamamı değil… Ancak destek verildiği ileri sürülen şirketlerin bu kapsamda ne kadar ödeme yaptığıyla ilgili hiç bir veri yok. İşte Yargıtay bu konuya dikkat çekiyor kararında ve ‘paraların miktarı ile söz konusu şirketlerin ekonomik değerleri arasında orantı bulunup bulunmadığının tespitine yönelik MASAK ve uzman bilirkişilerden oluşacak bir heyetten rapor alınmasına’ karar veriyor. Ayrıca, para aktarımı olmayan şirketlerin müsaderesine karar verilemeyeceğini belirtiyor.

Haberde, “17 şirketin müsaderesiyle ilgili kararı bozan Yargıtay, şirketler hakkında verilen kayyım atanması kararının sürdürülmesine ilişkin takdirin ise ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine karar verdi.” ifadeleri dikkat çekiyordu.

 

 

 

Bir hukuk cinayeti daha; savunmalar bile bitmeden Dumankaya hakkında ‘müsadere’ kararı alındı

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin