Ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç’in ‘toplamsul uzlaşma kanunu’ çıkışına hukukçulardan tepki geldi. Özgenç’in yıllardır süren mağduriyetlerin giderilmesi adına yaptığı ‘Toplumsal Uzlaşma Kanunu’ taslağının ‘bilimsel’ olmaktan uzak olduğunu anlatan hukukçulara göre sonucu ‘beraat’ olmayan hiç bir taslağın önemi yok. Zira AİHM’nin Yalçınkaya kararında belirttiği üzere Türkiye’de yapılan yargılamaların hiç bir hukuki zemini bulunmuyor. AİHM, söz konusu kararında Türkiye mahkemelerinde suç uydurulduğunu, insanların ‘suç’ olmayan eylemlerinden dolayı ‘varsayımlara’ dayanarak mahkum edildiğini belirtiyordu.
AİHM’nin Türkiye’yi mahkum ettiği KHK’lı öğretmen Yüksel Yalçınkaya kararı tartışılmaya devam ediyor. Karar açıklandıktan 25 gün sonra ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç de konuyla ilgili bir değerlendirme yayınladı. İktidara yakınlığıyla tanına Özgenç’e göre de Yalçınkaya kararı emsal ve Türkiye açısından bağlayıcı. Özgenç, bu konuda tartışmaya bile gerek olmadığını söylüyor.
Peki bu kadar yıldır süren mağduriyetler nasıl giderilecek?
İzzet Özgenç’e göre bunun çözüm yolu da ‘Toplumsal Uzlaşma Kanunu’ çıkarılması… Özgenç’in 2021 yılında hazırlayıp kamuoyuyla paylaştığı taslağına göre ceza alanlar yönünden CMK 223/4-a maddesi gereğince ‘ceza verilmesine yer olmadığına’, soruşturması devam edenler hakkında takipsizlik ve davası devam edenlerin de davalarının ortadan kaldırılmalarına karar verilecek… İzzet Özgenç, böylece ‘sorunun çözüleceğini’ düşünüyor.
Ancak hukukçuların buna itirazı var! Bunca yıldır yaşanan mağduriyetlerin bedelini kim ödeyecek? Yıllardır suçsuz yere cezaevinde yatan insanlar haklarını nasıl arayacak? Konuyla ilgili hukukçuların görüşleri şöyle:
İnsan hakları hukukçusu Dr. Gökhan Güneş: Değerli dostlar, Yalçınkaya kararından sonra sonucu BERAAT olamayan hiç bir taslak, yarım sayfalık BİLİMSEL değerlendirme ve önerinin hiç bir anlamı ve hukuki karşılığı yoktur. Bir milat aranacaksa o tarih 26/9/2023’tür (AİHM’nin Yalçınkaya kararını açıkladığı tarih) ve buradan kesinlikle geri adım atılmayacaktır. Yalçınkaya kararının gereği BERAATTİR ve suçsuz yere cezalandırılan herkes bu kararı alıncaya kadar hukuki mücadele devam edecektir. Kimse ne olduğu belli olmayan ve ölümü gösterip sıtmaya razı etme amaçlı taslak ve önerilerle mağdurlara gelmesin!”
KHK’lı Savcı Sedat Ünal: “Gökhan beye aynen katılıyorum. Sayın İzzet Özgenç’in değerlendirmesine katıldığım tek yer şurasıdır: “Bu karar, sadece başvurucu bakımından değil, benzer durumda bulunan çok sayıda şüpheli, sanık ve hatta hükümlü bakımından da dikkate alınması gereken bir mahiyet taşımaktadır.”
Bu da olması gereken olduğu için yani hukuk bunu emrettiği içindir!
AİHM diyor ki ‘Silahlı terör örgütü üyeliği için kriter olarak belirlediğiniz delillerin bir kısmı AİHS kapsamında korunan yasal faaliyetlerdir. Diğer delil saçması kriter ise TCK’da yer almayan mahkemelerinizin uydurduğu kabulden ibarettir.’
Ne yani o zaman hocanın kabulünden hareketle güçlü olan herkes iktidara gelince bir tarafından kriter/kriterler uydursun ve muhalif herkesi terörist ilan etsin. Sonrada ‘toplumsal uzlaşı’ diye bir de güya büyüklük göstersin! Kimin ne dediği önemli değil dostlar. Hukuk ne diyor olması gereken ne ona bakmak gerekir. Mümkünse evrensel hukuk kurallarından uzak fikirlerini de sayın ceza hukuku hocaları kendilerine saklasınlar!
İhraç Hakim Ali Kadıoğlu: “(İzzet Özgenç’in önerdiği) Böyle bir ‘Toplumsal Uzlaşı’ kanunu sorunu daha da derinleştirir. Mahkemeler ve diğer devlet kurumları büyük bir kaosla karşı karşıya kalır. Tümüyle hukuku ve hak arama özgürlüğünü hiçe sayan ve kesinlikle Anayasa’ya ve AİHS’ye aykırı bir kanun olur.Bunu teklif ederken ilmin haysiyetini hiç mi düşünmüyor bu insanlar? @izzetoezgenc bu nasıl olur? Beraat ve bihakkın bütün hakların ödenmesi dışında hiçbir çıkış yolu yoktur. Kimse böyle bir kaosa niyetlenmesin aksi halde bütün hukuk sistemi çökecektir.”
Avukat Hatice Yıldız: “Yalçınkaya kararından 25 gün sonra ancak kaleme alınmış olan değerlendirmenin gerçekte bilimsel bir yönü yok. Pek çok meslektaşımla, o değerlendirmenin yüzlerce mislini dilekçelerimizde, sözlü savunmalarımızda 6 yıldır dile getiriyoruz. Kararın genel şamil olduğu yolundaki değerlendirme de hukukun gereği zaten. Kim ne derse desin, Yalçınkaya kararı milattır, emsal ve bağlayıcıdır.
Ceza Hukukçusu Dr. Günal Kursun: “Kıymetli hocam, aradan 7 yıl geçmiş, pek çok suçsuz insan yok yere bu süreyi cezaevinde geçirmişken, arada hiç bir şey söylemeyip vaki mütalaanız üzerine AİHM kararı doğrultusunda yargılamanın yenilenmesi yoluna her halükarda gidilecek ve yine iki sene evvelki kanun öneriniz doğrultusunda herkese ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilecek, yani CMK m.141 doğrultusunda 1 kuruş tazminat ödenmeksizin soğuk su ikram edilecek, öyle mi? Mütalaanızı Barış Akademisyenleri hakkında verdiğiniz ve nasıl cezalandırılmaları gerektiğini açıkladığınız şu mütalaaanızın yanında saklıyoruz. Merak etmeyiniz, hafızamız kuvvetlidir.”
İZZET ÖZGENÇ’İN TASARISIYLA İLGİLİ DAHA AYRINTILI BİLGİ İÇİN AŞAĞIDAKİ HABERİ OKUYABİLİRSİNİZ…
