Anayasa Mahkemesi’nin 71 bin OHAL mağdurunun başvurusunu reddetti. Mahkeme ret gerekçesi olarak ‘iç hukuk yollarının tüketilmemesi’ni gösterdi. Yüksek Mahkeme, OHAL Komisyonu’nu işaret etti ancak binlerce kişinin mağduriyeti hâlâ sürüyor.
Kararı değenlendiren CHP Milletvezili Sezgin Tanrıkulu, “OHAL rejiminin sorumlusu iktidar kadar AYM’dir” derken, ünlü hukukçu Turgut Kazan, “Bu kararı bekliyorduk, AYM hukuksal anlamda artık yoktur” ifadesini kullandı.
Karara kimse şaşırmadı
Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan ve Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun CHP’li üyesi Sezgin Tanrıkulu konuya ilişkin BirGün Gazetesi’ne konuştu. AİHM’in verdiği kararı ‘kirli bir anlaşma’ olarak nitelendiren Kazan, AYM’nin verdiği karara ilişkin ise, “Karara kimse şaşırmadı, böyle bir karar vereceğini hepimiz biliyorduk” dedi. Kazan, sözlerini şöyle sürdürdü: “AİHM çok sayıda yükün altına birden bire altına girmekten korktuğu için Türkiye ile pazarlık yaptı. Yani ‘Siz başvuru yolu icat edin, zaman kazanılmış olur’ demek istedi. Türkiye de bir komisyon kılıfı buldu. Bu komisyon da çok uzun bir süre içinde karar verecek. Ondan sonra yargı yolu açılmış olacak, o yargı reddedecek. Sonra AYM’ye götürülecek. Böylece insanların ömrü tükenmiş olacak. Sonrasında da hem AİHM hem bu mağduriyetlere sebep olan insanlar kurtulmuş olacak. AYM zaten OHAL kararnamelerini incelemeyeceğini söylediği zaman Türkiye’de bir anayasal rejim kalmamıştır. AYM de hukuksal anlamda artık yoktur.”
OHAL rejiminin sorumlusu AKP kadar AYM
AYM’nin verdiği kararı eleştiren CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, “Yüksek Mahkeme üzerine düşeni yapmadığı gibi, hak aramayı zorlaştırdı ve yurttaşlara ek külfet getirdi” dedi. AYM’nin OHAL rejiminin süreklileşmesine neden olduğunun altını çizen Tanrıkulu, “Bu OHAL rejiminin sorumlusu iktidar kadar Anayasa Mahkemesi’dir. Yüksek Mahkeme KHK’leri denetleyemeyeceğini ifade ederek, parlamentonun devre dışı kalmasına ve parlamentonun AKP vesayetine tabi olmasına neden olmuştur. AYM önceki gün verdiği kararla hak arama yolunda mağdurlara yeni bir külfet getirmiştir. AYM, emsal niteliğinde kararlar vermeyerek hükümetin hak ihlalleri politikasının yargı alanındaki sorumlusu olmuştur” şeklinde konuştu.
AYM engelleyici bir rol oynayabilirdi
OHAL İnceleme Komisyonu’nun kurulması ile yürürlüğe girmesi noktasında çok bir süre olduğunu hatırlatan Tanrıkulu, “Yaklaşık bir yıldır bir mağduriyet ortamı var. AYM en başta devreye girerek, hükümeti engelleyici bir rol oynayabilirdi. Ancak bu rolünü oynamadığı gibi, mağdurlardan yana hiçbir karar vermedi. Bu kararla da, ‘Ben bunları reddediyorum, gitsin komisyona başvursun’ diyor. Oysa AYM, çok rahatlıkla şunu yapabilirdi: 71 bin başvuruyu direk komisyona gönderebilirdi. Bunu da yapmadı ve yurttaşlara ek bir külfet getirilmiş oldu” diye konuştu.