Ana Sayfa Manşet Hortum kesilince batanların arkası gelecek

Hortum kesilince batanların arkası gelecek

HABER-YORUM | HAKAN TANER

Yılbaşı akşamı Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın konuğu üç astrologdu.

Sıra 2020 yılının genel değerlendirmesine gelince astrologların üçü birden yutkunmaya başladı.

Olacaklar hakkında tahminde bulunmak isteyip de çekindiklerini görünce Altaylı “Aslında söylemek istediklerinizi söylemekten imtina eder bir haliniz var.” deyince içlerinden biri diğerlerini de kurtaran cevabı verdi: “Hangi ülkede yaşadığımızı biliyoruz, zaman içerisinde oto sansürü biz de öğrendik.”

Bu durum nasıl bir 2019 yılı yaşadığımızın özeti gibiydi.

Herkesin gönlündekinin gerçekleşeceği ve hayal ettiği bir yıl geçirmesini temenni ederim.

Medya konusuna dönelim… Bu konuda daha önce bir şeyler ifade etmeye çalışmış, işaret fişeklerini tutuşturmuştum. Size göre tahmin, bana göre tahmin ötesi olan durumların bir kısmı meyvelerini vermeye başladı.

Gelirlerinin tamamına yakını milletin kaynağı olan ve millete sövmeyi önemli bir görevi ifa etmek olarak gören bu şirret ve iftira yuvaları millete büyük miktarda borçlar takarak iyi hatırlanmamak üzere perdelerini kapatmaya başladı.

Türk Medya bünyesindeki Star ve Güneş gazeteleri ilk batan Saray gemileri oldu. Batık Star’ın yayın yönetmeni Nuh Albayrak eseri ile ne kadar iftihar etse azdır! Güneş’teki Turgay Güler sosyal medyanın yeni eğlence kaynağı oldu şimdiden…

BATAN GEMİLERİN DEVAMI VAR 

Okunmayan, seyredilmeyen, toplumun büyük çoğunluğunun nefretini kazanmayı marifet bilen bu mecraların toplum nezdinde hiçbir karşılığı kalmadı.

Millet yaptıklarını alay ederek paylaşıyor, fakat tek bildikleri şey alaya konu olmak olduğu için trajedi devam ediyor.

İlk parti kepenk indirenlerden sonra aynı cenahtan başka haberler de duyacaksınız.

Öyle uzun sürmeyecek, sabahtan akşama kadar yakın bir zaman diliminde yenileri batacak. Eğer bu gecikirse bilin ki milletin cebinden yeni bir kaynak aktarılmış demektir.

Kepenk indirme sırası şimdi de televizyon ve geriye kalan mevkutelerde.

Bu işin  en sonunda Pravda ve El ahram gibi bir-iki mevkute ve bir elin parmakları kadar tematik kanal ve birkaç eğlence kanalı kalır. Geri kalanın tamamı çöplüğe gider.

İktidar değiştiği zaman da bambaşka bir şeye dönüşürler.

Şu an kapanmayanlar da eleman tenkisatına devam ediyor, fakat bunların haber olması yasak.

Reklam verenler gına gelmiş durumda. Bütün bunların yanında keyfinden taviz vermeyenler de yok değil. Onları tanıyorsunuz. Tanımıyor olanlar için onlar buraları yönetenler ve son transferlerini yapanlar.

İSTANBUL’UN KAYBEDİLMESİ YETTİ DE ARTTI 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi yılın son günü bir açıklama yaparak son iki yılda belediyeden kayıtlı olarak 57 milyon lira alanların kimler olduğunu beyan etti.

Bu listeye baktığımızda şunu anladık: Canhıraş bir şekilde düzenbazlık, cambazlık yapan yandaşların aslında paralı bir uşak olduklarını…

Kimsenin takip etmediği internet sitelerinden TV’lerdeki dublörlere, suflörlere kadar yüzlercesinin bu işi neyin karşılığı olarak yaptıklarını ben biliyor, fakat kimseye anlatamıyordum. Çünkü herkese inanmak kolay düşünmek zor geliyordu. Liste çarşaf gibi yayınlandı, yine anlatamıyorum.

Bu defa da “Diğerleri yapmıyor mu?” şeklinde bir cevapla kendilerine rahatlık veriyorlar.

Neyse…

Ben yine de söyleyeyim. Siz yine inanmak istediğinize inanmaya devam edin. Bu gittiğiniz yol, yol değil…

Bu yolu gidebilir, fakat geri dönemeyebilirsiniz.

Gönlünüzdekini yaşayacağınız bir yıl olsun…

Dilerim..

HENÜZ YORUM YOK