YORUM | TARIK TOROS
Refah Partisi, muhabir olarak ilk takip ettiğim siyasal partiydi.
1995-1998 arası Necmettin Erbakan’ı yakından izledim.
Cuma namazını, genel merkezle aynı bahçeyi paylaşan Hamidiye Camii’nde kılardı.
Oğlu Fatih Erbakan’ı her cuma görürdüm.
İki kapılı spor bir Mercedes’le namaza gelir, yanında hep aynı arkadaşı olurdu.
Hal ve tavırları ile mütevazı gençlerdi, dikkat çeken tek şey caminin önüne park ettikleri araçları olurdu.
***
Necmettin Erbakan, AKP çizgisine hiçbir zaman yakın olmadı.
Bilakis ağır eleştirdi, Erdoğan ve arkadaşlarına çoluk çocuk muamelesi yaptı.
Bunda ana gövdeden kopuşlarına kırgın olması kadar yakaladıkları başarıyı hazmedemeyişi de etkiliydi.
27 Şubat 2011’de son nefesini verirken -siyaset yasağı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından affedildiğinden- Saadet Partisi Genel Başkanı’ydı.
Esasen siyasi hayatı -çok önce- Refah’ın kapatılmasıyla bitmişti.
***
Erbakan’ın iki kızı bir oğlu vardı.
Oğlu Fatih Erbakan, 1979 doğumlu.
Elektrik elektronik mühendisi, doktorası da var.
Genç yaşlardan itibaren siyasetin içinde oldu.
Saadet Partisi’nde parti yönetimine kadar yükselmişti.
Milli Görüş çevrelerinde soyadına hürmet vardı.
***
Tayyip Erdoğan boş durur mu:
2014’ten itibaren siyaseten güç kaybetmeye başlayınca…
Fatih Erbakan’ı yanına çekmeye çalıştı.
O arada Fatih Erbakan’ın yolu babasının partisiyle ayrıldı, 23 Kasım 2018’de “Yeniden Refah Partisi”ni kurdu.
Erdoğan bir yandan Fatih Erbakan’ı izlemeye alırken, Saadet Partisi içinde Oğuzhan Asiltürk’e yanaştı.
Ne çare, Asiltürk’ün 1 Ekim 2021’de ölümüyle Saadet’i tümüyle kaybetti.
Temel Karamollaoğlu orada tüm dizginleri eline aldı.
***
Bugüne kadar Erdoğan hakkında pek renk vermeyen Fatih Erbakan, geçen ay net bir tutum aldı:
-Seçim ikinci tura kalırsa biz de ikinci turda yoksak, ehven olarak Kılıçdaroğlu’ndan ziyade Tayyip Bey’in olması teşkilatımız ve bize oy veren kitle açısından daha makbul olur. (24 Nisan 2022, Habertürk)
***
Tayyip Erdoğan’ın mutluluğu sadece 1 ay sürdü.
Çünkü Fatih Erbakan, bunu söylediğine söyleyeceğine pişman oldu:
-Başımıza gelmeyen kalmadı. O kadar ciddi tepkiler oldu ki biz de şaşırdık.
-Özellikle Konya teşkilatlarımızda bu sözümüzden rahatsız olanlar oldu.
-Böyle bir şey olsa (Kılıçdaroğlu ile Erdoğan ikinci tura kalsa) bile Erdoğan’a destek olmayacağız. (23 Mayıs 2022, Haber Global)
***
Konya, Milli Görüş’ün kalesidir.
Necmettin Erbakan, Adalet Partisi’nden aday olamayınca 1969’da ilk oradan bağımsız milletvekili seçilmişti.
Konya’nın Erdoğan’a sırtını dönmesi Fatih Erbakan’ı da şaşırtmış:
-Bu durum, AKP oylarındaki erimeyi, Tayyip Bey’in şahsi cumhurbaşkanlığı noktasında oylarının erimesini gösteren bir şey. Hele hele bunun Konya’da olması. 5 yıl önce Konya’dan böyle bir şey beklemezdiniz. Bu kadar olacağını biz de beklemiyorduk.
***
Bu veri, Erdoğan devrinin fiilen sonunun geldiğinin ilanıdır.
Dindar AKP tabanının, bir CHP’li karşısında kerhen bile olsa Erdoğan’a oy vermekten yaka silkmesi sonun başlangıcı olduğu kadar, yarın için umuttur.
Stratejinin anlami, “RTE adayligini koydugunda Kilicdaroglu da koysun, Konya bile destekleyecek…”
Bir umutmus…
Kilicdaroglu, butun yipranmisligina karsin kendisi disinda birine razi olmazsa acikca kaybeder.
Erdogan’in beklentisi kendi rakibini kendi belirlemektir.
Karsidaki CHP Baskani, yillarca millete kan kusturan, hala AKP ve RTEye karsi en buyuk saldirisi “Siz F..tonun siyasi ayagisiniz” olan biri. Ermeni kardesimiz, Alevi kardesimiz…
Konya kalkip eger ikinci tura kalirsa Kilicdaroglu’na oy verecekmis. Rivayet kimden: Fatih beyden. Biz de inandik!
Kardeşim başkanımız Fatih bey konya Kılıçdaroğlu’nu destekleyecek demedi. Ikisini de desteklemeyiz dedi. Fatih Erbakan inşaallah geleceğin devlet başkanıdır. Ne sermayenin ne diyalogcuların nede hırsızların, Hakk’ın adamı.
yok bizden olmasın zaten , babası rahmetli Erbakan , engelli sandalyesinde bi alenen sövmediği kaldıydı tayyibe , ikinci turda bu adama oy verebilirmiş … yazık!
Tarık bey, yazı tarzını güzel, gazeteciliğiniz iyi, duruşunuz takdire şayan. Neden İngiltere´de hayatı, çok daha farklı konuları yazmak ve okuyucularınıza daha farklı şeyleri göstermek yerine hep Türkiye siyaseti yazıyorsunuz? Mesela hangi kültürel etkinliklerden hoşlanıyorsunuz, sevdiğiniz kitaplar nelerdir
Türkiye siyaseti bunaltıcı, okuyucularınızın (birçoğunun) farklı şeyleri düşünmeye ihtiyacı var.
İkinci olarak Fatih Erbakan ve Milli Görüşçüler ile ilgili yaklaşmınızın doğru olduğu konusunda benim şüphelerim var. Yıllar önce Türkiye´de rahmetli dayımla konuşurken Erbakan ve Kılıçdaroğlu konusunda şöyle dediğini hatırlarım: “Kılıçdaroğlu´nun arkasında namaz kılabilir misin? O Alevidir.” Dayımın oğlu da Milli Görüş partilerini seçer. O seçmenin tavrı şudur: Ne olursa olsun oyları Milli Görüş partisine gider.
Benim yıllardır Türkiye ile irtibatım yok. Ama o seçmen kitlesinin CHP´yi seçebileceği fikri bana pek inandırıcı gelmiyor.
Sürekli bu tür konuları okumak, sürekli ufukta bir umut ışığı aramak bence okuyucularınızı da yoruyor. Ayrıca bugünkü problemlerin asıl kaynağı en az Erdoğan ve sözde elitlerin ilkesizliği kadar seçmenin bu tavrı. Siyasilerin her tavrına gözü kapalı destek vermeseler belki iş bu noktaya gelmezdi.
Neden biz başka konularla ilgilenmiyoruz ve onları tercihlerinin sonuçları ile başbaşa bırakmıyoruz?